ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Pandemi nedeniyle o kadar tuhaf bir zamandan geçiyoruz ki, 20 sene sonra çocuklarımıza anlatsak, inanmazlar. O derece inanması güç, olağanüstü bir dönem. Farklı disiplinlerde uzmanlaşmış kişiler de bir şekilde bu süreci kayıt altına alıyorlar; belki bir kitapla, belki de bir şarkıyla. Birkaç aya kadar bu süreçle ilgili çok değişik belgesel ürünler de izleyeceğiz. İşte içinde bulunduğumuz durumun insanlardaki karşılığını, yaşadığımız psikolojik durumun yansımalarını kayıt altına almak, belgelemek fikrinde olan iki yapımcı da kolları sıvadı ve ortaya Uluslararası Antiviral Film projesi çıktı. İngiliz yapımcılar Darwin Shaw ve Will Hawkes, tüm dünyayı sarsan COVID-19 salgınının yarattığı kolektif deneyimi sinemanın gücüyle kayıt altına almak amacıyla Antiviral Film Projesi’ni başlattı. 24 ülkeden senarist ve yönetmenlere açık olan proje kapsamında, başvurular arasından üç farklı tema üzerine kurgulanmış 19 kısa film projesi seçilecek. Bütün bu sürecin sonunda ise seçilen 19 kısa filmden üç uzun metraj film meydana gelecek.
FİLMLERİN TEMASI: İZOLASYON, İLİŞKİ VE ORTAYA ÇIKIŞ
COVID-19 pandemisinin tüm dünyada yarattığı birleştirici gücün farkına varan bağımsız yapımcılar Darwin Shaw ve Will Hawkes, bu dönüştürücü güce sinema aracılığıyla katkı sağlamak amacıyla Antiviral Film Projesi’ni hayata geçirdi. 24 ülkenin senarist ve yönetmenlerinden gelecek film projelerinden seçilen 19 kısa film projesi, senaryo ve yapım desteği sağlanarak karantina süreci sona erdiğinde çekimi gerçekleştirilecek. Daha sonra COVID-19 deneyimini üç farklı tema altında ele alan bu 19 kısa film, “İzolasyon”, “İlişki” ve “Ortaya Çıkış” temalı üç uzun metraj filme dönüşecek. Türkiye’deki sorumluluğunu, kısa film izleme platformu ‘Shortbyshort’un kurucusu Bulut Reyhanoğlu’nun üstlendiği Antiviral Film Projesi’ne son başvuru tarihi ise 5 Haziran.
SALGININ RUHSAL VE POLİTİK YANSIMALARI ELE ALINACAK
Antiviral Film Projesi’ne salgının sosyal, duygusal, fiziksel, ruhsal, ekonomik, politik ve diğer önemli etkilerini temel alan, uluslararası çapta hikâyeler anlatan 10 ila 20 dakikalık kısa film projeleriyle başvurulabiliyor. Sinopsis ve tretman ile yapılacak başvuruların ardından seçilen projeler, uluslararası danışmanların desteğiyle senaryolaştırılacak. Antiviral Film Projesi, özel sermaye yatırımcıları, kurumsal sponsorlar ve stüdyo ortaklıkları sayesine bir finans kaynağı yaratarak seçilen filmlere yapım desteği de sağlayacak. Karantina sürecinde ön prodüksiyonu yapılacak filmlerin çekimleri ise, her ülkenin karantina bitiş tarihine göre başlatılacak. Türkiye’den yapılacak başvuruların 5 Haziran 2020 Cuma gününe kadar bulut@shortbyshort.com adresine gönderilmesi gerekiyor. Çekilen kısa filmler, daha sonra üç uzun metraj filme dönüştürülecek. Filmlerden elde edilen gelirin bir bölümü, katılan ülkelerin COVID-19 araştırmalarına aktarılacak.
TÜRKİYE’DEN GELEN HİKÂYELERE GÜVENİYORUM
Bulut Reyhanoğlu: Kısa filmlerin elimden geldiğince yayılması ve destek bulunması konusunda kurduğum kısa film izleme platformu Shortbyshort ile bu projede yer alıyorum. Uluslararası cast direktörü bir arkadaşım böyle bir çalışma yapıldığının bilgisini vermişti. Ben de proje sahipleri Will ve Darwin’e Türkiye olarak bu projenin içinde yer almak istediğimizi belirttim. Onlar da değerlendirdiler ve Türkiye’nin bu ülkeler arasında yer almasını, benim de Türkiye direktörü olmamı istediler. Bu projede buluşmamızı sağlayan ortak düşünce tarzımızı da şöyle belirtmek isterim: “İnsan ırkının dikkatini tek bir soruna çevirdiğini daha önce hiç görmedik. Gelin, bu birliğin ürettiği enerjiyi gelecek nesillerle paylaşacağımız ortak deneyimlerimizi yansıtan hikâyeler yaratmak için kullanalım.”
Bu konuda Türkiye’den gelen hikâyelere çok güveniyorum. Türkiye’nin zaten dünya sinemasında özellikle bağımsız sinemada özgün hikâyeleri ile önemli bir yeri var. Buna gelenek ve göreneklerimiz, yaşam stillerimiz, duygularımız eklenince eminim farkımız hissedilecektir. Projenin amacı zaten bu topraklarda bizim bu süreci nasıl yaşadığımız; bu yüzden de filmler Türkçe olacak ve özgün müzikler kullanılacak. Filmler kesinlikle kurmaca hikâyelerden oluşacak. Bu arada Türk müzisyenlerini de projeye dahil etmek için uğraşıyorum.