Organik atıklar kadınların ellerinde dönüşüyor... Bu eşyalar bezelye ve soğandan yapılıyor!

Yemek ve organik atıkların geri dönüştürülmesine zemin hazırlayan Proje Re'yi hayata geçiren Damla Ertem, restoran ve catering gibi yemek yapan firmalarla iş birliğine giderek buradaki atıkların kadınlar eliyle yeniden üretilmesini sağlıyor. Karton, bezelye ve soğan kabuğu atıklarından; mumluk, tabak altlığı, havlu askılığı, kase gibi çeşitli ev eşyaları üreten Ertem, sıfır atık kampanyasını desteklerken bir yandan da dezavantajlı kadınlara gelir kapısı açıyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Damla Ertem, İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü'nden mezun olurken hazırladığı bitirme projesi ile hem atıkların geri dönüştürülmesini hem de dezavantajlı kadın gruplarının ek gelir kazanmasını sağlıyor. Damla Ertem'den Proje Re'yi dinledik. Sürdürülebilir bir sistem tasarlayan Ertem, organik atıkları biyoplastik tarifi ile karıştırarak farklı ürünlere dönüştürüyor. Re, açık sistem olduğu için ürünler, kalıplar, malzeme ve tarifler farklılaşabiliyor. Kâr amacı gütmeyen Proje Re'de kazanılan gelir yalnızca üretici kadınlara geri dönüyor. Şimdilik karton, bezelye kabuğu ve soğan kabuğundan çeşitli ürünler ortaya çıkarılıyor. Ancak atıkların tedarik edildiği mutfağın menüsüne ve mevsime göre organik atıklar farklılık gösterebiliyor.

ATIKLAR BURADA ANA MALZEME

Projenin çıkış sürecinden bahseden Ertem şunları aktarıyor: "Bitirme projem olarak aklımda hep atık konusu vardı. Tasarım yapıp üretirken malzeme arayışına gireriz. Ben malzememizi de tasarlamamız gerektiğini hatta bunu atıklarımız olarak gördüğümüz materyallerden yapabileceğimizi savundum. Atıklarımızı dönüştürüp hammadde olarak başka tasarımlarda kullanabiliriz. Böylece malzemenin hayat döngüsü artmış ve ondan fayda sağlamış oluruz. Ayrıca sürdürebilir bir proje yapmak ve insanların hayatına dokunmak istedim. Bu nedenle atıklarımın nerden çıkacağına karar verdikten sonra hedef kitlem de oluştu. Yemek yapılan restoran ya da catering şirketlerinde çok düşük ücretler karşılığı çalışıp gelir kazanan ve gerçekten durumları zor olan kadın gruplarını ele almak ve onlara fayda sağlamak istedim."

Yemek ve organik atıkların değerlendirildiği bu projede şu anda karton, bezelye ve soğan kabuğu kullanılıyor. Bu atıkların ürüne nasıl dönüştüğünü Ertem şöyle özetliyor: "İçleri temizlenmiş bezelye kabukları yıkama işleminden geçiyor ve güneşte kurumaya bırakılıyor. Tamamen kuruduktan sonra öğütülüyor ve tarife karıştırılmak için hazır hale geliyor. Ayıklanan soğan kabukları temizleniyor ve güneşte kuruduktan sonra ya öğütülüyor ya da el ile ufalanıyor. Benim öngörüm her organik atığın kullanılabilir olması. Fakat sadece bu iki organik atığın birlikteliğini çözmek ve tarifi tutturmak bile bir hayli zaman aldığı için her organik atık üzerinde bir sürü deneme yapılması lâzım. Başarısız olduğum tariflerimde portakal kabuğu, yumurta kabuğu, pancar kabuğu ve kahve telvesi vardı. Her atık tarifte diğer malzemelerin dengesini değiştirdiği için hangi oranda ve hangi halde (ıslakken, kurutulmuş, çok öğütülmüş, parçacıklı) eklendiği bu noktada önem taşıyor. Karton atık ise koli, sayfa gibi kâğıt ve türevlerinden oluşuyor. El ile küçük parçalara ayrılıp suda bekletiliyor ve suyla birlikte blenderden geçiriliyor. Fazla suyun bir kısmını bırakarak elle üzüyoruz ve tarife katılmak için hazır hale geliyor. Üç atık da kuru halde muhafaza edilebiliyor, parçalanmış sulu kartondan su buharlaştığında saklanmak için daha uygun oluyor. Kullanılmak istendiğinde biraz su ekleyip ilk halini geri kazanıyor."

