MERVE YILMAZORUÇ / merve.oruc@aksam.com.t
Sağlık hakkı savunuculuğu yaparken sağlık okuryazarlığını da artırmayı birincil hedef olarak belirlediklerini söyleyen Sağlık Hakkı Derneği Genel Koordinatör'ü Kevser Özcan, "Toplumun sağlık okuryazarlığı düzeyinin artması hem bireylerin kendi iyi olma hallerinin artmasını sağlar hem de sağlık sisteminin ve bu hizmeti sunan kişilerin yükünü azaltır." dedi.
KEYTRUDA SGK KAPSAMINDA SIRA HPV AŞISINDA
Sağlık haklarını geliştirmeyi ve savunmayı, sağlık çalışanları ve hastaları sağlık hakları konusunda bilgilendirmeyi, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerine farkındalığı artırmayı, sağlık hizmetlerine erişimi kısıtlı grupları bilgilendirmeyi amaçlayan Sağlık Hakkı Derneği'nin çalışmalarını genel koordinatör Kevser Özcan anlattı. Sağlık hakkı alanında hak odaklı ve gönüllülük esaslı olarak faaliyetlerini 45 şehirde 200'den fazla gönüllüsü ile gerçekleştiren dernek, sosyal medya hesaplarından da güncel bilgiler paylaşıyor.
SAĞLIK OKURYAZARLIĞI İYİ OLMA HALİNİ ARTIRIR
Sağlık Hakkı Derneği ne zaman hangi amaçla kuruldu?
2020 yılında pandeminin sağlık hakkına erişim konusundaki sorunları keskin hale getirmesi ve toplumun düşük sağlık okuryazarlığı düzeyi nedeniyle vatandaşların ve sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunlara karşı iki arkadaş harekete geçtik. Ben sağlık yönetimi alanında yüksek lisans yapıyor ve akademik çalışmalar yürütüyordum, Eşref Bilge ise örgütlenme deneyimi olan bir tıp fakültesi öğrencisiydi. Bu hareket, gönüllülerin ve paydaşların destekleriyle Eylül 2021'de dernekleşti. Derneğimiz, sağlık hakları ve sağlık okuryazarlığı konularında savunuculuk, farkındalık çalışmaları yoluyla kamuoyu ve karar alıcılar üzerinde etki oluşturmayı, ulusal literatüre katkıda bulunmayı ve sağlık hakkı ihlallerini en aza indirmeyi hedefliyor.
Sağlık okuryazarlığı ne demek?
Sağlık okuryazarlığı kişilerin sağlıkla ilgili bilgilere ulaşması, bu bilgileri anlaması ve sağlıkla ilgili kararlarında kullanabilmesi için gerekli olan zihinsel ve sosyal beceriler olarak ifade ediliyor. Sağlık için yerine getirilmesi gereken kuralları uygulama, kişinin hem kendi hem de toplum sağlığını iyileştirmek amacıyla doğru bilgi ve hizmete ulaşma ve bunları kullanabilme yeteneğini içerir. Toplumun sağlık okuryazarlığı düzeyinin artması, hem bireylerin kendi iyi olma hallerinin artmasına hem de hizmetlere erişirken yaşanan birey kaynaklı sorunların azalmasını sağlarken, sağlık sisteminin ve hizmeti sunan kişilerin de yükünü azaltır. Bu yüzden, sağlık okuryazarlığı çok önemli.
KADINLAR VE GENÇLER İÇİN ÇALIŞMALARIMIZ VAR
Ne tür faaliyetleriniz ve projeleriniz var?
Farkındalık, kapasite geliştirme ve savunuculuk konularını içerecek şekilde projeler geliştiriyor ve uyguluyoruz. Öz kaynaklarımızla kesintisiz olarak iki yıldır sağlık hakkı ihlalleri karşısında ücretsiz hukuki ve psikolojik destek süreçleri yürütüyoruz. Sağlık hakkının temel bileşenlerinden birisi kadın sağlığının geliştirilmesi. Bu yıl, ofi Türkiye ile beraber Fındığın Yolcusu Kadınlar projesini yürüttük. Proje kapsamında Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman ve Şırnak illerinde ikamet eden mevsimlik gezici tarım işçisi kadınlara yönelik sahada kadın sağlığı eğitim çalışmaları ve temel sağlık taramalarını içeren bir program yürüttük. Özellikle fındık işçiliği yapan bu hedef gruba yönelik Ordu, Sakarya, Düzce ve Samsun'da ağustos ayı boyunca hasat devam ederken biz de eğitimlerimize devam edeceğiz. Kadın sağlığı konusunda yürüttüğümüz bir diğer çalışma Ped Kardeşliği.
