“Sanat daima savaşın karşısında olmuştur”

Savaş Bitti adlı sergisini konuştuğumuz Prof. Dr. Hüsamettin Koçan: ''Sanat savaşın, ötekileştirmenin ve doğaya aykırılığın daima karşısında olmuştur. Sanat hiçbir zaman yok ediciliğin veya kısıtlı özgürlüğün yanında değildir. Sanat üretmek hayatı daha yaşanır ve anlamlı kılmak içindir. Bu açıdan baktığımızda insanlık tarihinden belki övünülecek şeyler çıkarılabilir...''

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Baksı Müzesi'nin kurucusu, sanatçı Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'ın Mine Sanat Galerisi'nde açtığı resim ve heykellerden oluşan 'Savaş Bitti' adlı sergisi devam ediyor. Sergisini, tanıtım metninde, "Sergim, hayat izlerinden uzaklaşmış tarihsel bir metin oluşturma çabası değildir. Aksine, gerçek tarihin insanın varlık hikâyesini sanat tarihi üstünden anlattığı savı üstüne kuruludur." şeklinde tarif eden Koçan ile Akşam Cumartesi için bir araya geldik: "Mine Sanat Galerisi yıllar önce birkaç sergi açtığım bir galeri. Kadıköy tarafının duayen bir mekanıdır burası. Kendileri burada bir şey yapalım deyince ben de hemen atladım. Çünkü onlarla birlikte olmayı özlemiştim. Uzun zamandır İstanbul'da sergi açmıyordum. Kadıköy'den bu süreci başlaması gerçekten bana çok iyi geldi. Sergiden son derece memnunum. Butik bir sergi oldu, her şey yan yana geldi. Sergi kendi mesajını da veriyor. En azından savaş karşıtı duruşumuz üzerinden bir gelecek inşa etmemiz mümkün diye düşünüyorum. Gelecek bizim, onda hiç kuşku yok. Ama geleceği sanatla derinleştirip algılamamız ve de sahip olduklarımızın kıymetini bilmemiz gerekiyor. Yakın bir zamanda Zeytinburnu Kültür Merkezi'nde 'Geleneğin Şifreleri' adıyla büyük bir sergi açacağım."

TARİH HEP KAZANAN VE KAYBEDEN ÇATIŞMASI ÜZERİNDEN YAZILMIŞ

Son zamanlarda tarih okuması konusunda kuşkularının olduğunu söyleyen Koçan, resmi tarihin kazananların tarihi üzerinden kurulduğunu, kaybedenlerin de kazananlara destanlaştırılması için rol verdiğini belirtiyor: "Tarih kazanan ve kaybeden çatışması üzerinden yazılmış hep. Halbuki insanoğlu tarihi boyunca sadece ötekini yok ederek var olmaya çalışmamış. İnsanoğlunun ötekinin varlığını daha da derinleştirmek istediği durumlar da var. O durum sanattır, mimaridir, kültürdür. Bu açıdan benim bir önerim var. Aslında insanlık tarihi, sanat tarihi üzerinden yazılabilseydi, o zaman belki insanlık tarihte bu kadar suçlu veya güçlü aramazdı. Bu nedenle de sanat, savaşın, ötekileştirmenin ve doğaya aykırılığın hep karşısında olmuştur. Sanat hiçbir zaman yok ediciliğin veya kısıtlı özgürlüğün yanında değildir. Sanat üretmek hayatı daha yaşanır ve anlamlı kılmak içindir. Bu açıdan baktığımızda insanlık tarihinden belki övünülecek şeyler çıkarılabilir..."

