GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Instagram'da mizah yapan kadınlar arasında öne çıkan isimlerden biri Selviye Hürriyet. Önce yaptığı dublajlar, oluşturduğu karakterler, çektiği videolarla dikkat çeken Hürriyet, Balkan kültüründen beslenen esprileriyle dijital ekranda ciddi bir takipçi sayısına ulaştı. Fenomen olmak için ortamın dümen suyuna gitmeyen, toplumsal konularda takipçi kaybederim korkusu duymaksızın sözünü söyleyen ve bunu zekice kurgulanmış mizahi bir dille yapan Selviye Hürriyet bir süredir TRT 1'de ekrana gelen Balkan Ninnisi dizisinde Güldaniye hala karakterini canlandırıyor. Bu ilk dizi tecrübesini "Kendi mutfağımda yemek pişirmeye geldim." diye tarif eden Hürriyet ile Instagram fenomenliğinden TRT 1'deki Balkan Ninnisi dizisine uzanan bir yolculuğunu konuştuk.
Yorgunluğu bir yana bırakırsanız İstanbul-Üsküp hattında yaşamak ve çalışmak size ne hissettiriyor?
Projenin Üsküp'te olması çok güzel. Benim zaten çocukluğumdan beri gelip gittiğim topraklar. Coğrafyaya yabancı değilim. Birçok akrabam burada. Ama hasretlik çok zor. Gel git yaparken en fazla üç gün repo yapabiliyoruz. Onun da bir günü yolda geçiyor. Dolayısıyla aile hasreti ağır basıyor.
Fenomen olarak çok sıra dışı bir duruşunuz var. Takipçi kaybetmeyi göze alıp toplumsal konulara duyarlılık gösteriyorsunuz. Kraliçe'nin cenazesiyle ilgili videonuz cesurcaydı mesela. Nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Toplumsal konularda hassasiyet göstermek adına sayfamda çok fazla paylaşım yapıyorum. Sivri konularda da paylaşımdan çekinmiyorum. Bundan da gurur duyuyorum. Yine olsun yine yaparım. Hiçbir zaman takipçi kaygım olmadı. Çünkü sosyal medyaya benim baktığım pencere çok farklı. Evet, sosyal medyadan kazanç sağladığım oldu. Hâlâ sağlıyorum da. Fakat yapmak istediğim şey bu değildi. Çok fazla takipçiye ulaşıp fenomen olayım değildi açıkçası benim amacım. Kültürel mizah yapıyorum ve yeri geldiğinde de sözümü söyleyebiliyorum. Bu anlamda kültürel mizah yapmanın beni çok güzel yerlere getirdiğine inanıyorum.
Kraliyet ailesinin videolarını çekmekteki amacım da bir duruş ortaya koymaktı. Yoksa hiçbir ölümle bu kadar alay edilmez. Ama sömürgeci İngiltere'nin sebep olduklarını ve yaşatılanları bildiğim için bunun mizahını yaparak tepkimi gösterdim. Mizahla bir şeyler anlatıldığında insanların aklında daha çok kaldığını düşünüyorum.
Genelde dizilerde setten çok fazla görüntü ve fotoğraf paylaşılmaz. Ama siz bu kuralı dizi lehine değiştirip neredeyse anlık bildirim yapıyorsunuz. Bu yeni medya-tv etkileşimi açısından yeni bir strateji mi acaba?
Setlerden yaptığım story paylaşımları, kısa videolar için zaten yapımcımız Uğur Uzunok'tan iznim var. Önce ona sordum. Çünkü neticede ben bir influcer'ım. Oyuncu değilim. Burada hem bir pr oluyor bizim için hem de insanlar gerçekten kamera arkasını merak ediyor. Bir de benim sayfam Balkan sayfası, Rumeli mizah sayfası olduğu için bende görünmeyecek de nerede görünecek.
Dizi Türkiye'de çok beğenildi. Üsküp'teki, diğer Balkan şehirlerindeki yansımaları nasıl?
Balkanlarda diğer şehirlerde dizinin yansıması nasıl bilmiyorum ama burada Üsküp'te sürekli sokakta diziden haberdar olanlarla fotoğraf çektiriyoruz. Konağın önüne gelenler oluyor. Beni burada Matka'da bile buldular. Vodna'ya gittim buldular. Her yerde tanıyan birileri çıkıyor. Zaten Üsküp Türkleri, Türk Arnavutların çoğunlukta olduğu bir yerdeyiz. Yarısından fazlası Türkçe biliyor. İzliyorlar da. Onlarla sürekli karşılaşıyoruz. Çok da hoş oluyor.
Güldaniye hala, sizin instagramda ürettiğiniz karakterlere çok benziyor. Sizin karakteriniz mi eklendi senaryoya yoksa karakterlerinizden ilham alınarak mı yazıldı?
Evet esinleniliyor tabi ki. Güldaniye hala karakteri aslında benim. Ama isim değişikliği var tabi ki. Rumeli mizahına ait bir tipleme. Balkan kültürüne ve balkan şivesine, Balkanlarda toplum içinde yapılan esprilere de çok hakimim. Çünkü ailem Balkan göçmeni. Hep bir ayağımız burada olduğu için, zaten burayı yaşıyoruz çocukluğumuzdan beri. Onun da etkisi olabilir tabi ki.
Benim Instagram'da videolar çektiğim kendi doğurduğum karakterlerde sadece yaş ortalaması ve konumu değişiyordu. Şekibe var, daha yaşlısı kaynana olan Aşikar hala, bir ara Tenasip vardı, onu daha bir köpürtmek için üzerinde çalışmadım. İlerleyen günlerde o karakteri daha öne çıkartmayı düşünüyorum vaktim olursa tabi.
Son dönemde nihayet dizilerde başörtülü karakterler görmeye başladık. Ancak siz ekranlardaki ilk başörtülü oyuncusunuz aynı zamanda. Dizi teklifini değerlendirirken bu anlamda endişeleriniz oldu mu?
Tesettür konusunda endişelerim oldu. İlk görüşmemizde yapımcımız Uğur Uzunok'la görüşüp bu işe evet dedim. Bunu en baştan konuştuk. Uğur bey de tesettür konusunda kesinlikle hiçbir şekilde bir müdahalede bulunmadı. Bunu yaşamadım, yaşatmayacaklarını söylediler. Kostümlerimi zaten ben seçiyorum. Burada kostümle uyuşmayacak bir durum olmadı. Tabi ki stylingi yapan kostüm şefleri var. Fakat ben gömlek daha uzun olsun, pantolon bol olsun, başörtüm omuzlarımı örtsün vs. gibi durumları kendi istediğim şekilde ayarlayabiliyorum.
Bundan sonrasında da oyunculuğa devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Bundan sonra oyunculuğa devam etme konusunda bir şey diyemiyorum. Çünkü neler yapabileceğimi bilmiyorum. Buraya gelirken de neler yapabileceğimi bilmiyordum. Fakat en azından güvendiğim bir şey vardı; Balkan kültürü vardı. İçinde büyüdüğüm kültür vardı. Kendi mutfağımda yemek pişirmeye geldim. Ama başka bir projede nasıl olurum, nasıl görünürüm, nasıl yaparım bilmiyorum. Şu an evet beğeniliyor. Kötü eleştiri hiç almadım çok şükür şimdiye kadar. Ama başka bir projede, başka bir rolde ne olur bilemem. Bir dönem dizisi olsa isterim açıkçası. Yine bir risk alıp denerim belki de.