yeliz.coskun@aksam.com.tr
Milli Piyango’nun büyük ikramiyesi 70 milyon TL, 7’den 70’e herkese zenginlik hayali kurduruyor… Bu heyecan, Eminönü’ndeki Nimet Abla gişesinin önünde başlıyor. Kuyruğun yanında seyyar bilet satanlar ‘Aynı bilet, aynı şans’ diye bağırıyor ama Nimet Abla’nın uğuruna inananlar saatlerce bekliyor. Aslına bakarsak o minicik gişeden bilet almak ve o kuyruğa girmek bir gelenek. Herkesin umuduna ışık yakan gişeye gittik. Nimet Abla’nın adını verdiği yeğeni Nimet Abi’den 40 yıllık tecrübesini, ikramiye tüyolarını ve hikayesini dinledik.
Herkesin hayali değil midir zengin olmak? İllaki yılbaşı geldiğinde bir kere de olsa kurulur bu düş… Heyecanla beklenen Milli Piyango yılbaşı çekilişine 9 gün kaldı. Büyük ikramiye ise 70 milyon TL! Bilet satışı da geleneksel hale gelen Nimet Abla gişesinde son sürat devam ediyor. Nimet Abla’nın sırrının peşine düştük ve soluğumuzu gişenin 40 yıllık işletmecisi Nimet Abi’nin yanında aldık. İster inanın ister inanmayın ama gişenin içi ben diyeyim 10, siz deyin 15 adım. İçeriye ise tabiri caizse ‘sürünerek’ giriliyor. Gişede 15 kişi çalışıyor, bilet alma kuyruğunu da 12 kişilik güvenlik ekibi yönetiyor. Nimet Abi ve iki oğlu ise üst kattaki kutu kadar olan ofislerinde çalışıyor. Ofis dediğime bakmayın oraya çıkmak hiç kolay değil. Duvara monteli demir basamaklara tırmanarak çıkılıyor ve 3 kişi zor sığıyor! Gelin Nimet Abi’den hem ikramiyeyi kazanmanın formülünü hem de Nimet Abla’yı dinleyelim…
Herkes buraya Nimet Abla’dan bilet almak için geliyor. Ama çoğu kişi sizi yani Nimet Abi’yi tanımıyor. Sizi tanıyabilir miyiz?
1955 yılında İstanbul’da doğdum. İlk ve ortaokulu Avusturya Lisesi’nde, üniversiteyi İstanbul Üniversitesi İktisat bölümünde okudum. Yapmayı hiç düşünmediğim bu işe ise 1978 yılında büyük halam olan ‘Nimet Abla’ vefat edince istemeyerek başladım. O günden bugüne 40 yıldır buradayım.
İşiniz için ‘iyi ki’ diyor musunuz?
Elbette! Sonuçta bir markayı yönetiyorsunuz. Tamamen halkın sevgisiyle yaşıyorsunuz. Güzel bir olay bu duyguyu yaşamak. Ama burası olmasaydı yöneticilik yapmak isterdim.
ONLİNE BİLET SATIŞIMIZ VAR
Kaç yaşında bu işe başladınız?
Dükkana talebeyken yardıma gelirdim. Ama fiili olarak 23 yaşında başladım.
O zamanla şimdiki duygularınız aynı mı?
Çoook farklı! O zaman Nimet Abla’nın kendisi de buradaydı. Bize harçlık verirdi. Şimdi ise burayı yönetiyorum. Ve halka umut dağıtıyorum.
Peki kendinizi şans dağıtan birisi olarak mı yoksa işletmeci olarak mı görüyorsunuz?
Her ikisini de diyebilirim. Ümidim Nimet Abla olarak çok kişiyi zengin edebilmek. Ama bu mümkün de değil.
Size hiç ikramiye çıktı mı?
21 yaşında bir talebeydim. Bugünün parasıyla belki 150-200 bin lira falandı. Biletimi Nimet Abla’dan almıştım.
Nimet Abla’ya ikramiye çıkmış mı?
Nimet Abla da kendisi de büyük çekilişlerde 100 tane alırdı. Ama Nimet Abla’ya hiç ikramiye çıkmamış.
Yurtdışından sipariş oluyor mu?
Olmaz olur mu… Hollanda, Almanya, Avusturya, İsviçre, Belçika, İngiltere, Fransa… Oralarda yerleşik Türk çalışanlarımız bizden bilet istiyorlar, alıyorlar. Kargoyla ulaştırıyoruz.
Online bilet alımı mümkün mü?
