Piyangoyla saadet olur mu?

ARZU AKYOL

arzu.akyol@aksam.com.tr

Bugün 2016’nın son günü… Pek çok güzel dilekle yeni bir yıla girmeye artık saatler kaldı. Bu güzel dileklerin arasında bir de milyarder olma hayali var. ‘Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi’nin büyük ikramiyesi 60 milyon lira… Parayla saadet olur mu olmaz mı bilinmez. Bu sorunun cevabı muhtelif ama siz siz olun kendinizi fazla kaptırmayın. Prof. Dr. Nevzat Tarhan da Milli Piyango’nun hem kazananlarını hem de kaybedenlerini psikolojik travmalara karşı uyarıyor ve “Aslolan alın teridir.  Mutluluk paraya bağlı değildir” diyor.

31 Aralık 2016’da saatler 00.00’ı gösterirken ‘Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi’ yapılacak ve büyük ikramiyeyi tutturan talihli ya da talihliler 2017 yılına milyarder olarak girecek. Çekilişte ayrıca 20 adet 100 bin lira, 30 adet 50 bin lira, 50 adet 10 bin lira, 100 adet 5 bin lira, 200 adet 3 bin lira, 300 adet 2 bin lira,  500 adet bin lira, bin adet 500 lira, 8 bin adet 400 lira, 40 bin adet 300 lira, 200 bin adet 200 lira, 700 bin adet 120 lira dağıtılacak. Umudunu piyangoya bağlayanların 2 milyonu, yılbaşı gecesi amortiyle yetinecek. 60 milyon liralık büyük ikramiyeyi kıl payı kaçıran 63 kişiye de teselli ikramiyesi olarak 60 bin lira ödenecek. Toplam ikramiye tutarı da 348 milyon 180 bin lirayı bulacak. Herkesin hayallerini süsleyen büyük ikramiyenin bir bilete çıkma olasılığıysa çok ama çok düşük. Hayal kurmak, umut etmek elbette güzel ama bu kadar düşük bir ihtimale kendinizi çok kaptırmamanızda fayda var. Kısa yoldan zengin olma hayali, insanları şans oyunu oynamaya yönlendiriyor. Kişiler bu hayale kapılıp yaşadığı hayatın gerçeklerinden geçici olarak uzaklaşıyor ve realite körlüğü yaşıyor. Hayaller gerçek olamadığında da ait olduğu hayata adapte olmakta güçlük çekiyor ve ciddi psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalabiliyor. Bir başka tehlike de şans oyunlarına ilginin alışkanlığa dönüşmesi. Ayrıca büyük ikramiyeyi kazanırsanız da her şeyin her zaman güllük gülistanlık olmayacağı gerçeğini aklınızın bir kenarında tutun. Piyangonun ‘şanslı şansızları’nı unutmayın mesela. Büyük ikramiyeyi kazandıktan sonra değişen hayatlarına uyum sağlayamayan ve sonrasında beş parasız kalan talihlilerin sayısı hiç de az değil. Tabii bir de çok para; aile, sadakat, güven, onur, ikiyüzlülük kavramlarıyla karşı karşıya gelmenize ve bir takım travmalar yaşamanıza da neden olabilir. Aklıma hemen 1986 yılında Kartal Tibet’in yönettiği ‘Milyarder’ filmi geliyor mesela. Mesudiyeli Mesut ve ailesinin parayla imtihanını anlatır film. Hikâye Mesudiye’deki tren istasyonunun amiri Mesut’un yılbaşında Millî Piyango’dan büyük ikramiye kazanmasıyla başlar. Maalesef aile bu imtihandan geçemez ve darmadağın olur. Şener Şen’in başarıyla canlandırdığı Mesut karakterinin, para vesilesiyle sevdiklerinin gerçek yüzleriyle karşılaşmasını ve bir tren kompartımanındaki yapayalnızlığını hatırlarsınız herhalde.  İşte böyle... Para hiç kuşkusuz önemli bir güç ama kesinlikle her şey demek değil... Atalarımız ‘Mal canın yongası’ derken elbette ki bir gerçeğe parmak basarlar ama ‘Mal da yalan mülk de yalan; var gel biraz da sen oyalan’ diyen Yunus Emre’yi de yabana atmayın. 

PİYANGONUN ŞANSLI ŞANSSIZLARI

İşte Piyangonun şansız şanslılarının ‘Yaşasın!’ ile başlayıp ‘Keşke’ ile biten hazin öyküleri...

EDİRNELİ AYHAN YALÇINKAYA

Edirne’de 11 yıl önce Milli Piyango’dan büyük ikramiyeyi kazanan Ayhan Yalçınkaya, zengin olduktan sonra huzurunun bozulduğunu, kötü günler geçirdiğini ve Milli Piyango bileti aldığı için pişman olduğunu söylüyor. Bir anda zengin olmasına rağmen paranın çabuk tükendiğini belirten Yalçınkaya, “Eskiden daha güzel bir hayatım vardı. Dostlarımı kaybettim. Devlet memurluğuna devam etseydim param olmayacaktı ama huzurum olacaktı. 

