Önemli olan içten dışa güzellik

Kas, kemik, doku, tendon yapısı, damar iç yüzü ve bununla birlikte sindirim kanalında fazlasıyla bulunan kolajen; yaşlanma, aşırı sigara ve alkol, C vitamini eksikliği gibi nedenlerle belli yaşlardan itibaren azalıyor. Bu noktada kolajen takviyesi almak gerektiğini vurgulayan uzmanlar, ''Güzelliğin içten dışa olması çok daha önemli.'' diyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Güzellik kavramı algısı özellikle sosyal medya etkisi ile her geçen gün değişiyor. Kimi kendini daha iyi hissetmek adına bazı estetik işlemler yaptırırken kimileri de çeşitli takviyelerle genç ve sağlıklı kalmanın yollarını arıyor. Bu noktada karşımıza çıkan en sihirli kelime kolajen oluyor. Son yıllarda gençlik iksiri olarak tanımlanan kolajen insan vücudu için oldukça faydalı. Birçok sağlık ve güzellik markası kolajen alanında çalışmalarına devam ederken buna bir yenisi daha ekledi. Sektördeki elli yıllık birikimi ile İLKO İlaç, inovatif ürünlere sahip tüketici sağlığı markası Wellcare çatısı altında Türkiye'de ilk kez silisyum içeren Wellcare Collagen Beauty Boost serisini "Zamana Hükmedin" sloganıyla tanıtıldı.

KOLAJENİN ETKİSİ SİLİSYUM İLE ARTIYOR

Konya'da gerçekleşen tanıtım toplantısına Wellcare Collagen Beauty Boost serisi lansmanına Selçuklu Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İLKO İlaç Genel Müdürü Hatice Öncel, Diyetisyen Yeşim Temel Özcan ile İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu katıldı. Kolajen ve silisyumun ciltteki sinerjik etkisini anlatan Diyetisyen Yeşim Temel Özcan, "Kolajen proteini kas, kemik, doku, tendon yapısı, damar iç yüzü ve bununla birlikte sindirim kanalında fazlasıyla bulunuyor. Ancak 25 yaşından itibaren her yıl yüzde 1 oranında kolajen kaybı yaşamaya başlarız, dolayısıyla vücudumuzdaki kolajen depolarının dolu olması önemli. Üç tip kolajen bulunuyor. Tip I kolajen vücudumuzdaki kolajenin yüzde 90'ıdır. Yoğun şekilde paketlenmiş liflerden oluşur. Deri, kemik, tendon, lifli kıkırdak, bağ dokusu ve dişlere yapı sağlar. Tip II kolajen daha gevşek bir şekilde paketlenmiş liflerden oluşur. Eklemleri destekleyen elastik kıkırdakta bulunur. Tip III kolajen ise vücudumuzdaki kasların, organların ve arterlerin yapısını düzenler. Cildin esnekliğini sağlar. Kolajen liflerinde zamanla biriken hasar onların düzgün çalışma yeteneklerini azaltır. Silisyum oksijenden sonra doğadaki en fazla bulunan 2. element ve bütün mineraller gibi çok elzem. Bu açıdan kolajenin üretimi elastin dediğimiz esnekliği sağlayan proteinin üretimini destekliyor. Her zaman için konu güzellik ama güzelliğin içten dışa güzellik olmasını söylediğimiz için bu açıdan bağışıklığı desteklemesi de çok önemli benim için. Silisyum minerali güzellikle birlikte bir taraftan çok ciddi bağışıklık desteği de sağlar. Kolajen içerisine silisyum ilave ettiğimiz zaman kolajenin onarımını çok daha fazla artırıyor. Dolayısıyla silisyum ve kolajen kombinasyonu vücudumuz için çok daha fazla kazanç sağlıyor." dedi.

