ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Türk mutfağı, zengin tarihi ve kültürel dokusuyla harmanlanan eşsiz lezzetleriyle dünya genelinde giderek artan bir ilgi görüyor. Yıllar boyunca korunan geleneksel tarifler, modern sunumlarla bir araya gelerek hem yerli hem de yabancıların damak zevkini fethediyor. İşte dünyanın en seçkin mutfaklarının buluşma noktası olarak kabul edilen Londra'da da Türk mutfağının bu eşsiz lezzetleri göz kamaştırıyor. Bu kapsamda 2023 yılında İngiltere'nin en iyi fine-dining restoranı seçilen The Mantl, Türk ve Ege mutfağının modern bir yorumunu sunarak, Londra'daki gastronomi sahnesine yepyeni bir soluk getiriyor. Türk lezzetlerini tanıtma konusunda önemli bir adım atan The Mantl, Londra'nın en prestijli bölgelerinden biri olan Knightsbridge'de Türk mutfağının eşsiz lezzetlerine ev sahipliği yapıyor. Zengin bir lezzet dünyasını döner ve çorba gibi birkaç yiyeceğe indirgemenin haksızlık olduğunu belirten restoranın kurucusu Serdar Demir "Ne yazık ki, bu yanlış algılar, Türk mutfağının hak ettiği değeri görmesini engelliyor. Türk mutfağının sadece kebaptan ibaret olmadığını göstermek istiyoruz." diyor. Biz de Akşam Cumartesi olarak Şef Serdar Demir ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Sohbetimize geçmeden önce kendisini daha yakından tanıyalım: "1990 yılında ailemle birlikte Londra'ya geldik ve burada eğitim hayatıma devam ettim. İlkokul, ortaokul ve üniversiteyi Londra'da tamamladım. Queen Mary Üniversitesi'nde Uçak Mühendisliği okudum, yüksek lisansımı da bu alanda yaptım. Ancak ailemizin yeme-içme sektöründe köklü bir geçmişi olduğu için ben de bu sektöre ilgi duymaya başladım. 1999 yılında aile işletmemizde çalışarak sektöre adım attım. Zamanla gayrimenkul geliştirme ve restoran işletmeciliği üzerine yoğunlaşarak bu alanda yedi başarılı marka yarattım. The Mantl da bu serüvenin bir parçası. Şu an Londra'da The Mantl ve bir İtalyan restoranı işletiyorum ancak hedefimde global çapta Türk mutfağını tanıtmak ve yaymak var."
TÜRK MUTFAĞI RESTORANIMIZ İNGİLTERE'DE ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ
The Mantl'ın menüsünde Türk mutfağına dair neler var? Menünüzü oluştururken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
The Mantl, Londra'nın Knightsbridge bölgesinde yer alan ve geleneksel Türk mutfağını modern dokunuşlarla birleştiren bir restoran. Menümüzde kebap, mantı, humus, künefe ve baklava gibi klasik Türk lezzetlerinin yanı sıra, Ege mutfağından esinlenmiş yaratıcı yemekler de bulunuyor. Menüyü oluştururken öncelikli hedefim, Türk mutfağının zenginliğini ve çeşitliliğini en iyi şekilde yansıtmak oldu. Yerel ve mevsimsel malzemeler kullanarak, her yemeğin otantik tadını korumaya özen gösteriyoruz. Geleneksel pişirme yöntemleriyle hazırlanan yemeklerimize modern sunumlar ekleyerek hem Türk hem de uluslararası misafirlerimizin beğenisini kazanmayı amaçladık. Restoranımız 2020 ve 2021 yıllarında "En İyi Fine Dining Restoran" ödülüne layık görüldü, aynı zamanda 2023 yılında ise İngiltere'nin en iyi fine-dining restoranı seçildi. Bu bizi gururlandırırken hep daha iyisini yapabilmek için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz.
İNGİLİZLER VE TURİSTLER, TÜRK MUTFAĞINI ÇOK SEVİYORLAR
Neden Türkiye'de değil de İngiltere'desiniz? Oradan mutfağımıza dair nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?
Londra, çok kültürlü yapısı ve yemek kültürüne olan ilgisiyle Türk mutfağını tanıtmak için ideal bir yer. Burada Türk mutfağının yeterince temsil edilmediğini fark ettim ve bu boşluğu doldurmak istedim. İngiltere'deki geri dönüşler oldukça olumlu. İngilizler ve turistler, özellikle Türk mutfağının otantik ve zengin lezzetlerini çok seviyorlar. Fakat algıda bazı sorunlar var, insanlar genellikle Türk mutfağını döner veya kebapla sınırlı görüyor. Oysa ki mutfağımızın sunduğu çok daha fazlası var. The Mantl ile bu algıyı kırmaya çalışıyoruz ve menümüzle bunu başardığımıza inanıyorum.
