GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Instagram ve Youtube’daki gülmece hesapları ve videoları bu günlerde bir çoğumuza terapi gibi geldi. Kastamonulu Pilot videosu bu aralar en çok paylaşılanlardan. Videoyu çeken isim Taner Ayyıldız. Şiveyle mizah yapan birçok kişi var ne yani demeyin. Ayyıldız, ‘Şive candır’ mottosuyla çıkmış yola. Ayyıldız, @taner.ayyildiz hesabında şivesinden utanan, Anadolu kimliğini gizlemeye çalışıp şehirli görünmeye çalışanları da ti’ye alıyor. Bugüne kadar Karadeniz mizahının ‘Temel’le sınırlı kalmasına anlam veremeyen Ayyıldız, “Kastamonulular da özünde komik insanlar. Bizim insanımızın öyle orijinal lafları var ki bunların ülkede mizah malzemesi olmaması çok üzücüydü benim için. Bunu ön plana çıkarmak istedim. Kastamonu ağzı başlı başına bir komedi unsuru. Bizim insanımızın sosyal hayattaki durumlara tepkileri fıkra gibi. Kastamonu insanı sinirlendiği zaman bile karşısındaki insanın gülesi geliyor.” diyor. Uzun süredir stand-up gösteriler de yapan Taner Ayyıldız’la yol hikâyesini konuştuk.
Sosyal medyada tanınıyorsunuz, whatsapp gruplarda videolarınız paylaşılıyor ama kimdir Taner Ayyıldız?
1978 Kastamonu doğumluyum. Cumhuriyet Üniversitesi İngiliz Dili ve edebiyatı mezunuyum. Büyük bir tiyatro aşığıyım. Evli ve 2 çocuk babasıyım. Özel bir şirkette lojistik işi yapıyorum. Aynı zamanda komedyenim.
Mizahla ne zamandır ilgilisiniz?
Komedi hayatımda hep vardı. Sosyal medya bu yönümü insanlarla buluşturmama yardımcı oldu. Mizah üretimlerim Instagram videolarıyla sınırlı değil, standup da yapıyorum. İstanbul’da sahneye çıkıyorum. Kastamonu ağırlıkta olmak üzere başka şehirlerde de sahne aldım.
Siz nelere gülersiniz?
Eski Türk filmlerine çok gülüyorum, onlardaki doğallığı ve samimiyeti çok özlüyorum. Büyük bir Şener Şen hayranıyım. Ustanın oynadığı her filmde defalarca izlememe rağmen kahkahalar atıyorum.
Şive mizahı tüketildi gibi geliyordu ama sizin videolarınız çok bakir bir alanı hatırlattı. Kastamonu şivesi neden bu kadar geç hatırlandı gülmece alanında?
Şive bu ülkenin bir gerçeğidir. Her yörenin kendine has bir ağızı, orijinal sözleri var. Kastamonu da bence bunlardan en özgün olanı. Yüzde 70’i kendi yöresinin şivesiyle konuşan bir topluma komedyen olarak yabancı kalmam mümkün değil. Şive komedisini küçümseyenler var, bir anlam veremiyorum. Akıllıca kullanıldığı takdirde şive çok lezzetli bir komedi malzemesidir. Ben de elimden geldiğince bunu hayata geçirmek, yöremin insanının komik ve sempatik özelliklerini geniş kitlelere ulaştırmak istiyorum. Kastamonu şivesi üzerine çok fazla iş yapılmadı maalesef. Çünkü alışılagelmişi oynamak, hazır olanı tüketmek daha cazip geldi belki de. Bence Kastamonu ağzı çok orijinal ve enteresan bir şekilde başka yöre insanlarının da sempatisini topluyor.
Videolarınızla yüzümüzü güldürdünüz. Bu anlamda nasıl geri dönüşler aldınız?
Çok fazla geri dönüş oldu yaptığım işlere. İnsanlar karantinada sıkıntılarını benim videolarım ile hafiflettiklerini, morallerini beni izleyerek düzelttiklerini söylediler. Daha çok video içeriği üretmemi istediler. Bu geri dönüşler gerçekten çok mutluluk verici.
