Ressam Şenol Sak: Sanatçının doğrusuyla yanlışıyla bir tarzı olmalıdır

30 yıldır sadece balık resimleri çizen ressam Şenol Sak: ''İfade şekli benzersiz olmalıdır sanatta, tek ve yegâne. Düşüncesiyle, yaşanmışlıklarıyla, duygularıyla... Bir tarzı olmalıdır sanatçının, doğrusuyla yanlışıyla. Seçiminin sonuçlarını tüm varlığıyla sahiplendiği, kabullendiği...''

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Sizi bu hafta ressam Şenol Sak ile tanıştırmak istiyorum. Kendisi profesyonel olarak icra ettiği resim sanatında sadece balık resimleri çiziyor, 90'lı yıllardan bu yana sadece 'balık' temalı eserler üretiyor. Öyle özdeşleşmiş durumdaki Şenol Sak deyince akla hemen çizdiği balıklar geliyor. Kendisiyle yaptığımız söyleşide bunun nedenini enine boyuna konuştuk. Ama önce kendisini daha yakından tanıyalım: "Bolu'da yaşıyorum. Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde Resim-İş Öğretmenliği Bölümü'nden mezun oldum. MEB'e bağlı okullarda resim öğretmenliğinin yanı sıra, yaklaşık yirmi sene, Bolu Belediyesi Sanat Merkezi'nde sanat yönetmenliği ve yöneticilik yaptım. 1993 yılından itibaren 28'i Türkiye'de, 7'si de yurt dışında olmak üzere toplam 35 kişisel sergi açtım. 40'dan fazla ülkede 400'ün üzerinde karma ve grup sergileri, çeşitli bienal, trianel ve sanatsal etkinliğe katıldım. Aralarında ABD, Fransa, İtalya, Polonya, Yunanistan, Romanya ve Fas'ın olduğu değişik ülkelerde sanatsal çalışmalarda bulundum. Halen resim çalışmalarımı Bolu'daki atölyemde sürdürüyorum."

Ne zamandan beri resim yapıyorsunuz?

Alaylı başlayıp, sonradan mektepli oldum. Her ne kadar Ankara ve İstanbul'a yakın bir konumda olsak da, eğer Anadolu'da küçük bir şehirde yaşıyorsanız, bunun belli zorlukları var. Teknoloji ve iletişim imkânlarınız zaten çok sınırlı, malzemeye de ulaşmanız çok zor. Sergi, fuar vs gezme şansımız da yok gibiydi. Üniversitelerde bile Resim bölümleri sadece büyük şehirlerdeki birkaç örnekten ibaretti. Bu nedenle ben pek çok şeyi kendim öğrenmek zorunda kaldım. Sonrasında yaşadığım şehir Bolu'daki Abant İzzet Baysal Üniversitesi'nde bir Resim Öğretmenliği Bölümü'nün açılacağını duymamla başladı alaylılıktan mektepliliğe geçişim. Bir taraftan öğrenimime devam ederken beraberinde sergi ve benzeri çalışmalarımı da devam ettirdim. Tüm Türkiye'de kişisel sergiler açıyordum aynı zamanda. 1990'ların ortalarından bahsediyorum. İşte o dönemdeki yoğun çalışma, araştırma ve incelemelerden çıktı aslında "Balık". Bir de çok okumalarımdan. O gün bu gündür de sadece "Balık" resimleri yapıyorum. Yaklaşık otuz yıldır.

SU ALTI DÜNYASI UÇSUZ BUCAKSIZ

Sürekli balık resimleri yapmanızın nedeni nedir?

Balık tüm dünyada çok bilinen bir form olmasına rağmen daha önce bir sanatçının yegane formu olarak hiç kullanılmamış. İlginçtir, dünyada tüm sanat yaşamı boyunca sadece "Balık" formu işleyen başka bir sanatçı olmamış. Su altı dünyası uçsuz bucaksız. Zengin bir form ve renk dünyası. Balık ve sualtı dünyasının tematik anlamda sanatçı tarafından seçilmesinin, ileriki dönemlerde herhangi bir tıkanmaya yol açacağını düşünmüyor, aksine konu ve ifade zenginliğinin çok daha güçlü olduğunu düşünüyorum.

Peki, balık çizmenin sonu, bir sonraki aşaması nedir?

İnsan, balık ya da başka bir canlı figürü. Aralarında hiçbir fark yok temelde. Çünkü insan figüründe duyduğunuz kaygıları balık için de duyarsınız. Resim sanatında yaratıcı ve yegâne olmayan bir biçem farklılığıyla yola çıkmışsanız eğer, er ya da geç tıkanırsınız zaten. Ben başlıca ifade aracım olarak balık formunu ve sualtı dünyasını seçtim. Kendi duygu ve düşüncelerimi en iyi şekilde bu formla ifade edebileceğimi öngörerek yoluma devam ediyorum. Başka sanatçıların insanı, doğayı ve bin bir çeşit diğer canlıyı kendine ifade aracı seçtikleri gibi. Temelde aynı şey.

BİLİM İNSANI VEYA DENİZ BİYOLOĞU DEĞİLİM

Balık terminolojisine ve türlerine ne kadar hâkimsiniz?

Bilim insanı ya da deniz biyoloğu değilim. Ressamım. Dolayısıyla herkes en iyi bildiği şeyi yapmalıdır diye düşünüyorum. Resmimde bir öğreti unsuru yok. Bilgi arayan Google'a başvurabilir, ne de olsa teknoloji çağında yaşıyoruz. Olsa olsa bilinçli ya da bilinçsiz olarak sadece belli bir konunun tanıtımına katkı sağlıyor olabilirim. Ben resmimin, plastiğinden, dengesinden, renginden, çizgi ve lekesinden mesulüm.

Yakın zamanda sergi planınız var mı?

Gelecek yıl Polonya, Fas ve Fransa'da yapılacak birkaç sergi ve etkinlik programı var beni bekleyen. Yine bu yaz Ağustos ayı başında Bodrum'da, Mor Sanat Galerisi'nin yeni mekânı Morsanat/Maseffe'de 36. kişisel sergimi açacağım. Ayrıca bir de canlı performansım olacak aynı yerde.