ZENGİNLİĞİMİZ DÜNYADA YETERİNCE TANITILAMIYOR
Mutfağımızın zenginliği ve çeşitliliği ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Türk mutfağı, binlerce yıllık bir tarihin ve birçok kültürün harmanlanması sonucu ortaya çıkan, son derece zengin ve çeşitli bir mutfak. Her bölgenin kendine özgü lezzetleri ve pişirme teknikleri var. Ancak ne yazık ki, bu zenginlik dünya genelinde yeterince tanıtılamıyor. İnsanlar Türk mutfağını yalnızca birkaç popüler yemekle sınırlı olarak biliyorlar. Oysa ki mutfağımızın içinde yer alan farklı çorbalar, mezeler, zeytinyağlılar, et ve sebze yemekleri gibi çok sayıda lezzet var. Bu çeşitliliği tanıtmak ve dünya mutfaklarında hak ettiği yere getirmek için çalışıyoruz.
DİĞER LEZZETLERİMİZ GÖLGEDE KALIYOR
Sizce Türk mutfağının dünya algısında birkaç yemekle sınırlı kalıyor olması neyle ilgili, sorunu nerede görüyorsunuz?
Bu algı sorunu büyük ölçüde bizden kaynaklanıyor. Türk mutfağını doğru şekilde tanıtamadık. Döner, kebap gibi birkaç yemekle sınırlı bir algı oluştu ve bu da diğer lezzetlerimizin gölgede kalmasına yol açtı. İnsanlar Türk mutfağını ucuza ve basit bir şekilde sunulan yemekler olarak görüyor. Oysa ki, mutfağımız son derece sofistike ve zengin. Büyük porsiyonlar, bedava mezeler gibi alışkanlıklar da bu algıyı pekiştirdi. Bunun yanı sıra, sunum ve servis kalitesine de yeterince önem verilmediğini düşünüyorum.
BİZ MUTFAĞIMIZIN SOFİSTİKE TARAFINI ÖN PLANA ÇIKARDIK
Siz bu sorunu gidermek için neler yapıyorsunuz?
Bu algıyı değiştirmek için öncelikle The Mantl'da, Türk mutfağının hak ettiği saygınlığı ve kaliteyi sunmaya odaklandık. Menümüzde geleneksel lezzetlere modern dokunuşlar ekleyerek, Türk mutfağının sofistike tarafını ön plana çıkardık. Ayrıca sunum ve servis kalitesine büyük önem veriyoruz. Yerel ve mevsimsel malzemeler kullanarak, yemeklerin lezzetini ve tazeliğini en üst düzeyde tutuyoruz. The Mantl'ın başarısı, bu yaklaşımın ne kadar doğru olduğunu kanıtladı. Aynı zamanda, global çapta yeni restoranlar açarak Türk mutfağını daha geniş kitlelere tanıtmayı hedefliyorum.
TÜRK MUTFAĞINI DÜNYADA TANITMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Yakın zamanda planlarınız, hayalleriniz ve hedefleriniz nedir?
Yakın zamanda The Mantl'ı İstanbul, Bursa, Dubai ve New York gibi şehirlerde açmayı planlıyorum. Özellikle Türkiye'de bir restoran açmak, kendi mutfağımızı ülkemde de sergilemek benim için büyük bir hayal. Bu lezzetleri ülkemizdeki insanlarla buluşturmak istiyorum. Ayrıca Türk mutfağının global çapta daha fazla tanınması ve saygı görmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Yeni konseptler ve projelerle Türk mutfağını dünya sahnesine taşımak en büyük hedefim. Türk mutfağının zenginliğini ve eşsiz lezzetlerini dünya çapında daha fazla tanıtmak için çalışmaya devam edeceğiz. The Mantl, bu vizyonun bir parçası olarak Londra'da önemli bir yer edindi. Ancak, asıl amacım bu başarıyı global ölçekte yaymak. Türk mutfağının dünya mutfaklarında hak ettiği yere gelmesi için yeni projeler ve girişimlerle yolumuza devam edeceğiz.
YEMEK YARIŞMALARI SADECE POPÜLER YEMEKLERE ODAKLANMAMALI
Türkiye'deki yemek yarışmaları hakkında neler düşünüyorsunuz? Bu programların mutfağımıza ve yemek kültürümüze dair sağlıklı ve yararlı olduğunu düşünüyor musunuz?
Yemek yarışmaları, Türk mutfağının tanıtılması ve genç şeflerin yeteneklerini sergilemesi açısından önemli bir platform sağlıyor. Ancak bu programların mutfağımızın zenginliğini ve çeşitliliğini ne kadar doğru yansıttığına dikkat etmek gerekiyor. Sadece popüler yemekler üzerine odaklanmak yerine, mutfağımızın farklı yönlerini ve yerel lezzetlerini de ön plana çıkarmak gerektiğini düşünüyorum. Eğer bu yarışmalar, mutfağımızın gerçek potansiyelini doğru bir şekilde yansıtabilir ve insanlara mutfağımızın derinliklerini gösterebilirse, çok daha yararlı olabilirler.