Seni yaralar kendim kanarım!

Birbirimizle derdimiz ne? Bilen çok söyleyen yok çünkü asıl derdimiz dürüstçe bu durumu kabul etmemek. Bu öğreniliyor mu yoksa doğuştan mı hissediliyor bilmiyorum, bildiğim hepimize zarar verdiği.

NUR BİLEN YAVUZER

nur.yavuzer@aksam.com.tr

Bilsek ki kendi canımız gibi yanıyor karşımızdakinin de canı, yine de yarasını kanatmaya çalışır mıyız? Tek bir kötü sözün bıçak gibi kalp kesebildiğini bilsek yine de düşünmeden söyler miyiz? Birbirimizi çoğaltmak yerine eksiltmeye çalışıyoruz, bir salgına yakalanmış gibiyiz, virüs bulaşıyor sanki, gittikçe yayılıyor. Kime sorsam bu durumdan şikayetçi, “Nasıl böyle olduk?” diyor ama hep başkalarının hayatı konuşuluyor. Aynaya bakan yok, herkes başkasına bakıyor. Bir yandan acımazsızca yargılayıp kalıplara koyuyoruz bir yandan da aynı durumda olmaktan mutsuzuz. Yüzümüz de sırtımız da aynı yöne dönük sanki korkumuzdan kafamızın arkasında bir çift göz taşıyoruz. 

HERKESİ DİNLEYİN AMA…

Peki, bu güvensizlikten nasıl kurtulacağız? Çok basit başkaları için değil kendimiz için yaşayacağız. Her zaman sizi eleştiren, beğenmeyen, hatta kötüleyen birileri olacak. Hangi biriyle uğraşacaksınız, kim için neden değişeceksiniz, güzel sözler duymak için mi? En güzel sözler kendiniz için söyledikleriniz. Kendi dünyanızın en değerlisisiniz, dünyanın kalanının değil. Herkesi dinleyin ama kimsenin dediği gibi olmayın. Toplumun kuralıdır karışmak, özelliklerini kaybettirmek. Özelliklerinizi hiçbir zaman kaybetmeyin, çillerinize, düşlerinize ve görüşlerinize hep sahip çıkın.  

İNSAN KENDİNİ YIKABİLİR 

Çocukluğunuzu hatırlayın, anneniz ne giydirmek isterse istesin, kendi istediklerinizi giymek için nasıl direttiğinizi ve en kendinize güvendiğiniz anların uyumsuz şeyler giydiğiniz o eski okul yılları olduğunu. Birbirine benzemek insana farklı bir güven verir, bir yere ait olduğunu ve oradan zarar gelmeyeceğini düşündürür ama kendin gibi görünmenin güveni bambaşkadır, tek ve yenilmez hisseder insan, öyle ki sadece kendini yıkabilir. 

Sizi üzeni tutmayın ve “Hayatımda olmanı istemiyorum” deyin. 
İşinize gelen insanlar kalbinize girmiyorsa, seçim yapmalısınız.   

YAZMAK KABUL ETMEKTİR

Yazın, evet yaşadıklarınızı yazın. Kelimeler hissettiklerinizin sağlamasıdır. Kendini duymaz insan, bazen acısını bile hissetmez ama yazdığında apaçık görürsünüz. Yazmak kabul etmektir. Başkalarını mutlu etmek için istemediğiniz hiçbir şey yapmayın. Bencil olun demiyorum, gerçek olun diyorum. Mutluluk içten gelen bir şey, bu yüzden de herkes farklı şeylerle, içine dokunan şekilde mutlu oluyor. Bu yüzden içinizden gelen sese kulak verin. Gerekirse yerinizi, işinizi, eşinizi, dostunuzu değiştirin ama kendinizi değiştirmeyin.