Buradan herkese sesleniyorum, para her şey değildir. İnsanın hayatında ne dost ne de tutunacak dal kalıyor” diyor.

DENİZLİLİ MEHMET SARIOĞLU

Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Tırkaz köyünde 40 yıl önce Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan Mehmet Sarıoğlu, yaşadığı baraka tipi evde donarak öldü. Hiç evlenmeyen Sarıoğlu’nun hayatı 40 yıl önce aldığı piyango biletine büyük ikramiye çıkmasıyla değişti. Bir anda zengin olan Sarıoğlu, köyünde bir ev yaptı ancak, zamanla parası kalmayınca ona komşuları bakmaya başlamıştı.

MUSTAFA SAVGAN

53 yaşındaki Mustafa Savgan, 1978 yılında 10 bin lira ikramiye kazandı. Paranın tamamını harcadı ve Cağaloğlu’nda bir handa gece bekçiliği ve ayakkabı boyacılığı yapmaya başladı. Boşandı. Savgan’a göre, sevgi olmadan para bir işe yaramıyor.

NUSRETTİN ÇINAR

Evli ve 3 çocuk babası olan Nusrettin Çınar’a da Turhal’da Milli Piyango’dan 6 milyar lira çıktı. Önce yurt dışına giden Çınar, Turhal’a şehirlerarası otobüs şirketi kurdu. 1995 yılında iflas etti. Şimdi işsiz olan ve emekliliğinin planlarını yapan Çınar, artık Milli Piyango bileti satın almıyor.

PROF. DR. NEVZAT TARHAN: EN GÜZELİ ALIN TERİ

NPİSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da her yılbaşı olduğu gibi umutlarını piyango biletine bağlayan vatandaşları uyarıyor. ‘Piyangodan ikramiye kazanma’ beklentisinin hayal kırıklığıyla sonuçlanması durumunun insanlarda ciddi ruhsal bunalımlara yol açabileceğini söyleyen Tarhan, “Toplumumuzda yılbaşı piyangosuna duygusal yatırım yapan, aşırı bir ‘duygusal odaklanma’ yaşayan çok kişi var. Oysa piyango çıkma ihtimali çok düşük. Ama kişi bu ihtimalin düşüklüğünü muhakeme edemiyor ve ikramiye kazanamadığında da krize giriyor. Bu durumu aşmak için olgunluk gerekiyor. Eğer kişi bu olgunluğa sahip değilse çok ciddi travma yaşıyor” diyor. Tarhan’a göre tehlike çanları sadece biletine ikramiye çıkmayanlar için çalmıyor. Büyük ikramiyeyi kazananların da psikolojik travmalarla karşı karşıya kalabileceğini söyleyen Tarhan, “Yapılan istatistikler piyangodan büyük para kazananların çoğunun da hayatının olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Hep 50 kilo yük taşımaya alışmış bir insan düşünün, birden 150 kilo yükü taşıyamaz. Aynı şekilde zihinsel ve duygusal olarak da kişi böyle bir şeye hazır olmadığında çok travmatik sonuçları olabilir” diye konuşuyor. Nevzat Hoca’ya göre şans oyunlarının travmatik etkilerinden korunmanın yolu alın terinin kıymetini bilmekten geçiyor. Kişi şans oyunları oynayacaksa kazanmak için değil eğlenmek için oynamalı. Böyle durumlarda hayal ticaretine bel bağlamak yerine en güzel şeyin alın teri olduğunu bilerek yaşamak lazım. Alın teriyle elde edilen kazanç çok daha kıymetlidir. Özellikle ergenlik dönemindeki gençleri bu konuda yanlış yönlendirmemek, özellikle de 18 yaşın altındaki çocuklara piyango bileti aldırmamak lazım. Mutluluk-para ilişkisine de dikkat çeken Tarhan, “İnsanların en büyük sorunu, mutluluğu dış nedenlere bağlaması. Parayla mutluluk arasında bir ilişki kurulmamalı. Mutlu olmak için idealist, realist ve aktivist olmayı başarmak lazım.  Bu üçayağı dengelemek bir yaşam becerisidir. Kişi, “Param olsun, mutlu olayım” dediği sürece mutlu olamaz. Dış nedene bağlı mutlulukların peşinde koşarsak, emek vermeden, üretmeden mutlu olmayı seçersek, on sene sonra yine aynı yere varırız. Halbuki kişi çalışarak, emek vererek mutlu olmayı seçerse bu mutluluk gerçek mutluluktur.”