GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Dijitalleşme karşısında en hızlı değişim ve dönüşüme uğrayan alanlardan biri sinema. 2022 yılı sinemanın varlığını halen salonlarda sürdürebildiği bir yıl oldu.
Yapım ve üretim süreçlerinin yanı sıra sinemayı sinema yapan en önemli unsurlardan biri karanlık bir salonda, dışarıdaki hayattan soyutlanarak film izleme ritüelidir. Pandemide salgın endişesi ile kapalı alanlardan uzak duran seyirci 2022'de yeniden sinema salonlarına döndü. Ancak gişesi en yüksek olan ve bir dönem salon sahipleriyle sert bir polemiğe giren sinemacıların yeni işlerini dijital platformlara satması ile seyirci sayısı olması gerekenin altında kaldı. 2021'de 12.146.593 kişi sinemaya giderken 2022 sonunda bu sayı 35. 873.660'a ulaştı. Box Office Türkiye'deki rakamlara göre 2022'de 502 film gösterime girdi. Ses getirecek, sinema adına zihinlerde iz bırakacak nitelikli iş sayısı ise ne yazık ki çok azdı.
Gişe getirisi yüksek olan, hikâyesi popüler kültüre dayalı filmlere bu yıl bir yenisi daha eklendi. Bergen 5 milyon 484 bin 798 kişiyi salonlara çekti. PKK terör örgütü tarafından şehit edilen Eren Bülbül ve Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik'in hayatını konu alan TRT ortak yapımı 'Kesişme: İyi ki varsın Eren 2,3 milyon kişi tarafından izlendi.
2022'de en çok izlenen 10 film arasında yer alan Dr. Stranger, Thor, Minyonlar, Aslan Hürkuş, The Batman ve Örümcek Adam gibi yapımlar da animasyon ve fantastiğe ilginin arttığını gösterdi.
Yılın son ayında vizyona giren Avatar: Suyun Yolu, 13 yıldır yolunu gözleyen seyircinin beklentisini fazlasıyla karşıladı. James Cameron'un Oscar ödüllü filmi "Avatar", 4K olarak yeniden izleyiciyle buluştu. Serinin ilk filmi tüm zamanların en başarılı yapımlarından biri olarak gösterilmiş "En İyi Sinematografi", "En İyi Yapım Tasarımı" ve "En İyi Görsel Efekt" dallarında üç Oscar kazanmıştı.
ÇAĞRI İLE HASRET GİDERDİK
Ülkemiz açısından yılın en önemli sinema olaylarından biri de Çağrı filminin ilk kez gösterime girişinden 45 yıl sonra yenilenmiş 4K versiyonuyla salonlardaki yerini almasıydı. İslam'ın doğuş hikayesini anlatan Mustafa Akkad'ın "Çağrı" filmi iki yıl süren restorasyonun ardından yenilenerek seyirci karşısına çıktı. Hz. Muhammed'in hayatını konu alan 2022 yapımı yerli animasyon filmi Tay ise bu alanda önemli bir boşluğu doldurdu.
Bandırma Füze Kulübü, Barış Akarsu Merhaba, Ceviz Ağacı, Mavzer, Klondike, İçimdeki Kahraman, Neden Sinema yılın akılda kalan yapımları oldu.
Dijital platformlarda seyirciyle buluşan Babamın Kemanı, Cici, Aşıklar Bayramı gibi işler popüler sinema kategorisine uygun yapımlar olarak akıllarda kaldı.
Yılın en çok konuşulan filmlerinden biri Klondike oldu. Zira 2014'te Ukrayna-Rusya sınırında çatışmaların gölgesinde yaşananları anlatan film festival yolculuğuna başladığında Rusya'nın Ukrayna'yı yeniden işgal edişi filmin etkisini daha da artırdı. Sundance ve Berlin başta olmak üzere önemli festivallerden büyük ödüller alan Türkiye-Ukrayna ortak yapımı film Ukrayna'nın Oscar adayı oldu ancak yabancı dilde film kategorisinde kısa listeye kalamadı. Maryna Er Gorbach'in yönettiği, yapımcılığını Mehmet Bahadır Er'in üstlendiği yapım savaşın yıkıcılığını etkileyici bir sinema diliyle anlatıyor.
SİNEMAYA CAN SUYU: TRT DESTEKLERİ
TRT ortak yapımları son bir yılda 202 festivalde 125 ödül kazandı. İsveçli yönetmen Ruben Östlund'un TRT ortak yapımı filmi "Hüzün Üçgeni" (Triangle of Sadness) de ödüllü filmler arasında yer aldı. Film, 75. Cannes Film Festivali'nde "Altın Palmiye"yi kazandı.
