Özel ihtiyacı olan çocuklar için Montessori

Doğru adımlar atıldığında özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların hayatta kalma ve çevreyi keşfetme istekleri artar. Montessori de herkesin ihtiyacına göre eğitim sunan eşitlikçi eğitim modeli ile tam olarak buna hizmet eder.

LEYLA ÖZTÜRK / cumartesi@aksam.com.tr

"Bedensel veya zihinsel engeli olan çocukların psikolojileri de hep eksik kalır," demişti bir hocam. Çok acı ama maalesef gerçek bir söz. Bedensel veya zihinsel engeli olan çocukların hem çevresel faktörler hem de annelerinin kendilerince haklı sebeplerle aşırı korumacı davranması yüzünden çocukların psikolojileri çok yıpranıyor. Amacımız, her insanı tam potansiyeline ulaştırmak ve bunun için ihtiyacı olan her şeyi ona vermek. Doğru adımlar atıldığında özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların genellikle cesaretli ve azimli olduğuna şahit oluyoruz. Daha güzeliyse hayatta kalma ve çevreyi keşfetme isteklerinin artması.

Bazı ülkelerde özel eğitim ile Montessori eğitimi birleştirilmiştir. Montessori eğitim sistemi eşitlik prensibiyle herkesin ihtiyacına göre eğitim sunar. Birebir çalıştığı için grup içinde kimse rencide olmaz. Ayrıca öğretmen, çocuğun hangi aşamada zorluk çektiğini görür.

Montessori, özel eğitime ihtiyacı olan çocukları farklı olarak görmez. The Secret of Childhoods kitabında bahsedildiği gibi, sadece tertipsiz, tembel, açgözlü, bencil ve kavgacı çocuklar sınıfın içinde düzensizlik yaratabilir. Montessori bu yüzden özel eğitim çocukları ile normal çocukların aynı sınıfta olmaları gerektiğini savunmuştur. Fiziksel engeli olan çocuklar için engeline göre birebir özel eğitim sistemi uygulamıştır.

ENGELLİ ÇOCUKLARIN SORUNU EĞİTİMLE ÇÖZÜLÜR

Montessori, eğitim metodunu temelde özel ihtiyaçları olan çocuklar için oluşturmuştur. Bu metodu oluştururken de materyaller ve materyallerin sunumlarının, hazırlanan eğitim ortamının özel gereksinimli çocukların ilgi alanlarına hitap etmesini, motivasyonlarının güçlenmesini, sosyal ve akademik yeterliliklerinin gelişmesini amaçlamıştır. Montessori, uyguladığı eğitim programının sonucunda, engelli çocuklardan beklentilerinin çok daha ötesinde bir başarı elde etmiştir. Bilim çerçevesinde, Montessori materyalleri ve eğitim ortamı hem tanılayıcı hem de tedavi edici bir özellik taşımaktadır.

Örneğin bir oyun terapisti, Montessori sınıflarında, çocukların hangi materyalleri seçtiğini, hangi materyallerden kaçındığını ve materyallerle nasıl çalıştığını gözlemleyerek çocuğun yetersizlikleri ve yeterlilikleri hakkında birçok şey öğrenebilmektedir. Bu gözlemleri doğrultusunda öğretmenlere çocukları desteklemeleri için materyallerde değişiklik yapılması ve materyallerin kullanım şekillerinin değiştirilmesi, çocuğun materyalleri daha etkin bir şekilde kullanabilmesi için sınıf ortamında değişiklik yapılması gibi önerilerde bulunabilmektedir. Montessori, 1897-1900 yılları arasında o zamanlar "geri zekâlı" diye adlandırılan çocukların yollandığı Roma'nın ilk "Devlet Ortofrenik" okulundaki çocuklarla günde on bir saat çalışmıştır. Bu dönemde özel gereksinimli çocuklara akademik becerileri, yaşam becerilerini ve sosyal becerileri öğretebilmek için özel bir program tasarlamıştır. Çalışmaları esnasında engelli çocukların sorunlarının tıpla değil eğitimle çözülebileceğine karar vermiştir. Montessori, eğitimi hayata yardımcı bir araç olarak görmüş ve eğitim aracılığıyla bu çocuklara sunulacak çok şey olduğuna inanmıştır.