Seda Boy'un ilk kişisel sergisi ‘Beyaz Körlük' açıldı! 'Görmezden geldiklerimizin farkına varalım'

Çalışmalarında, günlük akışta kendimize odaklı yaşarken, bakmadığımız şeylere bakıp onları görünür hale getirmeyi amaçlayan Seda Boy, ''Toplumu bir salgın gibi esir alıp çürüten şeyin korku olduğunu düşünüyorum. Olup biten gösteri çirkin ve ne yazık ki bakmak zorundayız. Toplum olarak görmezden geldiğimizin farkına vararak bu salgından çıkabiliriz.''

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Seda Boy, ilk kişisel sergisi 'Beyaz Körlük' ile KRANK Art Gallery'de ziyaretçileri ile buluşuyor. Beyaz Körlük sergisinde kör olma durumuna farklı bir bakış açısıyla yaklaşan Seda Boy, çalışmalarında, günlük akışta kendimize odaklı yaşarken, bakmadığımız şeylere bakıp onları görünür hale getirmek istiyor. Sanatçının karışık teknik ile ürettiği toplam 17 parçadan oluşan enstalasyonunda, soyutlanmış göz formları ve fotoğraflar yer alıyor.

Saramago'nun "Körlük" romanı yol gösterdi

Jose Saramago'nun "Körlük" adlı romanı sanatçı Seda Boy'a "Beyaz Körlük" sergisinde, kör olma durumuna farklı bir bakış açısıyla yaklaşmasında yol gösterici olmuş. Saramago'nun hikâyesinde bugün yaşadığımız dünyanın geldiği noktanın sebebini tarif eden şey, bireylerin ve dolayısıyla toplumun kör oluşu. Kaostan çıkış ve yeniden özgürleşme, bireylerin gözlerini açmasıyla başlar. "Kitapta kör olma durumu, bilinenin tersine bembeyaz bir süt denizi, yoğun bir sis olarak tarif ediliyor. Gerçek olanın tam zıttı olan bu betimleme daha en başından bize bambaşka bir körlükten bahsedildiğinin işareti gibi aslında. Ben de bu isimden etkilendiğim ve iki kelimeyle birçok şeyi anlattığını düşündüğüm için sergimin ismi olmasına karar verdim." diyen Boy, böyle bir dönemde eserlerini tamamlayıp sergiyi açabildiği için mutlu olduğunu dile getiriyor.

Görmek ve körlük üzerine bir süredir çalışmalar yaptığını belirten sanatçı çalışmalarının çıkış noktasını şöyle anlatıyor: "Saramago'nun romanı kafamda oluşan kayıtsız kaldığımız şeyleri tarif etmemde yardımcı oldu. Görmek ve körlük üzerine bir süredir çalışıyorum. 2015 yılında ürettiğim çalışmam, insanın gördükleri ve görmedikleri üzerine idi. Asıl yola çıkışım o zamana uzanıyor. Körlük romanı ve körlük üzerine okuduğum diğer araştırma, tez, hikâye vb. kaynaklarla aslında bakışımı ve düşüncemi genişletmek istedim. Tam olarak anlatmak istediğim tarzı bu romanla yakaladım ve içindeki bazı metaforları kullanarak üretimime başladım."

ZİYARETÇİLER ESERLERDE KENDİLERİNİ SORGULAYACAK

"Yaşamakta olduğumuz postmodern çağda insanın görme yeteneği gün geçtikçe azalmakta. Dünya dev bir gösteri haline geldi ve bizler onun açgözlü izleyicileri ve tüketicileriyiz. Sahip olduğumuz şeyleri kaybetmekten korkarız ve kaybetmemek için gerekirse kör bile oluruz." Bu anlayıştan şikâyet eden sanatçı Seda Boy, "Toplumu bir salgın gibi esir alıp çürüten ve yok eden şeyin korku olduğunu düşünüyorum. Olup biten gösteri çirkin ve ne yazık ki bakmak zorundayız. Bireye indirgemeden toplum olarak görmezden geldiğimizin farkına vararak bu salgından çıkabiliriz." diyor.

Serginin çıkış noktasından da anlaşıldığı üzere ziyaretçiler bir sorgulama ile karşı karşıya kalacak. Sergide katılımcıların günümüz dünyasının dikkat edilmeyen ve göz ardı edilen yansımalarını görecekleri bir enstalasyonu izleyeceklerini belirten Boy, şunları aktardı: "Sergide 13 adet çalışmam yer alıyor. Karışık teknik ile ürettiğim 9'u duvar, 3'ü kaide ile birleşik soyut forma sahip gözlerden oluşan enstalasyon ve bir video çalışmamın olduğu enstalasyon bulunuyor. Her bir eserde farklı görüntüler bulunuyor ve hikâyeleri bir bütünü oluşturmakla birlikte farklı hikâyeleri yansıtıyor. Net ve tek katmanlı fotoğraflar, görüntünün bulanıklaştığı yer yer kolaj uygulayarak katmanların çoğaldığı eserlerde körlüğün/görmenin çeşitli yansımalarını barındırıyor. Gözlerden biri, bir dönem yaşamın olduğu mekânın pencereleri artık duvarla örülmüş ve orada artık görülebilecek herhangi bir şeyin kalmadığını anlatırken, diğeri hala farkedilmesi mümkün olan bir yaşamı bize gösteriyor. Bir diğer çalışmada günlük hayatlarında hızla akan zamanı ve birbirine karışan ve beyaz ışık içinde zorla seçilen figürleri görüyoruz. Hem teknik açıdan hem anlam olarak farklı körlük anlatımlarına sahipler kısacası."

İNSAN VE YAPTIKLARINI İRDELİYORUM

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik ve Cam Tasarımı Bölümü'nden 2017 yılında mezun olan Seda Boy, çalışmalarında genelde siyah beyaz renkleri tercih ediyor. Ana malzeme olarak cam ve seramiği tercih eden sanatçı farklı malzemeler de kullanmayı seviyor. "Malzememin çeşitliliğinin sebebi, anlatmak istediğim her ne ise onu öncelik alarak malzemenin bana engel olmamasını sağlamak." diyen Boy şöyle devam ediyor: "Çalışmalarıma kavramsal bir anlayışla yaklaştığımı söyleyebilirim. Derdi olan sanatçılardanım. Bir şeyler anlatmaya çabalıyorum. Eserlerimde toplumsal, güncel, tarihsel ve politik olayların insan üzerinde yarattığı tahribatı irdeliyorum. Yaşadığım her şey beni besliyor. İnsan ve yaptıkları ile ortaya çıkan sorunlar özellikle dikkat ettiğim konular oluyor. Genellikle siyah beyaz renklerini tercih ediyorum. Daha sade, az ve öz bir şekilde anlatımı tercih ediyorum. Kullandığım formlar ve renk seçimlerim de buna uygun ilerliyor. Çoklu renk kullanımının kavramsalına uygun olduğu çalışmalarda nadiren kullanıyorum."

Sergiyi 13 Mart'a kadar ziyaret edebilirsiniz.