Dünya prömiyerini Ocak ayında Sundance Film Festivali'nde yapan ve yönetmeni Maryna Er Gorbach'a "En İyi Yönetmen Ödülü"nü kazandıran TRT ortak yapımı "Klondike" de 95. Akademi Ödülleri'nde "En İyi Uluslararası Film" dalında Ukrayna'nın adayı oldu.
Saraybosna Film Festivali'nin Ana Yarışması'nda ilk kez seyirciyle buluşan TRT destekli "A Ballad" da 95. Akademi Ödülleri'ne "En İyi Uluslararası Film" dalında Bosna Hersek'in adayı olarak katıldı. Aida Begić'in yönettiği ve Adis Djapo'nun yapımcılığını üstlendiği film, geçen yıl Saraybosna Film Festivali'nin endüstri bölümü Cinelink'in kurgu aşamasındaki projelerin yarıştığı "Work in Progress" bölümünde "TRT Ödülü" kazanmıştı.
95. Akademi Ödülleri'nin "En İyi Uluslararası Film" dalında İsviçre'nin adayı olarak seçilen "A Piece of Sky" da dünya prömiyerini Berlin Film Festivali'nde yapan TRT destekli bir başka yapım. Dünya prömiyeri 79. Venedik Film Festivali'nde gerçekleşen, TRT destekli "Victim" de Oscar ödüllerinde Slovakya'nın adayı olarak yarıştı.
Bütün bu başarılı yapımların üretim sürecinde en güçlü desteği sağlayan organizasyonlardan biri ise TRT 12 Punto platformu. Bu yıl 19-26 Haziran tarihleri arasında, 16 farklı ülkeden katılımla üç ayrı platformda düzenlenen senaryo geliştirme ve ortak yapım platformu olan 12 Punto'ya bu yıl 134 uzun metraj film projesinin başvurdu. Yönetmen Elia Suleiman, Eurimages direktörü Susan Neiman-Baudais, Yapımcı Philippe Bober, Saraybosna Film Festivali direktörü Jovan Marjanovic ve Venedik Film Festivali programcısı Paolo Bertolin'in değerlendirmeleri sonucu; iki projeye Uluslararası Ortak Yapım Ödülü, üç projeye TRT Ortak Yapım Ödülü, üç projeye TRT Ön Alım Ödülü ve altı projeye Proje Geliştirme Ödülü verildi.
YIL BOYU FESTİVAL MARATONU
Sinema adına en sevindirici gelişmelerden biri de festivallerin sayısındaki artış. Son yıllarda özellikle kısa film festivalleri, uzun metrajdan daha çok heyecan yaratıyor. Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Festivali, Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, Kısadan Hisse Kısa Film Festivali gibi organizasyonlar Türk sineması adına umut vaad eden organizasyonlar olarak dikkat çekiyor.
İstanbul, Ankara, Antalya gibi yıllanmış festivallerin ideolojik dayatmalar yüzünden muhalif şovların zemini haline gelmesi sadece 'sinema'nın üretildiği, konuşulduğu, tartışıldığı festivallere olan ihtiyacı artırıyor. Zira varolan zeminler politize sinemacılar tarafından ademe mahkum ediliyor.
Bunun son örneği Boğaziçi Film Festivali'nde yaşandı. Yönetmen Emin Alper, 10. Boğaziçi Film Festivali'nde ödülünü PKK terör örgütüne destek verip Türk ordusuna iftira atan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ithaf etti. Salonda sadece oyuncu Burak Haktanır, Alper'e tepki gösterdi. Olayın sosyal medyaya yansıması üzerine festival yönetimi "Önceliğimiz; genç ve yetenekli sinemacılara maddi ve manevi destekler oluşturarak yeni imkanlar sağlamaktır. Bu motivasyonla on yıl boyunca herhangi bir ayrım yapmadan, hiç kimseyi ötekileştirmeden katılımcı bir festival olmak için çalıştık." diyerek Alper'in politik söylemlerini kınadı. Sinemayı ideolojik kavgalarına alet edenler ve sansür çığırtkanlığı ile filminin pr'ını yapanlar bu haklı tepkiden son derece rahatsız oldu. Tüm kurum ve yapılarıyla Boğaziçi Festivali'ni linç ederek, kendileriyle ağız birliği yapmadıkları için üstünü çizdiler. Festivalde görev alanların bir kısmı da bu koroya katılarak istifa etti.