2011 yılında nimetabla.com’u kurduk. Amacımız kalabalığı azaltmaktı fakat tersi oldu kalabalık daha da arttı. Online’da sattığımız biletlerin gişeden alınanlardan hiçbir farkı yok. Çekiliş sonrası bakması da kolay oluyor. Sistem otomatik olarak bakıyor ve kazandıysanız hesabınıza parayı yatırıyor.
İKRAMİYE İHTİMALİMİZ FAZLA
İkramiye sizden çıkar mı bu yıl?
Olasılık yüzde 50. Farklı seriler alıyorum. Matematiksel oranım artıyor.
İkramiyeyi tutturmanın yolu ne?
Tamamen şans! Ama şunu diyebilirim, 1 tane tam bilet, 2 tane yarım, 10 çeyrek bilet alın. Yaklaşık 32 milyon çeyrek bilet basılıyor. O yüzden çeyreğe çıkma ihtimali de yüksek.
Siz kaç kez ikramiye verdiniz?
En az 30-35 olmuştur. Sadece yılbaşında değil, diğer çekilişlerde de çok çıkıyor. Milli Piyango Nimet Abla ile özdeşleşmiş bir şey. Biz eğitime çok önem veriyoruz. İhtiyacı olan üniversiteli gençlerimizi Hacı Nimet Özden Camii Şerifleri Vakfı tarafından okutuyoruz. Ben de orada 1971 yılından beri vakıf başkanıyım. Enteresan bir şey daha, Güneydoğu ve Doğu Anadolu müthiş bir Milli Piyango hevesi var. Mardin’den devamlı arıyorlar, 500 tane, bin tane bilet istiyorlar. Şırnak, Hakkari, Batman… Buralarda son yıllarda talep daha çok arttı. Sipariş biletleri veriyorum kargoya, gönderiyorum. Mesela, başı 3 ve 7 ile başlayan 10 tane tam bilet istiyorlar. Serileri ayırıp, buluyoruz. Şahsım için söylemek gerekirse para kazanmak artık ikinci plan. Birincisi müşterinin gönlünün razı olması.
Hayattaki en büyük lüksünüz nedir?
Benim bir de inşaat şirketim var. Senenin sadece 2.5 ayı buradayım. İmkanım oldukça, geziyorum. Sadece bu sene gittiğim yerler; Almanya, İsviçre, Norveç fiyortları, Galler, İngiltere, İskoçya, Fransa, İspanya, İtalya, Malta. İki oğlum burada, diğer oğlum online’ın başında çalışıyor.
İkramiyenin neferleri
Nimet Özden ve oğulları, Eminönü’ndeki Nimet Abla gişesinde fotoğrafta gördüğünüz ‘kutu kadar’ dükkânda her gün 07:00-23:00 arasında mesai yapıyor... Özden Ailesi, Kadıköy’e de şube açmak istiyor..
Kuyruğun uğuruna inanıyorlar
Burada sıra beklemek bir gelenek…
Çok doğru. Geçen gün sabah saat 07:00. Yaşlı bir adam kapıda bekliyor. ‘Neyi bekliyorsunuz?’ dedim. ‘Kuyruğu’ dedi. ‘Gelin şimdi alın, soğukta beklemeyin’ dedim. ‘Yok ben kuyruğun uğuruna inanıyorum’ dedi.
Bir tam bilet satışından kazancınız ne kadar?
Bir biletin yüzde 10 bize düşüyor. Ailecek paylaşmanın güzel olduğuna inanıyoruz. Hayvan barınağına gidiyoruz, çocuk okutuyoruz.
Nimet Abla’dan bahseder misiniz?
Çok bonkördü. Atatürk sevgisi çok fazlaydı. 3-4 kere hacca gitti. Dünyayı gezerdi. Çok azimli ve çalışkandı. İşlerin yoğunluğundan bazı geceler burada yattığı bile oluyordu. Kendi çocuğu olmadığı için bana adını vermiş. Kocasına hatta tüm aileye karşı otoriterdi. 1938 yılının ekim ayında bu dükkana geldik. 19 Ekim çekilişi burada oldu. Ondan sonra 29 Ekim çekilişi yaptık. 1 ay sonra Atatürk vefat etti. Mevlidini okutmak istedi ama devlet izin vermedi. ‘O sadece sizin değil hepimizin Atatürk’ü. Bana mani olamazsınız’ dedi ve mevlidini okuttu. Hâlâ da okutmaya devam ediyoruz. Nimet Abla, 1963’te Esentepe’de kendi adını vermiş olduğu bir cami yaptırdı. Hacı Nimet ismiyle kurduğu vakfa tüm varlığını bağışladı. 28 Temmuz 1978 yılında ise aramızdan ayrıldı. İşin başına ben geçtim.