Nigar Demirtay: Doğadaki ahenk yol göstericim

2. Doku Kumaş Tasarım Yarışması'nın Örme kategorisindeki birincisi Nigar Demirtay: ''İyi çizim yapabilmek için çok okumanız ve çok incelemeniz gerekiyor. Özellikle renkle ilgili ikileme düştüğümde doğa içinde bir yürüyüşle bu soruna çözüm buluyorum. Doğadaki renk ahengi benim yol göstericim. Kısaca sanat ve tasarım hayatımın bir yerinde değil, hayatımın kendisi.''

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB) tarafından, Ticaret Bakanlığı desteği ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) koordinatörlüğünde bu yıl ikincisi düzenlenen Doku Kumaş Tasarım Yarışması geçtiğimiz hafta finalistlerinin tasarımlarının sergilenmesi ve ödüllerin sahiplerini bulmasıyla final yaptı. Gaziantep Zeugma Antik Kenti'nde yapılan; 30 tasarımcının 60 tasarımının sergilendiği ve ünlü tasarımcılar Aslı Filinta Demir ve Sultan Gadimbayli ile stil danışmanı Ceylan Atınç'ın danışmanlığını yaptığı final defilesinde 'Dokuma', 'Örme' ve 'Baskı' kategorilerinde ödüller sahiplerini buldu. Dokuma kategorisinde İrem Zeynep Gültekin birinci olurken örme kategorisinde Nigar Demirtay bu başarıyı elde etti. Baskı kategorisinde ise Şeyma Bayram birinciliğe ulaştı. Bu yıl ilk defa verilen Tekstilde Sürdürülebilir Geleceği Tasarlamak Özel Ödülü de 'İSTİLA' temalı kreasyonu ile Elif Demirbilek'in oldu. Ayrıca dereceye girenler birbirinden değerli ödüllerin sahibi oldu. Her kategoride birinciye 150.000 TL, ikinciye 100.000 TL, üçünce 50.000 TL para ödülü verildi. Kategori birincileri Ticaret Bakanlığı desteği ile yurt dışında eğitim alma hakkı kazandı. Bütün finalistlere ise iPad Air hediye edildi. Dereceye giren tasarımlar aynı zamanda 'Faraway & Doku İş Birliğinde Kapsül Koleksiyon' olarak hazırlanıp satışa sunulacak.

Biz de yerinde takip ettiğimiz yarışmanın ardından örme kategorisinin birincisi Nigar Demirtay ile bir araya geldik. Genç tasarımcı ile hayallerini ve bu alandaki çalışmalarını konuştuk. Önce onu daha yakından tanıyalım: "1992 yılında Çanakkale'de doğdum. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü doktora öğrencisiyim. Lisans ve yüksek lisans eğitimimi de aynı okulda tamamladım. DOKU Tasarım Yarışması'na ikinci kez katılıyorum. Elendiğim yıl zaten seneye tekrar deneme fikri kafamda vardı. Bu fikrimi yarışmasının kumaş üretim yöntemine göre kategorileştirilmiş olması pekiştirdi. Yurt dışı eğitim ödülü benim için çok önemli. Çünkü dünyada örme adına önemli eğitimler veren üniversiteler mevcut. Bu fırsatı yakaladığım için çok mutluyum. Birinci olmak örme adına daha fazla şey yapmam için uluslararası bir kanal açtı."

HAYATIMIN KENDİSİ SANAT VE TASARIM

Tasarım ve modaya ilginizi nasıl tanımlarsınız ve bu ilgi ne zaman başladı?

Sanat ve tasarım hayatımda ortaokul yıllarından itibaren vardı. Her zaman bir şeyler çizer ve yazardım. Resime olan ilgimi gören öğretmenlerimin yönlendirmesiyle güzel sanatlar lisesinde eğitim aldım. Tekstil ve sanat üzerine kendi ilgimle sürdürdüğüm bu bağ resim okumaya başlamamla daha da kuvvetlendi. İyi çizim yapabilmek için çok okumanız ve çok incelemeniz gerekiyor. Özellikle renkle ilgili ikileme düştüğümde doğa içinde bir yürüyüşle bu soruna çözüm bulurum. Doğadaki renk ahengi benim yol göstericim. Kısaca hayatımın bir yerinde değil, hayatımın kendisi sanat ve tasarım. Benim en büyük motivasyonum üretim ve tasarım yapmak. Bu yüzden tasarım yapmak için bir motivasyon aramıyorum, zaten yaşamımın her anında, kahve içerken, yürüyüş yaparken, seyahat ederken tabletim her zaman yanımda, günün her anında birlikte bir yaşam sürdürüyorum.

