'Nasıl olsa bir gün giderim' dediğiniz yer: Cumalıkızık ve Saitabat

Hani hep adını duyduğunuz, “nasıl olsa bir gün giderim” dediğiniz Cumalıkızık ve Saitabat'a ulaşım artık daha kolay. Çünkü Osman Gazi köprüsü sayesinde İstanbul-Bursa arası inanılmaz yakınlaştı. Hal böyle olunca muhakkak hafta sonu gezilecek yerler listenize Bursa'yı ekleyin…

ZEKİ GÜMÜŞ / zeki.gumus@aksam.com.tr

Cumalıkızık, Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Uludağ’ın eteklerindeki Beşkızık köyünden biridir. Uludağ’ın dik etekleriyle vadilerin arasında  konumlandığı için ‘’kızık’’ adı verilmiştir ama diğer taraftan da kızık adının Oğuz Kaan destanına göre bir anlamı daha vardır; Oğuzların  24 boyundan biri olan  Bozoklar kolundan  Oğuz Kağan’ın oğlu  Yıldız Han’ın soyundan geldikleri kabul edilir. Kızık “ciddi ve kuvvetli” anlamına geliyormuş. Kızık köyleri İç Anadolu’dan Bursa’ya gelen İpek yolu kenarında sıralanmıştır. Uludağ’ın eteğinde 5 adet kızık köyü vardır.  Cumalıkızık, Değirmenlikızık, Derekızık, Hamamlıkızık, Fidyekızık.  Cumalıkızık Köyü’nün kuruluşu 13. yüzyıl Orhan Gazi dönemine  denk gelir. Osmanlı dönemine ait sivil mimarinin dokusu günümüze kadar gelebilmeyi başarmıştır. 700 yıllık bir geçmişi vardır 2000 yılında UNESCO geçici Dünya mirasındayken 2014 Yılında UNESCO Dünya mirası listesine alınmıştır. 270 kadar ev bulunmaktadır ama şuan sadece 180 tanesi restorasyonla kullanmaya elverişli hale getirilmiştir.  Cumalıkızık evlerinin yapımında taş, ağaç ve kerpiç   kullanılır.  Sokakla evler arasında yüksek yüksek duvarlar vardır. Evlerin bazıları 2 ayrı tip evin birleşiminden oluşur. Buna yaşam evi de denir. Adeta dış dünyaya kapanan, zemini kayrak taşıyla kaplı olan bir dış avlu da bulunur. İki kanatlı ahşap kapılar vardır.  Avluya ve evlere   girilen kapılar üzerinde kulplar ve dev tokmaklar bulunur. Avluya açılan alalarda ise fırın, kiler, ahır, kümesler ve tuvalet bulunur. Ünlü “Cumalıkızık evleri” iki- üç katlıdır. Üst katlardaki pencereler kafesli veya cumbalıdır. Ana giriş kapılarındaki kulplar ve tokmaklar dövme demirden yapılır. Evler sarı, beyaz, mavi, mor renklere boyalıdır. Evlerin arasında kaldırımsız, taş döşeli, çok dar sokaklar bulunur.  Evler ağırlıklı olarak mavi ve tonlarında  yer yer beyaz ve sarı renkler ile boyalıdır. Sokaklar çok dar hatta dünyanın en küçük sokaklarından biri olan ve genişliği sadece 60 cm olan Cin darlığı sokağı da bu köydedir. Yerler taş döşemedir. Köyde kaldırım yok. Bu taşlar öyle dizayn edilmiş ki bir eğim sayesinde Uludağ’ın eriyen karları yavaşça süzülüp köyün üst tarafından merkeze doğru yavaş yavaş süzülürler.

GEZİLECEK YERLER

Köyün camisi, caminin yanındaki Zekiye Hatun Çeşmesi ve tek kubbeli hamamı Osmanlı devrinden kalmadır. Köyün  meydanında geçmişten kalma   eşyaların sergilendiği   Cumalıkızık Etnografya Müzesi vardır.  Köyde,  haziran  ayında ise “Ahududu Şenliği” yapılmaktadır.

