ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr
Bu hafta rotamız serhat şehri Edirne. İstanbul’a 240 km uzaklıkta olan ilimiz 2 komşu ülkeye açılan kapımız. Yunanistan’a Karaağaç-Pazarkule ve İpsala kapıları,
Bulgaristan’a ise Kapıkule ve Hamzabeyli sınır kapıları olmak üzere Edirne’de 4 sınır kapısı bulunmaktadır Bu sınır kapıları son yıllarda Edirne için oldukça önemli hale gelmiş komşu ülke vatandaşları pazar alış verişlerini bile yapmak için Edirne’ye gelmektedirler. Ayrıca, Edirne’den 2 tane de ırmak geçmektedir Meriç ve Tunca nehirleri
Edirne tarihi olarak da önemli bir şehrimiz Traklar soyundan Odrisler’in Edirne’nin bulunduğu yerde bir kent kurdukları bilinmektedir. Sonra Makedonyalılar ve Roma İmparatorluğunun hakimiyeti ve Edirne gerçek önemini ve kimliğini Osmanlı Döneminde bulmuştur. Çünkü Osmanlı Edirne’yi başkent olarak seçmiştir. Bu yüzden Edirne Osmanlı eserlerinin çok olduğu bir kentimiz.
Tabi en önemli eser Selimiye Camii. II. Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmış. Ustalık eserim diye övünen Mimar Sinan bu camiyi 90 yaşında yapmıştır. 1568-1575 yılları arasında yapılan caminin bittiğini vefat eden 2. Selim görememiştir. Camiye girerken enaniyet zincirinden(içeri girerken her türlü egonu, kibrini bırak eğil ve gir anlamında) geçerek içeri giriyorsunuz.
UNESCO Dünya Mirasları Listesine giren Selimiye Cami’nin tek kubbesi Allah’ın tekliğini, 5 kademeli pencereler İslam’ın 5 şartını, minarelerde 6 yolun olması imanın 6 şartı olduğunu, içeride 4 kürsü 4 hak mezhebi, 32 kapı 32 farzı, minarelerin 12 şerefesi ise 12. padişah tarafından yaptırıldığını sembolize ediyor. Hemen çıkıştaki Selimiye Arastası, Selimiye Camisi’ne gelir getirmesi için III. Murat tarafından 1574-1595 de yaptırılmıştır. Camiyi gezdikten sonra buradan alış veriş yapabilirsiniz.
Cami içindeki herkesin merak ettiği ve görmek istediği, müezzin mahvilinin mermer ayaklarında bulunan ters lale motifinin de bir hikayesi var. Rivayete göre caminin yapılacağı yer lale bahçesiymiş ve sahibi burayı satmak istememiş, daha sonra ikna edilmiş fakat camiye bir lale motifi konulması şartı ile arsasını satmış. Mimar Sinan, lale motifini ters koymuş, lale motifi alanın eskiden lale bahçesi olduğunu, ters olması ise sahibinin tersliğini temsil ediyormuş.
Edirne sadece Selimiye’den ibaret değil çok ziyaret edilecek yerler var. Tarihi ve turistik birçok mekan ziyaret edilecekler listesine eklenebilir. Bunların birkaç tanesini sayarsak;
Kırkpınar Şenlik Alanı, Eski (Ulu) Cami, Ali Paşa Çarşısı, , Vakıf Müzesi, II. Beyazıd Küliyesi , Sağlık Müzesi, Balkan Şehitliği Anıtı, Adalet Kasrı, IV. Mehmet Av Köşkü, Muradiye Camii, Üç Şerefeli Cami, Tarihi Karaağaç Tren Garı, Lozan Anıtı ve Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi, Meriç Nehri ve Köprüsü, Edirne Müzesi, Bulgar Kilisesi
Şehrin biraz dışında yer alan Kırkpınar alanı her sene yaz başlangıcında yapılan Kırkpınar yağlı güreşleri festivalinde tam bir panayır alanına dönüşmekte ve 1 hafta süreyle yerli ve yabancı turistler, spor adamları Edirne’ye akın etmektedirler.
NEREDE, NE YENİR?
Edirne’ye gelmişken ne yenir? Diye soracak olursanız, Tabi ki Edirne tava ciğeri ve ardından peynir helvası veya Hayrabolu tatlısı diye cevaplanabilir. Tava ciğeri sevmeyenler ise Edirne Köftesi’ni de deneyebilirler. Edirne’de bir çok otel bulunmakta ve konaklama yapılabilmektedir. İstanbul’dan gelecek olanlar için günübirlik bir gezi yeterli olabilir. Daha uzaktan gelen misafirlerin gece konaklaması daha uygun olur. Eğer geceleme yaparsanız Meriç ve Tunca nehirlerinin kenarında kahvaltı etmek iyi bir tercih olabilir.