1
Estetik ve güzellik yüzyıllardan beri kadın erkek herkesin peşini kovaladığı bir çaba olmuş. Antik çağlarda güzelleşme ve genç kalma hevesiyle binlerce formül oluşturulup denenmiş. Ölümsüzlük çeşmesi efsaneleri milattan önce 5. yüzyıldan beri dillendirilmiş ve hayat suyu, gençlik iksiri veya Âb-ı Hayat adıyla sonsuz gençlik aranmış. Eh bunca tarihsel çabaya bakınca günümüzdeki estetik, güzellik ve genç kalma isteğimize ve bununla gelişen tıbbi teknolojilere şaşmamak lazım. En önemli fark artık mitolojik hikâyelerin peşinde koşmak yerine tıbbi verilere, kanıtlara ve bilime bağlı olarak yol alıyoruz. Bu köşede sizlere bilimsel veriler ışığında güncel teknolojiler, en sık merak edilenler, dünyada ön plana çıkanlar ve en önemlisi sağlıklı bir güzellik için yapılması gerekenleri anlatacağım. Önce güzelliğe, yaşlanma sürecine ve genç kalmak için yapılması gerekenlere ışık tutan iki önemli terime bakalım. Nedir bu kolajen ve hyaluronik asit?
Kolajen azlığı sarkma nedeni
Eski Yunanca'da ‘yapıştırıcı’ anlamına gelen vücudumuzu adeta bir arada tutan ana protein. Derimizin yüzde 75'ini, tüm vücut proteinlerinin ise yüzde 30'unu oluşturur. Kemik, kas, kıkırdak ve deride yoğunlukla bulunur. Ana yapı taşı olarak dokulara güç ve direnç verir. Yaşla birlikte kolajen miktarı azalır. Güneş ışınları, sigara, fazla şeker tüketimi ve menapoz kolajen miktarı üzerine kötü etkilidir. Adeta bedenin taşıyıcı kolanlarını oluşturduğu için azalan kolajen miktarıyla dokularda sarkmalar, elastikiyet kaybı ve gevşemeler oluşur.
Peki, ne yapabilirsiniz?
Güneşten korunabilir ve sigarayı bırakabilirsiniz. Yıkım süreci başladıysa sadece koruyucu yaklaşım yeterli olmaz, tıptan yararlanmanın zamanı gelmiş demektir. Tıbbi olarak kolajen indüksiyon tedavisiyle kısmen azalan üretimi artırmak mümkün. İndüksiyon tedavisinde mekanik uyarılar, lazerler, ışık tedavisi ve kimyasal enjeksiyonlar kullanılıyor. Bir ay içinde sonucu görebilirsiniz ancak yeterli sonuç için 3-4 seans gerekiyor.
Doğal nemlendirici Hyaluronik asit
Tüm vücutta bulunan bir karbonhidrat. Kendi ağırlığının 1000 katı su tutma yeteneği var. Doğanın bizim için yarattığı en mükemmel nemlendirici. Eklemlerde ve deride yoğun şekilde mevcut ancak tüm dokularımızda var. Bedenimizdeki tüm hyaluronikasitin yarısı derimizde yer alıyor. Yaşla derideki üretim azalıyor, daha kuru, yıpranmaya açık, parlaklığını ve dolgunluğunu yitirmiş bir deri ortaya çıkıyor. Bu nedenle pek çok kozmetik kremin içeriğinde ve enjekte edilen dolgularda ana hammadde olarak tercih ediliyor. Yıkımı azaltmak için güneşten korunmak, düzenli beslenmek ve yeterli su alımı önemli. Havuç, ıspanak, patates, yeşil yapraklı sebzeler çiğ tüketilmeli. Asya mutfağı çok zengin zaten bu nedenle de Uzakdoğulu kadınların cildi çok daha güzeldir. Bu madde eklem ve gözler için de çok önemli. Dışarıdan alınan takviyelerin bilimsel olarak gösterilmiş faydası yok. Tıbbi olarak hyaluronik asit içeren enjeksiyonlarla azalan miktarlar artırılabilir böylece içeriden nemlenme sağlanır. Kısaca hem kolajene hem de hyaluronikasite yani hem taşıyıcı kolona hem de onu besleyene ihtiyacımız var. Azalan hyaluronik asit nedeniyle kolajen kuruyor, beslenemiyor ve daha kolay kırılabilir hale geliyor. 30'lu yaşlardan itibaren kolajen, 18'den itibaren de hyaluronik asit miktarı azalıyor. Erken yaşlarda hyaluronik asit takviyesi yeterli olurken 30'lu yaşlardan itibaren kolajeni de artırmak gerekiyor. Sağlıklı bir güzelliğe giden kapı, kolajen ve hyaluronik asit ise bu kapının iki ayrılmaz anahtarı.