TARİFİ TUTTURMAK İÇİN DENEMELER YAPTIK

Atıkları işledikten sonra ne tarz ürünler çıkartılabilir konusunda baya kafa yormuş Ertem... Bazı ürünler için kalıp kullanırken bazılarına el ile şekil verilebildiğinden bahseden Ertem şöyle devam ediyor, "Ortaya çıkan ürünler benim denediğim farklı kalıp yöntemlerinin bir sonucuydu. Kalıp haricinde el ile nasıl form verilir? Ortaya ne çıkar gibi soruların cevaplarını aradım. El ile şekil verilen ürünler; mumluk, tütsülük, kitap dayanağı, havlu askılığı, bardak altlığı ve telefon tutacağı oldu. Mutfakta çalışan kadın grupları vakit kaybetmesinler ve mümkün olduğunca süreçleri kolaylaşsın diye perfore metalden sıvama kalıplar yaptırdım. Bu kalıplardan da farklı boy ve formlarda lamba şapkaları, kâseler ortaya çıktı."

Proje herkese açık bir platformda, ulaşılabilir durumda. Bu dijital platform sayesinde Proje Re'yi farklı bir sürü grubun denemesini istediğini belirten Ertem, "Henüz kesin olmamakla birlikte önümüzdeki aylarda bu çalışmayı daha genele yaygınlaştırarak İngiltere'de Londra'da deneyeceğim. Proje sadece dezavantajlı kadın gruplarına dokunmakla kalmıyor, aynı zamanda bu ürünü alıp, sıfır atık ve atık geri dönüşüme kafa yoran, atıklarını kendi evlerinde başka formlara sokup daha uzun süre onlardan fayda sağlamak isteyen insanlara da dokunuyor." şeklinde konuşuyor.

SIFIR ATIK BİLİNCİ YAYILMALI

Ürünlerin satışı hakkında da bilgi veren Ertem, "Ürünler eğer kadınların çalıştıkları mutfakların internet siteleri varsa kendi platformları üzerinden satılacak. Böyle bir seçenek yoksa ben onlar için siteye gireceğim. Kermeslerde de ürünlerin yer almasını istiyorum. Kargolanan ürünler atık kutuların içinde gidiyor. Ve ürünü hangi üretici kadın yaptıysa onun hakkında kısa bir bilgi, ürünün modeline verilen ismin ne olduğu ve anlamı atık koli parçaları üzerine yazılıyor. Ürün koli içinde zarar görmesin diye sünger ya da köpük kullanmaktansa parçalanmış koli parçaları ile ambalajlıyoruz. Böylelikle ürünümüzü satın alan kişiyi internet sitesine girip, tariflere bakarak ve kutu içindeki koli parçacıklarını kullanıp yeni ürünler yapmaya teşvik etmeyi amaçlıyoruz." diyor.

Proje Pe ile sıfır atık düşüncesine de hizmet eden Ertem, "Atıklar üzerinde hem ülkemizde hem de dünyada bir sürü proje bulunuyor. Proje Re'nin yeni bir keşif olmadığını belirtmek isterim. Bu sadece alternatif bir yaklaşım örneği." diyor ve ekliyor: "Sıfır atık fikri ve düşünce yapısı proje daha ortada yokken bile aklımdaydı. Sıfır Atık kampanyası ülkemizde devam etmekle birlikte yeterli ilgiyi gördüğünü düşünmüyorum. Benim projemde benimsediğim sıfır atık düşüncesi atığı ortaya çıkarmadan kullanmak ama benimsenen sıfır atık kampanyası bilinçli-ücret karşılığı plastik poşet tüketimi. Sıfır atık ya da atıklarımızı azaltmak yaşadığımız plastik dolu dünyada ne yazık ki kolay değil. Ama bazı fedakârlıklar ile damla damla başlayıp bir göl olma potansiyeli olan bir aksiyon bu."