NE YENİR, NE İÇİLİR?

Elde açılmış köy peynirli, açılmış köyde gözleme yapan cafe evler, salçalı köy ekmekleri tadabileceğiniz, tarihi dokuda kahvaltı edebileceğiniz avlular, 40 yıldır macun satan macuncu, tadıp beğendiğiniz lezzetleri alabileceğiniz köy tezgahları, mis gibi Türk kahvesi içebileceğiniz köy kahvehanesi. Dağdan gelen yeni toplanmış çilekler.

OYALI YEMENİLER

Yöresel oyalı yemeniler, el yapımı çoraplar, patikler, tahtadan anı eşyalarıyla bir çok alternatif bulabilirsiniz.

ANI BİRİKTİRMEK İÇİN SAİTABAT

İstanbul’un trafiği, park sorunu, üstüne üstüne gelen insan yığını içinde bu kısa nefesler ilaç gibi geliyor insana. Mevsim kış diyor ve soğuk, kar, buz diye bahaneleri sıralıyorsanız size hemen İsveç sözünü hatırlatalım .”Kötü hava yoktur, yanlış kıyafet seçimi vardır”, giyinin sıkıca,   hafta sonu arabanıza atlayın buna değecek. Burası “Türkiye’nin İlk Köy Kadınları Derneği”nin Kurulduğu yer. Saitabat Köyü Kadınları Dayanışma Derneği, 2002 yılının Nisan ayında kurulmuş. Kurulma amacı, çoğu ilkokul mezunu olan, evinde çocuk bakmakla yetinmek istemeyen, evlerinin bütçesine katkıda bulunmak isteyen kadınların bir araya gelip hem iş, hem de sosyal yaşam içinde var olmak istemeleri üzerine kurulmuş. Yola 9 kişi başlamışlar, zamanla bütün köy kadınları bu harekete dahil olmuş.  Kadınlar sadece ekonomik özgürlükleri için hedeflememişler. Kentten köylere doğru hızlıca yayılan bireysellik dalgasına kapılmak yerine imece ve dayanışma ruhunu tekrar canlandırmak istemişler. Hep beraber çalışıp aile bütçelerine katkıda bulunmakla yetinmemişler bunun yanın da yardıma muhtaç insanlara yardım edip kendi kabuklarından çıkıp bir çok başarıya imza atmışlar. Başarıları sınırları aşmış, Hollanda Sosyal işler ve İstihdam 

Bakanlığı tarafından örnek dernek olarak seçilmişler. Geleneksel Hıdırellez şenlikleri, Dünya Kadınlar Günü, reçel ve salça şölenleri, huzurevi gezileri düzenliyorlar. Kendi yaptıkları tamamen doğal, lezzetli reçel çeşitleri, tarhana, salça, mantı, zeytin, silor gibi ürünleri satıyorlar. Siz gidemezseniz ürünler size geliyor. Saitabat köyü içinde kadınların kendi işlettikleri köy evi konseptinde bir restaurant bulunuyor. Kahvaltılarıyla meşhur bir yer. “Sultan Annelerden köy kahvaltısı” hepsi bir örnek eşarp etek ve bluz giyinen kadınlar mutfakta hummalı bir çalışıyorlar. 

NASIL GİDİLİR?

İstanbul’dan arabanızla gidecekseniz Anadolu Yakası’na 140 km Bursa merkeze ise sadece 10 km   Ankara yolunu takip ederek Cumalıkızık tabelasını takip etmeniz yeterli. Arabanız yoksa Bursa merkeze ulaştıktan sonra Nilüfer belediyesinin minibüslerinden Cumalıkızık minibüslerine binmeniz yeterli yada metroyla  Kent Meydanına oradan da   Cumalıkızık dolmuşlarına bineceksiniz. Bu dolmuşlar Cumalıkızık’a kadar götürüyor.