GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Bu ülkede inançlı insanların sanat konusundaki sancısı bir türlü bitmek bilmiyor. Kimileri batı kökenli hiçbir sanat alanında ontolojik olarak bir Müslümanın eser veremeyeceği ön kabulüyle baştan bir reddiye ile konuyu kapatıyor. Kimileri de 'hâkim' sanat çevrelerinin dönüştürücü gücünden endişe ederek bu alana 'aman bulaşmayalım' telâşında. Kültür politikaları üretme meselesinde ise çoktan sınıfta kaldık. Yerel yönetimler kendilerine birer kültür-sanat rotası belirlemeye çalışsa da uzun soluklu hamleler yapanların sayısı üçü, beşi geçmiyor.
Hâl böyle iken sadece şikâyet etmek ve sanat çevrelerinde milli bir duruş olmayışına kızmak bir anlam taşımıyor. 'Yerli ve milli' bir sanat anlayışı ancak bu konuda dert sahibi olanların gayreti ile varlık gösterebilir. Kültür ve sanata bir 'iktidar' meselesi olarak değil iddiamızı ortaya koyacağımız bir zemin, bir ifade alanı olarak bakmaya başlarsak belki 'ontolojik' sorunlar ve kendimize bariyer ya da bahane ettiğimiz 'yasak' algısı da ortadan kalkabilir.
ALEMLERE RAHMET YARIŞMASI ARTIK FESTİVAL!
Bu noktada ciddiyetle elini taşın altına koyanlar da var çok şükür. Siyer Vakfı çatısı altında büyük gayret ve özveri ile çalışmalarını sürdüren Hassan Bin Sabit Sinema Akademisi, 2015 yılından beri kararlılıkla attığı adımların meyvesini alıyor. Siyer Vakfı gibi 'din' merkezli bir yapı içerisinde bir sinema akademisi oluşturulması başlı başına takdiri hak eden bir hamle. Devamlılık esasına göre hareket eden akademi kademe grupları ile eğitim verdiği gençleri üretim aşamasında da destekliyor. Bu sene 13 Mart'ta yeni dönem eğitimlerine başlayacak olan Akademi ile ilgili heyecan verici gelişmeler var. 2020 yılında TC Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün katkıları ile İstanbul dışında da eğitimler veren Akademi bu yıl Anadolu'da eğitim verilecek şehir sayısını 7'ye çıkarıyor. Yeşim Tonbaz, Abdulhamit Güler, Abdulgafur Şahin, Yusuf Ziya Gökçek, Umut Sakallıoğlu, Selman Ecirli, Murat Pay, Kubilay Erkan Yazıcı, Seyid Çolak, Bekir-Büşra Bülbül, Recep Çavdar gibi deneyimli isimler de bu yıl gençlere sinema yolculuğunda rehberlik edecek.
Her yıl 25 öğrencinin kabul edildiği ve eğitimlerin ücretsiz olarak gerçekleştirildiği HBS Sinema Akademisi Koordinatörü Cemil Nazlı, Siyer Vakfı'nın sinema alanında artık daha kalıcı ve sağlam bir zemin oluşturabilme adına Fidan Sanat Vakfı adıyla yeni bir yapı oluşturma kararı aldığının müjdesini veriyor. Vakıf, bugüne kadar HBS'de yapılan teorik ve pratik çalışmaları akademik açıdan da destekleyecek şekilde faaliyetlerini sürdürecek.
Bu arada Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması'nın bir festivale dönüştüğü haberini de es geçmeyelim. Gerekli destek ve katkının bulunabilmesi/sağlanabilmesi durumunda özellikle liseli gençlere yönelik "Animasyon Atölyesi" projesi de Akademi'nin bu yılki hedefleri arasında. Ancak tüm bu gayretlerin sürdürülebilir olması için tek başına bir vakfın maddi gücü elbette yeterli değil. Bu ağır taşı yerinden kaldırabilmek için Albaraka, Vakıfbank, Kuveyt Türk gibi sanata yatırım yapan kurumların, güçlü firmaların 'ben de varım' demesi gerekiyor. Teknofest'in oluşturduğu heyecan dalgası bu sinema hareketi için de duyulursa işte o zaman bizi kimse tutamaz.