Ödüller sinemaya değil, yine meseleye gitti

Aylardır merakla beklediğimiz Oscar töreni nihayet yapıldı. Geçtiğimiz sene en iyi film dalında sürpriz yapan Akademi, bu yıl ana dallardan ziyade teknik ödüllerdeki tercihleriyle konuşulurken, hafta ortasında dağıtılan SİYAD Ödülleri de başka bir tartışmanın konusu oldu.

BAŞAK BIÇAK / basakbicak@gmail.com

Son birkaç senedir kaleme aldığım Oscar yazılarımda ekseriyetle isabetli tahminlerde bulunuyorum ki bu yıl da, Green Book ve Roma çekişmesinde hangi tarafın kazanacağını öngörmüştüm. Elbette Akademi, her yıl mutlaka “skandal” olarak kabul edilebilecek kararlara imza atmaktan geri kalmıyor ve evet, 2019 yılının en tartışmalı kararları bu defa teknik ödüllerden geldi… Bohemian Rhapsody’nin, Kurgu, Ses Miksajı ve Ses Kurgusu dallarında aldığı ödüller, bu kategorideki adayları kimlerin, nasıl değerlendirdiği sorusunu akıllara getirdi. Keza Mary Queen of Scots dururken, Saç ve Makyaj ödülünün Vice’a gitmesi de epey tuhaf karşılandı. En İyi Film, Yönetmen ve Oyuncu ödülleri genelde tahmin edilen/hak eden adaylara gitti; hatta özellikle en hakkaniyetli dağılım oyuncu dallarında yaşandı. Bu noktada, Kadın Oyuncu dalında Oscar’ı kazanan Olivia Colman yerine Glenn Close’un ödülü alması gerektiğini ancak Colman da en az Close kadar iyi olduğu için tercihin tutarsız olmadığını not düşmekte fayda var…

Gelelim SİYAD ödüllerine… Benim için bu yılın en iyi filmi, bir Nuri Bilge Ceylan harikası olan Ahlat Ağacı’ydı. Ancak Ahlat Ağacı’nın muhteşem bir film olması ve En İyi Film, Yönetmen ve Senaryo ödüllerini hak etmesi, diğer tüm dallardaki ödülleri de “kazanmış sayılmasını” gerektirmiyor. Erkek Oyuncu dalında Timuçin Esen’in ve hatta Hayat van Eck’in performansları dururken Doğu Demirkol’a ödül verilmesi ne kadar abesle iştigalse; Yardımcı Kadın Oyuncu’nun Bennu Yıldırımlar’a verilmesi de o kadar manasızdı. Ahlat Ağacı bu denli ödüllendirilmek isteniyorsa, oyuncu performansları yerine asıl hak ettiği teknik dallarda, mesela Görüntü Yönetimi’nde mükafatlandırılabilirdi. Yol Kenarı filmine sırf ödül vermek için, o kategoride Ahlat Ağacı’nı görmezden gelmek epey enteresan bir tercih oldu.

Ahlat Ağacı’ndan bağımsız olarak, Demet Evgar’ın Sofra Sırları’ndaki akıl almaz oyunculuk gösterisi dururken, Kar filmindeki rolüyle Hazal Ergüçlü’nün ödüllendirilmesi de törenin bana göre en hatalı kararıydı. Film festivallerinde de durum aşağı yukarı aynı, herkes kazansın diye her film ödüllendirilmeye çalışılıyor. Sonra da Oscar’da filmimiz yok diye üzülüyoruz. Sırf Nuri Bilge Ceylan filmi olduğu için Ahlat Ağacı’na bütün ödülleri vermek yerine biraz daha hakkaniyetli olsak, belki biz de bir gün Oscar’a film gönderebiliriz…