Sena Şahin: Bana dokunan şeyleri müzikle dışa vuruyorum

Genç müzisyen Sena Şahin: ''Şarkılarımın ortak teması çoğunlukla aşk. Fakat bu alışkanlık da olabilir. Çünkü dinlediğim şarkıların temaları da genelde aşk oluyor. Ayrıca etkilendiğim hikayeler de yine aşk üzerine. Örneğin bir filmde çocuk ölünce ağlamam belki ama aşıklar kavuşamayınca ağlarım. Bana daha çok bu dokunur. Bu nedenle içime dokunan şeyi ben de dışa vuruyorum.''

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Tanıştırayım, genç şarkıcı ve söz yazarı Sena Şahin. Henüz 22 yaşında olmasına rağmen müzik yolculuğunda kendinden emin adımlarla ilerliyor. Hem yazıyor hem de söylüyor. Son zamanların popüler Netflix dizisi Kuş Uçuşu'nda da duyurdu şarkılarını ve tabii kendisini. Profesyonel kariyerine 2020 yılında çıkardığı Düş adlı şarkısı ile başladı. Aslında çok küçük yaşlardan beri müzikle iç içe. Aldığı piyano ve şan eğitimleriyle yeteneğini geliştiren genç müzisyen, bir süre İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı'nda müzikal tiyatro eğitimi aldı. Mezun olmaya hazırlandığı Marmara Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nü kazanmasının ardından İtalya'da Pisa Üniversitesi'ne kabul edildi ve burada bir yıl sanat tarihi okudu. Geçtiğimiz günlerde ise Galatasaray Üniversitesi'nin Pazarlama İletişimi yüksek lisans programına kabul edilen Şahin, bu eğitime başlamak istediğinden emin değil, çünkü müzik yapmak ve kariyerini bunun üzerine şekillendirmek istiyor. Geçtiğimiz haftalarda, sözü ve müziği kendisine ait olan 'Bilir Misin' adlı parçasını yayınladı. R&B, caz ve soul müzik türlerinden etkilenen Şahin, yayınladığı şarkıları türsüz ve zamansız olarak tanımlıyor. Düş, Baştan Başla, Pusula, Bana Yalanlar Söyle ve Bu Gece, Sonu Var Mı ve Kendine İyi Bak adlı şarkılarıyla kendine bir kitle oluşturan ve Suç Bende adlı yeni şarkısını yayınlamaya hazırlanan Sena Şahin ile bir araya geldik. Hem hayatını hem de hedeflerini konuştuk.

MÜZİKLE SOSYALLEŞMEYİ TERCİH EDİYORUM

Biraz kendinden bahseder misin?

Göründüğüm gibi biriyim. İstanbul'da ailemle birlikte yaşıyorum. Hayat yolculuğuma müzikle devam etmek istiyorum. Bence şu an iyi gidiyor. Daima natürel şeylerden hoşlanıyorum. Çok kapalı bir arkadaş çevrem var, belli kişilerle beraber olmayı seviyorum. Günlük aktivitelerim genelde bellidir. Stüdyoda müzik yaparım, akşam da ailemle olurum gibi. Ama bunun dışında sosyal olmayı severim. Özellikle New Wave yapım şirketiyle çalışmaya başladığımdan beri müzikle sosyalleşmeyi tercih ediyorum. Bu alandaki etkinliklere gidiyorum. Kendimi şu an sadece müziğimin gelişimine adadım. Bu çok hoşuma gidiyor. Lise bittiğinde İtalya'da Pisa Üniversitesi'nin Sanat Tarihi Bölümü'ne kabul edildim. Bu süreç çok güzeldi, ben de çok fazla izi var. Resme karşı olan gözüm de bu süreçte daha çok açıldı.

Neden sosyoloji okudun peki?

Toplumları anlama noktasında çok kafa yoran bir insanım. Küçüklüğümden beri böyleydim. Bu nedenle sosyoloji okumayı tercih ettim. Keyifle ve severek okudum. Ekstra bir efor sarfetmedim çünkü dersler zaten çok ilgimi çekiyordu. Şimdi ise Galatasaray Üniversitesi'nin Pazarlama İletişimi Bölümü'ne kabul edildim, yüksek lisans için. Fakat çok kararsızım isteyip istemediğimden. Bunun yerine yurtdışında müzikle ilgili bir yere mi gitsem diye düşünüyorum.

HAYATIMDA MÜZİK HEP VARDI

Müzik yapmak istediğine ne zaman ve nasıl karar verdin?

Aslında müzik hayatımda hep vardı. Çıkış gibi düşünemem, şu zaman başladım diyemem. Ben zaten hep müzik yapıyordum. Çok küçük yaşlarda org çalıyordum. Onda beste yaptığımı zannediyordum kendimce. Kayıtlar alıyordum ve daha sonra şarkı söylemeye başladım. Babaannemlere gidince Urfa'nın Etrafı'nı söyleyip, anneannemlere gittiğimde ise Frank Sinatra söylüyordum. Bu süreç böyle devam etti. Piyano eğitimi de aldım gitar eğitimi de. Ama ben hep sıkılan bir çocuktum. Aldığım müzik eğitimlerin bazılarını devam ettiremedim, bir süre sonra bıraktım. Hali hazırda ise Hande Soner Ürben'den şan dersi alıyorum.

Şarkılarının buluştuğu ortak nokta sence ne?

Bütün şarkılarım hayatıma bir yerden dokunuyor. Temaları çoğunlukla aşk ama bu alışkanlık da olabilir tabii. Çünkü dinlediğim şarkıların temaları da genelde aşk oluyor. Bunun dışında benim etkilendiğim hikayeler de yine aşk üzerine. Örneğin bir filmde çocuk ölünce ağlamam belki ama aşıklar kavuşamayınca ağlarım gibi. Bana daha çok bu dokunur. Bu nedenle benim içime dokunan şeyi ben de dışa vuruyorum.

İYİ BİR SÖZ YAZARI VE BESTECİ OLMAK İSTİYORUM

Hedefin nedir peki?

Ben çok iyi bir söz yazarı ve besteci olmak istiyorum. Evet şarkı söyleyebiliyorum ama bunun ötesinde kendi şarkılarımı söylemek istiyorum. Ve bunu insanların istemesini... Böyle olmak gerçekten çok istediğim bir şey. Müzik benim için hayat demek. Ailem beni destekliyor. Özellikle şu an bana daha çok inanıyorlar. Onlar için önemli olan benim çok istediğim şey konusunda çok çalışıyor olmam. Elbette müzik dışında kariyerime yönelik başka alternatif planlarım da var ama bunları istemiyorum. Ama kötü ihtimalleri ve alternatifleri de düşünmek zorundayım.