BU ALANDA TEKNOLOJİYİ BİLMEK VE YÖNETMEK ÇOK ÖNEMLİ

Peki örme alanına nasıl yöneldiniz?

Örmeye olan ilgim giysi tasarımlarım için el tezgahında ürettiğim parçaları kullanarak başladı. Benim için yeni şeyler barındırıyordu ve keşfetmeye değerdi. Marmara Üniversitesi öğrencileri örme alanı bakımından şanslı. Prof. Dr. Biret Tavman hocamız, Marmara Üniversitesi'nde örme dalını kurmuş ve kapsamlı derslerle örme eğitimini tekstil bölümüne aşılamıştı. El tezgahında örme çalışmaları yapıyordum fakat teknolojiye hâkim değildim. Shima Seiki düz örme makine mümessillerinin bölümümüzde verdiği konferans benim için dönüm noktası oldu. İncelememiz için getirdikleri örnekler, oldukça ilgimi çekti ve hemen kendilerine bir ziyaret gerçekleştirmek istediğimi söyledim. Örme gelecek vaat ediyordu ve teknolojik birikim tasarımcının elini güçlendiren bir rehberdi. Biz tasarımcılar sadece bugün için bir şey tasarlamıyoruz. Geleceğe söz söyleyebilmek için teknolojiyi bilmek ve yönetmek çok önemli. Hele de sürdürülebilir üretim metotlarının arandığı tekstil alanında örme teknolojisi dikişsiz giysi üretimini gerçekleştiren önemli makineler geliştirmişti. Bu teknolojiyi tanımak adına yüksek lisansımı düz örme teknolojisi ve tasarımı üzerine yaptım.

ÖNEMLİ OLAN DOĞRU TEKNİĞİ UYGULAYABİLİYOR OLMANIZ

Biliyorsunuz hem Türkiye'de hem de dünyada tekstil sektörü dolayısıyla moda dünyası çok geniş bir alan. Tasarım da öyle. Peki sizce, size göre biricikliğiniz ve özgünlüğünüz nerede? Yani bu özgünlüğü hangi detaylarınızla yakalayacağınızı düşünüyorsunuz?

Bu soruyu sormanız beni çok memnun etti. Yarışmada ürettiğim kumaşlarda da olduğu gibi teknik yenilikleri renk, doku, kompozisyon, örgü, tuşe gibi tüm bileşenleri birbiri içerisinde eriterek yakalayacağımı düşünüyorum. Çünkü önemli olan doğru tekniği, deseninize uygulayabiliyor ve bunun kararını verebiliyor olmanız. Çünkü teknik bilginiz sayesinde çok eski bir formu veya yapıyı yeniden güncelleme olanağına sahipsiniz.

TASARIM YAPMAK PEŞİNİ BIRAKMAYAN BİR YOLCULUK

Bu alana girmek isteyen yeni/genç modacılara/tasarımcılara ne söylemek istersiniz?

En önemli soru şu: Sabırlılar mı? Çünkü tasarım kâğıt üzerinde kalmıyor. Üretim yolculuğu zor ve meşakkatli süreçleri barındırıyor. Olmadı diye vazgeçenlerin baş koyabileceği bir alan değil. Bu deneme yanılma süreçleri çokça fedakârlık istiyor. Hem bedenen hem de zihnen. Ben geceleri o kadar çok çalışırdım ki yatağa yattığımda rüyamda kaldığım yerden devam ettiğimi görürdüm. Bu yüzden ikinci en önemli sorum da şu olur: Uykundan, sosyal yaşamından ve senin için öncelikle olan şeyden iyi tasarımcı olabilmek için fedakârlık yapabilir misin? Çünkü bu bir kere yapıp kenara koymakla olan bir şey. Bu tasarım yolculuğunu seçtiğinde senin peşini bırakmayacak bir döngü oluyor.

DÜNYADA TÜRK TASARIMCISININ YERİNİ KUVVETLENDİRMEK İSTİYORUM

Bundan sonra ne yapmak ve nerede olmak istiyorsunuz?

Tabi ki İngiltere'de Nottingham Trent Üniversitesi'nde yer alan örme programında master yapmak en yakın planlarım arasında yer alıyor. Zaten şu anda devam ettirdiğim bir doktoram var. Yapmış olduğum çalışmaları ve bilgiyi gelecek neslimize aktarmak ve dünyada Türk tasarımcısının yerini kuvvetlendirmek en önemli planlarımdan biri. Bu yüzden sürdürdüğüm çalışmaları akademiye taşımak isterim.