En beğenilen videolarınızdan biri şiveli konuşan pilottu. Hem şehirlilerin hem Anadolu insanının hallerini çok iyi yakalıyorsunuz. Bu birikim nereden kaynaklanıyor?
Anadolu’da ve İstanbul’da yaşamış biri olarak iyi gözlem yapma fırsatı bulduğumu düşünüyorum. Beyaz yaka denilen kesimin çoğunun içindeki yöresel konuşan sesi bastırdığını düşünüyorum. Herkes İstanbullu mu yani? Kastamonu’dan gelen pilot, Sivas’tan gelen bir ceo, anası babası Kayseri ağzıyla konuşan bir cerrah yok mu? Bunun mizahını yaptım. İnsanlar çok güldü. Çünkü size kendinizi mizahi yolla anlatırsam gülersiniz, formül bu.
Genelde şehirliler için taşra ve şive mizahı yapılır. Siz şehirlilerle de dalga geçiyorsunuz. Anadolu insanı şehirlerin en çok hangi hallerine gülüyor?
Anadolu insanı şehirlilerin en çok bizim oraların tabiri ile “kırılıp dökülmelerine” yani gereksiz kibarlaşmalarına gülüyor. İki lafın arasına İngilizce bir kelime sıkıştırmaya çalışanlara ben de çok gülüyorum. Özetle, mizahi bir köprü kurmaya çalışıyorum büyük şehirlerde yaşayanlar ile Anadolu’daki özleri arasında. Tamda bu yüzden “Şive candır özünü kaybetme” benim videolarım ile özdeşleşmiş bir slogan haline geldi.
Anadolu insanı şehirlilerin en çok bizim oraların tabiri ile “kırılıp dökülmelerine” yani gereksiz kibarlaşmalarına gülüyor.
GÜLDÜRMEYİ SEVEN MİLLETİZ
Kastamonu’da yaptığınız stand uplarda nasıl karşılanıyorsunuz?
Oradaki gösterilerde gerçekten çok eğleniyorum. Abana gösterisine gittiğimde başıma bir hadise geldi. Bozkurt’ta bir eczacı arkadaşım ‘Bizim burada iki çocuk var seni çok seviyorlar. Taner abi gelse bir tanışsak çok mutlu oluruz diyorlar. Çocuklara bir sürpriz yapar mısın’ diye beni eczaneye çağırdı. Gösteriden birkaç saat önce gittim arkadaşımın yanına. Çocuklar sarıldılar, muhabbet ettik, beraber fotoğraf çektirdik derken içeri bir adam girdi. Adam alış verişini yaptı beni göstererek “Bu kim la” dedi. Çocuklar da bizim stand upçı abimiz, akşam da gösterisi var, komedyen deyince adam ‘Aaa öyle mi negada da gözel. Böyle şeylerin bizim memlekete de gelmesi çok gıymetlü. Valla helal olsun ayağına sağlık” dedi. Sonra “Benim bildiğim bir tane daha var komedyen var o da bizim oralı herhalde” diyerek açtı telefonundan benim bir iki videomu kaydetmiş onları izletti bana. “Bah bah bu oğlan da çok gomik. Fırsatın olusa bunla da tanış” diyor bir yandan. Biz bir iki videoyu izledik. Ben kendi telefonumdan Instagram hesabımı açtım izletmeye başladım adama. “Bak burada onun başka videoları var” dedim. “Haggatten mi la ben hiç görmemişiyin onları” dedi. “Ona da bakıyın, anam bu da çok gomiğimiş” filan derken biz adamla göz göze bakarak benim videolarımı izledik. Sonra döndüm “Hiç tanıdık gelmiyom mu ben sana” dedim. Ama eczanedeki herkes gülmekten yıkılıyor. Abi, “Yok valla ben seni çıkartamadım” dedi döndü gitti.