ANADOLU'DA OLAĞANÜSTÜ BİR İNSANLIK BİRİKİMİ VAR

Sohbetimiz sırasında Anadolu uygarlıklarına oldukça ilgi duyduğunu dile getiren Koçan, birçok sergisinde bunun açıkça görülebildiğini söylüyor. 'Savaş Bitti' adı bağlamında bu serginin tarih meselesine yeni bir öneride bulunduğunu belirten Koçan, sergiyi bu nedenle tasarladığını ve sonuçtan da oldukça memnun olduğunu ifade ediyor. Koçak sözlerini şöyle sürdürüyor: "Benim beslendiğim kaynak daima Anadolu'dur. Biz Anadolu'yu maalesef birçok konuda es geçmişiz. Anadolu'da olağanüstü bir insanlık birikimi var. Orada bir sürü kültür var ve ben barışı burada görüyorum. Arkeoloji, Anadolu'nun okunması açısından çok önemli. Giderek Anadolu'nun müthiş derin bir hafızası olduğunu görüyoruz. Bu nedenle ideolojik okumalarla, şu kültür şuraya ait, bu kültür buraya ait gibi Anadolu'yu parçalara bölmek yerine bu derinliği ve barışı algılamak daha mümkün."

BURASI BİR MOZİK DEĞİL BİR ALAŞIM

Anadolu'nun bir mozaik değil bir alaşım olduğunu dile getiriyor Koçan: "Bizim Anadolu çocuğu dediğimiz kişi işte Anadolu alaşımı dediğimiz şeyin kendisidir. Kültür hafızamızda bütün Anadolu'da yaşanmışların bir yeri ve rolü var. Bu nedenle biz daha toleransı yüksek insanlarız. Ötekileştirme konusunda çok gönüllü bir toplum değiliz. Eskiden komşumuz vardı, arkadaşlığımız vardı. Kimseye öteki diye bakmazsınız. Arkadaşa arkadaş, komşuya komşu diye bakarsınız. Dünyadaki merkezileşme ve ulus devletlerinin sınırlarının belirlenmesi meselesi, bazı zorunluluklar nedeniyle yapılmış. Sınırlara çarpıp duruyoruz, halbuki dünya çok daha geniş. Anadolu bize bunu gösteriyor."

İNSANLAR SAVAŞMAMIŞ GÜZELLİĞİN PEŞİNDEN GİTMİŞLER

"Biz sanat tarihi üzerinden insanı anlatır ve anlamaya çalışırsak o zaman göreceğiz ki bu Anadolu'da insanlar savaşmamışlar sadece güzelliğin, anlamın, doğanın ve mutluluğun peşinden gitmişler." diyen Koçan, ideolojilerin insanı bir yerden bir yere götüremediğini söylüyor. İnsanlığın tutunabilmesi ve kök salabilmesi için derin bir yüreğinin, barış duygusunun ve insan sevgisinin olması gerektiğini, sanatın da işte tam olarak bu olduğunu dile getiren Koçan, sanatın besleyiciliği devreye girerse tüm bu acı ve savaşların yaşanmayacağını söylüyor. Koçan, Rusya'nın Ukrayna işgali hakkında ise şunları söylüyor: "Putin bir oyunbozan. Bu kadar savaş yanlısı olarak, mazlum bir topluma kişisel tercihinden dolayı öldürücü darbeler vurmaya kalkması utanılacak bir şey. Ama sanırım insanoğlu bir sınav veriyor. Dünya Putin'e karşı çıkma refleksinde bulundu."

MODERNİZMLE BİRLİKTE HİKAYELERİMİZİ UNUTTUK

"Modernizm kimliğimizi aldı, hikayemizi unuttuk. Şimdi yeni bir hikâye yazmak zorundayız." diyen Koçan, Anadolu'nun bizim büyük hikayelerimizin ana sahnesi olduğunu söylüyor: "Öğrencilerime hep şunu söylüyorum; eğer özgür bir şey yaratmak istiyorsanız bu çağı özümsemek zorundasınız. Hayatınız insanlık için en önemli ipuçlarını taşıyordur. Kendinizi okuyun, kendi hayatınızdan özgün şeyler çıkarın. Hikâyeyi okuma ve hikayemize sahip çıkma meselesini çok önemli buluyorum. Çağımızda popülarite ve gösteriş bütün bunların üstünü örtüyor ve geçici olarak kendisi varmış gibi davranıyor. Bitince de her şey bitiyor zaten. Kalıcı şeyler için öykümüze ve kişisel hikayemize bu dünyada sahip çıkmamız lazım. Bu dünyanın bizim kişisel hikayelerimize ihtiyacı var."