“Resim yaparken delirin!”

Ressam İlhami Atalay'ın ''Yeni Dinamizm hareketi'' adını verdiği öğrencileri Birlik Vakfı'nda açılan ''Anadolu'nun Renkleri'' adlı sergide yakın zamanda ürettikleri eserlerini sergiliyor. Atalay'ın öğrencilerinden Selvigül Kandoğmuş, ''Hocamız 'resim yaparken delirmeniz lazım' der bize. O heyecan ve coşkuyla bizi tablonun karşısında görmek ister.'' sözleriyle büyük ustanın öğrencilerine nasıl bir dinamizm aşıladığını özetliyor.

GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com

Ressam İlhami Atalay'ın öncülüğünde kurulan "Yeni Dinamizm" hareketi sanatçıları birbirinden güzel verimlere imza atıyor. Ekibin son sergisi Birlik Vakfı'nda açıldı. "Anadolu'nun Renkleri" adlı karma sergide Atalay'ın İstanbul Tasarım Merkezi'nde yürüttüğü resim atölyesi sonucunda ortaya çıkan eserler sergileniyor. Birlik Vakfı'nda 12 Ağustos'a kadar görülebilecek olan sergide, Ressam Cemal Toy, İsmail Hakkı Gurbetci ve Bilgehan Atalay'ın yanı sıra 36 ismin 50'den fazla tablosu, desen ve objesi sanatseverlerin ilgisine sunuldu.

Atalay'ın öncülüğünde kurulan "Yeni Dinamizm" hareketi çatısı altında toplanan ekip, misyonlarını medeniyetin inanç ve tarih, değer ve estetik anlayışını sanat ile ifade etmek olarak tanımlıyor. Alışılageldik sanat eğitimi ezberini bozan İlhami Atalay, üç ay boyunca haftada bir gün ders verdiği öğrencilerinin çok kısa sürede 1.5 metre boyunda tablolar yapabilecek noktaya geldiğine dikkat çekiyor. Atalay, "Bu olacak bir şey değil. Akla mantığa uyan işler değil ama biz tepeden inme çalışma yaptırıyoruz öğrencilere. Akademik eğitim vermiyorum. Bir talebeye tepeden inme büyük bir tabloya nasıl başlayabileceğini aşılıyorum, motive ediyorum. Büyük bir tabloyla boğuşmak kolay değil. Öğrenciler bu yüzden büyük bir heyecanla başlıyor. Bütün teknikleri öğretiyorum. Hiçbir akademide hiçbir hocanın talebeye vermeyeceği bilgileri veriyorum. Öğrenciler de hevesli, aşk dolu." şeklinde konuşuyor.

Proje sorumlusu Hülya Akar Ünal ise "Anadolu'nun Renkleri sergisinde karşımıza çıkan tüm renklerin Anadolu'yu hatırlattığını söylüyor ve ekliyor: "Biz şu an atölyede Türkiye'de sanat okullarında öğretilen sıralı teknik ile değil, kişinin yönelimleri ve sanat arzusuna göre ilerliyoruz. Atalay hoca bize bütün sırlarını veriyor. Boya nasıl karıştırılır fırça, boya nasıl kullanılır gibi bunların hepsinin bilgisini hoca saklamadan bize veriyor. Bu yüzden de öğrenciler çok çabuk sonuca varabiliyor."

İLHAMİ HOCA BİZE HEYECAN KATTI

Sergide Kadim Ayasofya adlı tablosu ile yer alan Selvigül Kandoğmuş, edebiyattan resme geçiş sürecini şöyle anlatıyor:

"2017 yılında Cemal Toy'dan ders almaya başladım. Cemal hocamızdan çok güzel teknikler öğrendik. Büyük açılımlar oldu sanata bakışımızda. Cemal hocamız öğretmen ve çok nahif bir İstanbul beyefendisi ve İstanbul ressamı. Çok şey kattı bize. Bir gün kendi hocası olan İlhami bey bizim atölyemize geldi. "Artık benim talebelerim sizin talebeniz olsun." dedi İlhami Atalay'a ve bir şekilde onu ikna etti. Böylece İstanbul Tasarım Merkezi'nde İlhami hocayla derslere başladık. Dört seneye yakın ders aldık kendisinden. Pandemide bir ara vermek zorunda kaldık. Hocamızla önceden tanışıyorduk ama daha önce ders almak nasip olmamıştı. Cemal hocanın sakin, dingin kişiliğine karşı İlhami hocanın sanatçı bir yapısı var ve o yanıyla bize coşku ve heyecan kattı."

İlhami Atalay ile çalışmanın kendisini ve ekipteki arkadaşlarını çok başka bir boyuta taşıdığını anlatan Kandoğmuş, "Ben genelde ekspresyonist çalışırım. Bununla beraber bize sınırlarımızı zorlamayı öğretti İlhami hoca. Ondan da bambaşka teknikler öğrendik. Ben daha çok İstanbul çalıştım. Daha çok çağrışımlı çalışıyorum. Hocamızın sanata bakışı ise şöyledir; mesela der ki bir gül, bir bulut çok güzel bir şekilde yaratılmış ama biz ondan ilham alarak kendi bakışımızla yeni şey üretiyoruz. Hocam bu anlamda herkesin kendisini aşmasını istiyor hatta 'resim yaparken delirmeniz lazım' der bize. O heyecan ve coşkuyla bizi tablonun karşısında görmek ister." şeklinde konuşuyor.

İstanbul'da daha çok kadim mimarimizi resmetmeye çalıştığını sözlerine ekleyen Kandoğmuş yakın zamanda Fatih Belediyesi'nde İstanbul ve Fatih'e dair eserlerinden oluşan bir kişisel sergi açtı. Ayasofya'nın kendisine büyük bir ilham kaynağı olduğunu belirten Kandoğmuş, "Burada herkesin birer eseri var, benim de Kadim Ayasofya adlı eserim bulunuyor." diyor.