KEMİK SAĞLIĞI İÇİN ÇOK FAYDALI

Kolajenin eklem sağlığı ve kıkırdak doku üzerine etkilerinden bahseden Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu ise "Tip II kolajenin eklem kıkırdağı sağlığı için çok önemli olduğunu görüyoruz. Eğer kıkırdağımız olmasaydı kemikler birbirlerine öyle temas ederdi ki biz ne yürüyebilirdik ne koşabilirdik ne de oturabilirdik. Yaşla birlikte kolajen eksikliğinin yaşandığı çeşitli durumlarla beraber; kolajen takviyesi almamak, hareketsiz ve sağlıksız bir yaşam sürmek, kötü beslenme gibi faktörler kolajen oranımızı olumsuz etkiliyor ve ilerleyen yaşlarda eklem ağrıları başlıyor. Böyle düşünüldüğünde Tip II kolajenle vücudumuzu desteklemeliyiz. Kolajen sentezinin daha iyi yapılması için de silisyum devreye giriyor ve eklemlerde sıvı korunmasını optimize diyor. Kemik sağlığı açısından Tip I kolajenin öneminden bahsetmiştik. Silisyumla birlikte alındığında kemik zayıflığı olarak belirttiğimiz ilerleyen yaşlarda yaşanılabilen osteoporozun önüne geçerek kemik kırılmalarına karşı daha dayanıklı olunuyor. Kemik sağlığını, kemik gücünü artırmak anlamında silisyum burada çok önemli bir rol oynuyor." şeklinde konuşuyor.

Kolajen'i tüm vücut dokularını bir arada tutan tabiri caizse bir tür "yapışkan" olarak adlandıran Prof. Dr. Demirhan Dıraçoğlu; yaşlanma, aşırı sigara ve alkol, C vitamini eksikliği gibi nedenler doğal kolajenimizin yıkıma uğradığının altını çizerek sözlerine başlıyor. Son yıllarda kolajen ürünlerinin epey popüler olduğuna da değinen Dıraçoğlu, "Aslında kolajen besinlerle alınabildiği gibi, besin desteği ya da takviye olarak da kullanılabilir. Takviye olarak kullanıldığında kolajenin hidrolize yani parçalanmış şekilde olması ürünün bağırsaktan emilimi açısından önemli. Kolajen ürünleri genellikle beraberinde b vitamini, c vitamini, d vitamini, k vitamini ve çinko gibi vitaminlerle desteklenir. Taurin gibi amino asitler anti-oksidan etki ile kolajeni destekler. Son dönemde vücudun kendi kolajen üretimini artıran silisyum takviyesinin kolajenle birlikte kullanılması söz konusudur ki bu da çok mantıklı. Biz kas-kemik ve bağlar için genellikle 40-50 yaşlarda kullanılmasını öneriyoruz. Ancak sporcular ve daha erken yaşlarda bu sorunları yaşayan kişiler daha erken yaşlarda da kullanabilirler. Doğrudan kolajene karşı alerjisi olanlar dışında herkes kullanabilir." diyor.

Eklem, kemik ya da ligaman sağlığı için kolajen takviyesi almadan önce bir doktora danışmak gerektiğini vurgulayan Prof. Dıraçoğlu, genellikle 3-4 aylık kürler ve 1-2 aylık aralarla kullanılması gerektiğini belirtiyor.

HATİCE ÖNCEL

AMACIMIZ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK

2016 yılında Wellcare markasıyla tüketici sağlığı alanına giriş yaptıklarını söyleyen Selçuklu Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve İLKO İlaç Genel Müdürü Hatice Öncel, bu marka ile temel amaçlarının tüketicilere ilaç hassasiyeti ve ilaç bakış açısıyla geliştirilmiş, inovatif sağlık ürünleri sunmak olduğunu dile getirdi. Öncel, kolajen dünyasına neden girdiklerini ise şöyle anlattı: "Wellcare olarak bilimsel ve güvenilir portföyümüzle doğumdan itibaren yaşam döngüsünün her aşamasında; sağlık problemlerine çözüm sunma ve yaşam kalitesini yükseltme hedefiyle çalışmaktayız. Kolajen çeşitli tipleri ile deri, kemik, eklem, kas dokusu, bağ dokusu gibi vücudumuzun birçok yerinde yapı sağlayan bir protein ve vücudumuz 25 yaşından itibaren her yıl belli oranda kolajen kaybı yaşamaya başlıyor. Bu nedenle belli yaştan sonra ve oluşan ihtiyaçlara göre kolajen takviyesi önem arz ediyor. Biz de bu ihtiyacı gidermek üzere kolajen dünyasına girdik ve kolajen biyosentezinde önemli bir role sahip olan silisyum ile kolajeni kombine ettiğimiz Wellcare Collagen Beauty Boost ürün portföyümüzü tüketicilerin kullanımına sunduk. İçeriği ile fark yaratan bu ürün portföyümüzü, diğer Wellcare ürünlerinde olduğu gibi ilaçta gösterdiğimiz hassasiyete benzer kalite süreçlerini uygulayarak üretiyoruz. Hem dünyada hem ülkemizde koruyucu ve önleyici tedaviler gün geçtikçe daha önemli hale geliyor. Wellcare olarak tüketici ihtiyaçlarını doğru analiz etmeyi ve bu yönde çözümler sunmayı hedefliyoruz."