Pahalı kremler mi yoksa doğal yağlar mı?

Cilde gereken özeni göstermenin insanın kendine yapacağı en iyi yatırım olduğu artık herkes tarafından biliniyor. Peki, cildimize ne kadar bakıyoruz “lazer” denilen uygulamayı ne kadar doğru yaptırıyoruz? Hepsi ve daha fazlasını Uzm. Dr. Şerafettin Saraçoğlu anlattı.

AYSUN YILDIZ GÜNGÖR

Deri, kirlilikten, güneşin olumsuz etkilerinden ve bakterilerden korumak için kendi yağını salgılıyor. Tabii ki bu cildimizi temizlememeliyiz anlamına gelmiyor...

l Cilt, mutlaka günlük olarak ılık su ve sabunla yıkanmalı. l Tonik ve granüllü pleeng gibi ürünler deriye uygun değildir. l Kadınlarda makyaj ürünlerinin kullanımı, derinin yükünü artırıyor. Bu nedenle cilt, önce makyaj temizleme sütü gibi bir ürünle temizlenmeli ve sonra mutlaka suyla yıkanmalı. l Cilt temizliği yapılmadığı takdirde; gözeneklerin ve yağların hem sivilce hem de siyah-beyaz nokta oluşumuna davetiye çıkardığı unutulmamalı.  

l Yüzü; peeling, alkol veya tonik içeren ürünlerle temizlemek, yağlı ciltler hariç gerekli değil. l Gündüz saatlerinde güneşin etkisini azaltmak izin mutlaka koruma faktörlü yaz-kış güneş koruyucuyu nemlendiriciler kullanılmalı. 

Koruyucu katman

İnsanın derisi kendi yağını, koruyucu katman olarak salgılar. Genelde bu süreç yarım saatle 40 dakika arasındadır. Çok kuru bir cildimiz yoksa nemlendirici kullanmaya gerek de yok. En kaliteli yağ derinin kendi ürettiği yağdır. Doğal yağlar uçucudur. Biraz daha yağlı ürünlere ihtiyaç vardır. Bence hazırlanan ürünün kalitesi önemli… Günümüzde çok farklı fiyat aralıklarıyla ürünler var. Tabii ki markaya verilen ücret ayrı ama her zaman için pahalı ürün en iyi ürün değildir. Dolayısıyla özel hazırlanmış ürünler tercih edilmeli. Benim önerim çok yağlı ürün hiçbir zaman tercih edilmemeli ve içinde kesinlikle parfüm olmamalı. Çünkü hem alerji tehlikesi 

taşır hem de güneşe karşı leke üretir.

Kalıcı sorunlar 

Lazerler, tıbbi ve ciddi cihazlardır. Uygun şartlarda kullanılmazsa kişilerde kalıcı sorunlar yaratır. Dolayısıyla lazerler eğitim almış hekim tarafından veya hekimin kontrolünde yeterli eğitimi almış teknisyenler tarafından kullanılabilir. Maalesef ülkemizde birçok yerde bilinçsizce kullanılıyor. Türkiye’de 6 aylık kurs okumakla bu işi yapanlar var. Ben dermatoloğum ve dermatolog olabilmek için liseden sonra 11 yıl okudum. İnsanlar 6 aylık kursla estetisyen oluyorlar. Bilinçsizce yapılan işlemlerde mutlaka sorun yaşanıyor ve bu sorunları maalesef ben düzeltiyorum. İnsanların bu konuda bilinçli olmaları gerek.  

NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Epilasyon, ten rengine göre yapılmalı. l Kişi, 2 gün değerlendirmeden geçip sonra lazer uygulanmalı. Lazeri yapacak kişinin bu konudaki yeterliliği çok önemli. l Ne tür sertifikaları var mutlaka bakılmalı. Hekim kontrolü var mı, varsa eğitim düzeyi nedir dikkat edilmeli. l Herkes bilmeli ki; hiçbir yöntem kılları tamamen tahrip edemez iğneli lazer hariç. 

LAZER KANSER YAPAR MI?

Lazer ışığının kanserojen olmadığını söyleyebilirim. Çünkü lazer benden  yaşlı 1964’ten bugüne kadar gelmiş. Güneş tayfına baktığımızda deri için zararlı olan iki ışın var bunlar ultraviyole ve alt ışınlar. Mavi, mor ötesi 

ışınlar  (solaryum gibi). Sarı veya kırmızı ışık (lazer ışınları) kanserojen olmayan  ışıklardır. Fakat 
lazeri tümör dokusuna uygularsanız kansere çevirebilir ama normal şartlarda kanserojen değildir.