Parmaklarımla nota okuyorum

UYGAR TAYLAN

uygartaylan@gmail.com

Görme engelli Ceren Altun, müziğin engelleri ortadan kaldırdığının en güzel örneği. Çocukluk aşkı olan piyanosuyla uluslararası yarışmada birinci olan Ceren, ‘Notaları parmaklarımla okuyorum’ diyor. İşte Ceren’in ilham veren hikayesi....

Nörobilim ve müzik psikolojisi alanlarında yapılan güncel çalışmalar, müziğin merkezi sinir sistemi ve beyinde yer alan düşünme, öğrenme, konuşma, beden kontrolüyle ilgili merkezlerini uyardığını ortaya çıkarıyor. Herhangi bir enstrüman çalma eğitimi, beynin farklı işlev gören bölgelerini çalıştırıyor. Müzik bir noktada engelleri ortadan kaldırıyor. Veysel Vardar Görme Engelliler Ortaokulu’nda okuyan Ceren Altun, bir hayalini gerçekleştirip Tekzen’in düzenlediği Uluslararası ‘Genç Yetenekler Müzik Yarışması’nın birincisi oldu. Türkiye’nin dört bir yanından gençlerin katıldığı yarışmanın C kategorisi birincisi Ceren Altun ve yarışmanın kurucusu Benal Tanrısever’le görüştük. 

Seni biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Ceren Altun. 14 yaşındayım müzik yapmayı seviyorum. Müzik hayatımın parçası.

'KIRMIZI BALIK'TAN CHOPIN'E

Piyano çalmaya nasıl başladın?

Ben ilk başlarda org çalıyordum. 4 yaşımdayken teyzem hediye etmiş. Orada ilk ‘kırmızı balık’ adında bir çocuk parçası çalmıştım. 2016’da aileme piyano kursu almak istediğimi söyledim, onlar da destek oldular. 

Piyano kursunda mı nota öğrendin?

Nota öğrendim derken daha piyano kursuna gitmeden önce zaten kendi başıma çalıyordum. Duyduklarımı direkt piyanoda çalabiliyorum. Buna ‘absolut’ kulak (mutlak kulak) diyorlarmış. Kursa gidince piyano nasıl tutulur, nasıl oturulur, nasıl çalınır bunları öğrendim.

Peki notaları nasıl okuyorsun? 

Bütün parçalarımı kulaktan öğreniyorum. Notaları parmaklarımla okuyorum. Hocam çalarken bana notaların isimlerini söylüyor. Ben sonra şarkıyı evde de çalışıyorum. 

Hangi bestecileri çalmaktan keyif alıyorsun?

Chopin’i seviyorum... Bach’tan bir parça çalmıştık. Yarım kaldı ama onu da çok sevmiştim.

MÜZİK BANA RENK KATIYOR

Piyano çaldığın zaman kendini nasıl hissediyorsun?

Mutlu hissediyorum çünkü bana renk kattığını düşünüyorum. Hani ‘Müzik ruhun gıdasıdır’ diyorlar ya, tam olarak öyle. Kendimi daha keyifli hissediyorum. Motive oluyorum. Üzgün olduğumzda stresinizi de alıyor.

Müzik yaptığın zaman zihninde nasıl düşünceler uyanıyor?

Geleceğimi düşünüyorum... Diyorum ki şu an çalıyorum ama ileride daha başarılı olacağım. İleride müzik öğretmeni olmak istiyorum. Müzik, severek yapacağım mesleğim olsun istiyorum.

Bu yarışmaya katılmaya nasıl karar verdin?

Okuldaki müzik öğretmenim Sumru Dereli, bana bu yarışmadan bahsetti. Ben de katılmak istediğimi söyledim. Chopin çalmayı tercih ettim. Annem de destek oldu bana ‘Bu parçayı çalarsan kazanırsın’ dedi. 

Ve kazandın! Nasıl hissediyorsun şimdi kendini?

Mutlu hissediyorum... Heyecanlı, çok az da şaşkın. Neden diyeceksiniz, 90 oyum vardı halk oylamasında “Acaba kazanabilir miyim” dedim ve birinci olduğumu duyunca havalara uçtum.

Bir de para ödülü aldın. Onunla ne yapmak istiyorsun?

İlk başta telefon almak istiyorum (Gülüyor). Sonra lise eğitimim için saklamak istiyorum.

FAZIL SAY’LA SAHNE HAYALİ

Beğenerek dinlediğin tanışmak istediğin müzisyenler var mı?

En çok tanışmak istediğim piyanist Fazıl Say. Onunla tanışıp piyano çalmak istiyorum.

Gerçekleştirmek istediğin bir hayalin var mı?

Bir hayalim bu yarışmayı kazanmaktı. Şimdi kazandım ve imkanım olursa müzik kurslarını artırmak isterdim. Müzik öğretmeni olursam da üniversiteyi yurtdışında okumak istiyorum. 

BEN HERKES GİBİYİM!

Konservatuvarda okumayı düşünmüyor musun?

İsterim tabii ki. Çünkü imkanların konservatuvarlarda daha iyi olduğunu düşünüyorum ama bizler için alt yapı oluşturulmamış. Bu yüzden okul konusunda biraz sıkıntı çekiyorum. Eğitim verecek öğretmen ve alt yapı olmadığı için yeteri kadar eğitim alamıyoruz. Bazı okullar var görmediğimiz için yapamayacağımızı düşünüyorlar. Özel olduğumuzu düşünüyorlar. Özel ve farklı olduğumu düşünmüyorum. Ben herkes gibiyim!

MÜZİK ENGELLERİ KALDIRAN BİR BULUŞMA

Sizi tanıyabilir miyiz?

Benal Tanrısever Şimşek. Benim birinci kimliğim müzisyen, eğitmen ve anneyim. Konser piyanisti olarak yurtiçinde ve yurtdışında hayatımın büyük bölümü geçti. 25 sene önce Türkiye’ye dönerek BT Müzik ve Sahne Sanatları adında kendi müzik eğitim kurumumu kurdum. 

Genç Yetenekler Müzik yarışması nasıl doğdu?

Türkiye’de profesyonel veya amatör müziğe gönül vermiş pek çok genç var. Bunlar bireysel çalışıyorlar. Maalesef hiç kimsenin birbiriyle bağlantısı yok. Ben de bir platform yaratıp sadece genç müzisyenleri değil onları destekleyenleri birbiriyle tanıştırıp farkındalık yaratmak istedim. 

Yarışmanın C kategorisi nasıl doğdu?

C kategorisi özel ihtiyaçları olan gençler için yaratılmış bir kategori. Ben bu kategoriye çok yakın biriyim. Çünkü benim özel bir kardeşim var. Kardeşimle birlikte yaşarken onun için müziğin ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Aslında müzik için bütün engelleri kaldıran bir buluşma diyebiliriz.