Bazı illerde Hasta Hakları Kurulu'nda yer alarak, hasta hakkı ihlallerine yönelik gelen şikâyetlerin değerlendirildiği komisyonlara katkı sağlıyoruz. 31 üye kuruluşun bulunduğu Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu'nun yürütme kurulunda yer alıyoruz. Afetlerde sivil toplum dayanışması için Afet Platformu'nun üyesiyiz.
Bununla birlikte uluslararası bir ağ olan Avrupa'da gençlik sağlığı alanında önemli projeler yürüten Youth Health Organization'da Türkiye'yi temsilen yer alıyoruz. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin ülkelere dair hazırladığı sağlık hakkı durum raporlarına Türkiye'den katkı sağlıyoruz. Şimdiye dek Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan Evrensel Periyodik İnceleme Yoluyla Sağlık Hakkının Geliştirilmesi ve Bilgi Notu: Sağlık Hakkı kitaplarının çeşitli Avrupa Birliği projeleri ile Türkçeye çevrilerek ülkemizde yeniden yayınlanmasını sağladık. Aynı zamanda Sağlık Hakkı Raporu isimli kitabı yayınladık.
Son olarak, "HPV Aşısı Nasıl Ücretsiz Olur?" isimli projemiz kapsamında DSÖ'nün yayınladığı ve HPV aşısını devletlerin ulusal aşı takvimine alması için bir rehber niteliği taşıyan eseri Türkçe'ye uyarlama sürecindeyiz. Ardından Sağlık Bakanlığı, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve ilgili diğer kişi ve kurumlarla paylaşarak HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınma sürecini bilimsel ve teknik olarak da desteklemeyi hedefliyoruz.
Deprem bölgesinde de faaliyet gösterdiniz... Neler yaptınız orada?
Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş illeri başta olmak üzere gönüllü hekim, hemşire ve psikologlarımız ile sağlık taraması ve psikososyal destek çalışmaları yürüttük. Sağlık ve hijyen ürünlerinin temini ve dağıtımına yönelik projeler geliştirdik. Hatay'da 8-15 Mart tarihleri arasında ofi Türkiye ile yürütülen "8 Mart Dayanışması" isimli proje kapsamında da çadır kentlerde, konteyner kentlerde ve kırsal bölgelerde 3 binden fazla kadına ve çocuğa ulaştık. Yine ilaç ve medikal ürün bağışlarının sağlık kuruluşlarına ulaştırılması konusunda çalışmalar yürüttük.
ZAMANLA TAMAMEN ÖDEME KAPSAMINA GİRECEK
Keytruda isimli ilacı artık SGK karşılayacakmış. Bu konu nasıl gündeme geldi? Süreç nasıl ilerledi?
Derneğimizin hukuk topluluğunda 30'dan fazla hukuk eğitimi almış arkadaşımız yer alıyor. Burada hem ihlallere yönelik tartışmalar oluyor hem de suç duyuruları veya gelen taleplere yönelik değerlendirmeler yapılıyor. Bahsi geçen süreç de Cansın Turbay isimli dernek avukatımız tarafından yürütüldü. Keytruda, özellikle rahim ağzı kanseri tedavisinde kullanılan akıllı ilaç olarak bilinen pembrolizumab isimli etken maddeli ilaç. Fakat SGK'nın bedelini karşıladığı ilaçlar listesinde Keytruda yer almadığından bu maliyet hastalara yükleniyor.
Bu uygulamanın İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Biyotıp Sözleşmesi ile Anayasamız ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yer alan yaşam hakkı ve idarenin sağlık hizmetlerini karşılama yükümünü içeren düzenlemelere aykırılık taşıdığı düşüncesi ile yola çıktık. Derneğimize başvuran rahim ağzı kanseri ve Keytruda kullanması uygun bulunmuş bir danışan üzerinden hem geçmişte ödediği ilaç bedellerinin hem de tedavisinin devamında ödeyeceği bedellerin kurumca karşılanması için iki ayrı yazılı başvuruda bulunduk. Başvurularımızın reddedilmesi akabinde idare mahkemesinde bu kararların iptali talepli davalarımızı açtık. Yapılan yargılamada mevzuat hükümleri gereğince hem hasta tarafından daha önce karşılanan ilaç bedellerinin kendisine iadesine hem de tedavisi boyunca alacağı tüm Keytruda dozlarının kesintisiz şekilde kurumca karşılanmasına karar verildi. Bu sayede Keytruda kullanan kanser hastalarının yürütecekleri yargı süreci sonucunda ilaç bedellerinin kurumca karşılanması artık mümkün hale geldiği için büyük bir mutluluk duyuyoruz. Uzun vadede de ilaçlar tamamen ödeme kapsamına alınacak.