Sanatı ahşaptan

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye'nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak amacıyla bu yıl 16 şehirde düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin dördüncü durağı Samsun oldu. Farklı disiplinlerden birçok sanatçı Samsun'da bir araya gelirken yerel sanatçılar da unutulmadı. O sanatçılardan biri de ahşap tasarımcısı Yüksel Korkmaz'dı.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Türkiye Kültür Yolu Festivali coşkusu Adana, Şanlıurfa ve Bursa'nın ardından Millî Mücadele'nin ilk adımının atıldığı Samsun'da da yaşandı. Bu yıl ilk kez Türkiye Kültür Yolu Festivali rotasına dahil olan Samsun, 8-16 Haziran 2024 tarihleri arasında 30'dan fazla noktada konserler, sergiler, atölyeler, söyleşiler, gastronomi deneyimleri ve her yaşa uygun birbirinden renkli 600'den fazla etkinliğe ev sahipliği yaptı. Festivalde Samsun'un öne çıkan yerli sanatçıları da unutulmadı ve bu kapsamda ürünlerini sanatseverlerle buluşturdular.

O sanatçılardan biri de ahşap tasarımcısı Yüksel Korkmaz'dı. Ben de fuar alanında ilginç tasarımlarını sergileyen Korkmaz'a sanatıyla ilgili merak ettiklerimi sordum.

AHŞABI İYİ TANIYANLARDANIM

Gelin önce kendi cümleleriyle daha yakından tanıyalım Yüksel Korkmaz'ı: "61 yaşındayım. Orman köylüsüyüz biz. Çocuk yaştan beri ahşabın içindeyim. İşin; ormandaki işçiliğinden ticaretine kadar her kısmında yer aldım. Ticaretini yaparken de ufak bir atölye kurdum kendime, böyle sanatsal çalışmalar yapmaya başladım, sonra hobim, daha sonra da sevdiğim bir iş oldu bu. Aynı zamanda ham maddeciyim, ahşabı iyi tanıyanlardanım. Bunun için katma değeri yüksek, çalışmaya değer bulduğum ağaçları biriktirdim yıllarca. Şimdi ise onları işliyorum. Ticari yönümüz de vardı, kerestecilik yapıyorduk ama o kısmı bu sene sonlandırdık. Bu nedenle ağırlığı daha çok sanata verdim, ilimizde, ülkemizde ve mümkünse yurtdışında çalışmalar yapmak, uluslararası sergiler açmak istiyorum. Umarım Kültür ve Turizm Bakanlığımız da bunun farkında olur ve desteklerini esirgemez. Biz de ona göre kendimize yol çizeriz."

İLKOKULDAN BU YANA AHŞABIN İÇİNDEYİM

"Çocuk yaştan beri bu işin içindeyim." diyen Yüksel Korkmaz sözlerine şöyle devam ediyor: "Türkiye ve dünyada izlediğim kadarıyla insanlar emekli oluyor ve kendine bir meşgale arıyor. Ben öyle değilim. İlkokuldan bu yana daima ahşabın içinde oldum ve kendime göre ticaretini yaptım, araştırmalarda da bulundum. Hangi ahşap daha uzun ömürlüdür, hangisi daha dekoratiftir, ülkemizde hangi ağaç türleri vardır, hangilerini nereden temin edebiliriz noktasında kendimi geliştirdim. Bu nedenle ahşabı çok iyi tanıyorum."

İŞLEYEREK SANATA DÖNÜŞTÜRÜYORUZ

Korkmaz, ahşabın kendisi için ne anlama geldiğini ise şu sözlerle açıklıyor: "Ahşap benim için yaşam demek, her şey demek. Sıcakta bunaldığınız zaman bir ağaç gölgesinde serinliyorsunuz. Aynı zamanda ağaçlar oksijen üretiyor, insanların nefes almasını sağlıyor. Ahşap bizim doğamızda olan, büyüklerimizin de geçmişte çok sık kullandığı şeylerden biri. Yataklarımızda, divanlarımızda, çatılarımızda, kısacası birçok şeyde ahşap vardı. Biz de şimdi bunu işleyerek sanata dönüştürüyoruz ve bu anlamda öne çıkarmaya çalışıyoruz."

BAKAN ERSOY: ARTIK KÜLTÜR SAHASINDA ÖNCÜ VE ÖZGÜN BİR TÜRKİYE VAR

Samsun Kültür Yolu Festivali'nin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, turizm alanındaki başarılara ve kültürel anlamdaki kazanımlara dikkat çekti:

"Dünya Turizm Örgütü verilerine göre Türkiye bugün ilk beş turizm ülkesinden biridir. Ziyaretçi sayısı, turizm geliri, ürün çeşitliliği, tesisleşme ve altyapı, sürdürülebilirlik uygulamaları, pazar çeşitliliği, yıl boyuna ve ülke geneline yayılan turizm hareketi derken her başlıkta büyük ilerlemeler kaydettik. Bunu kamu ve özel sektör paydaşlarımızla birlikte başardık. Kazanımlarımızı koruyarak bu başarının devamlılığını da yine birlikte sağlayacağız. Tabii bu yükseliş ivmesi sadece turizmle sınırlı değil. Rekorlar kıran izleyici ve temsil sayılarıyla, ödülleri ve ihraç başarılarıyla konserlerden sergilere, tiyatrodan opera ve bale temsillerine, sinemadan dizi sektörüne bugün sanatta da bir Türk rüzgârı esmektedir. Yine dünyanın en yoğun ve kapsamlı arkeoloji çalışmalarıyla, aldıkları ödüllerle gerek yapısal gerek işlevsel anlamda uluslararası birer mimari simgeye dönüşen kültür-sanat merkezleri ve müzelerimizle, yasadışı yollarla yurt dışına çıkarılan kültür varlıklarımızın iade çalışmalarındaki başarımızla, gelenekselden evrensele uzanan kültür ürünlerimiz ve bilimsel faaliyetlerimizle kültür sahasında da öncü ve özgün bir Türkiye var artık. İşte Türkiye Kültür Yolu Festivali bütün bu başarıların hem sonucu olan hem de onlara katkı sunarak sürekliliği sağlaması için düşünülmüş bir projedir. Dünyanın en büyük ve kapsamlı festivalidir. Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edilmiştir ve her yıl rekorlarla yoluna devam etmektedir. Samsun da artık bu büyük markanın bir parçası, 'Kültür ve Sanatla Bütünleşmiş Turizm' vizyonumuzun bir aktörüdür. Hayırlı olsun."