Tarihte pek çok sıfatla anılan Amasya’ya en çok yakışan ve kabul göreni hiç kuşkusuz “Şehzadeler Şehri”dir. Dünyanın en güzel misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın iç içe olduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız, sıcakkanlı ve misafirperver Amasya sonbaharda sizi bekliyor…
Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 8 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkârlar, şairler, şehzadeler yetiştirmiş bir beldemiz…183 yıl boyunca çok sayıda şehzadenin eğitim gördüğü Amasya, bu şehzadelerden 6’sını "Padişah" olarak tahta çıkardı. Bu nedenle tarihte pek çok sıfat ile anılan Amasya’ya en çok yakışan ve kabul göreni hiç kuşkusuz “Şehzadeler Şehri’dir. Osmanlı İmparatorluğunun yükseliş döneminden itibaren tahta çıkan bütün padişahların kader çizgisi Amasya’da birleşirken, Kurtuluş Savaşı’nın temelleri de Amasya’da atıldı.
Mustafa Kemal Atatürk, 12 Haziran 1919’da Milli Mücadele hareketini başlatmak için Amasya’ya yerleşti ve çalışmalarını burada gerçekleştirdi. Milli Mücadele'nin ilk yazılı beyannamesi olan Amasya Tamimi de burada hazırlandı ve imzalandı.
FERHAT İLE ŞİRİN’İN EVİ…
"Şehzadelerin Şehri" Amasya; efsanevi aşklarıyla ölümsüzleşen Ferhat ile Şirin’in yaşadığı topraklar olarak bilinir. Şirin’e olan sevdası uğruna kilometrelerce uzunlukta dağlarıdelerek, suyu getiren Ferhat’ın
AMASYA BİR BAŞKA GÜZEL
Dünyanın en güzel misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın iç içe olduğu Amasya’nın evleri de bir başka güzeldir… Amasya kent dokusunun çeşitli yerlerinde, özellikle Yeşilırmak sahil şeridinde görsel bir şekilde yer alan geleneksel Osmanlı Evi örnekleri, Amasya mimarî yapıları içerisinde önemli bir grup teşkil eder. Yeşilırmak kenarında, tarihi sur duvarı üzerine, ahşap çatkı arası kerpiç dolgulu olarak, kırma ya da beşik çatı üzeri oluklu kiremitle örtülü bir biçimde düzenlenmiş olan ve geleneksel Osmanlı evinin bütün özelliklerini bünyesinde taşıyan bu evler, Amasya’nın tarihsel kimliğiyle uyumlu bir görünüm sunar.
ADETA BİR ANTİK KENT
Amasya tam bir kültür kenti. İşte Amasya'da mutlaka görmeniz gereken yerler:
Kara Mustafa Paşa Camii: İbadet mekânının üzeri büyükçe bir kubbeyle örtülü. 1900’lü yıllarda sekizgen
Amasya Müzesi: İki katlı bir müze. Alt katında eski çağlardan kalan çanak, çömlekler, süs eşyaları, paralar, heykeller bulunuyor. Üst katta ise Osmanlı zamanında kalan eserler, el yazması Kuranlar, savaş aletleri,
Kaya Mezarları: Birkaç bin yıl önce nehrin karşı tarafında Amasya kalesinin içinde kayaları oymak suretiyle büyük lahitler haline getirmişler. Taştan merdivenlerden tırmanarak çıkıyorsunuz. O yükseklikten Amasya’nın manzarası muhteşem bir görsel keyif.
Alçak Köprü: Amasya il merkezinde Roma döneminden günümüze kalan tek köprü. Tamamı kesme taştan yapılmış.
Aynalı Mağara: Rivayetlere göre güzelliğiyle ünlü bir kralın kızına ev sahipliği yapan mağara, hem muazzam yapısı, hem de ilginç hikâyesiyle Amasya’da unutmayacağınız ilk yerlerden birisi. Hikâye’nin devamı ise mağarada.
Şehzadeler Müzesi: 2007 yılında inşa edilmiş iki katlı bir müze.
Alt katta Amasya’da valilik yapmış ancak padişah olamamış şehzadelerin, üst katta ise padişahlık yapmış olanların, balmumu heykelleri sergileniyor.
YAPMADAN DÖNMEYİN...
Yeşilırmak Vadisi’nde Ferhat Dağı ve Amasya Kalesi eteklerinde kurulmuş açık hava