miray.cimen@aksam.com.tr
Geçtiğimiz hafta Kurban Bayramı vesilesiyle Afrika kıtasının doğu kısmında yer alan Kenya’nın başkenti Nairobi’deydik. Nairobi’de zenginlik ve yoksulluk arasında dakikalar var. Şehir merkezinde lüks hayat yaşanırken, sadece 15 dakikalık kısımda ise fakirlik baş gösteriyor.
Kurban Bayramı’nda Kenya’nın başkenti Nairobi’deydik. Türk Kızılayı’nın yoksul mahallelere düzenlediği yardım çalışmalarını yerinde izledik. Maddi imkansızlıkların had safhada olduğu kesimde her ailenin en az 4-5 çocuğu var. Çocukların neredeyse hepsi İngilizce biliyor. Hepsi de ilgiye aşırı muhtaç. Kendilerini sevdirmek için yanımıza koşan çocuklar, ısrarla hediye istemekten de çekinmiyor.
ÇOCUKLAR RENGARENK
Bu bölgedeki kadınların ve kız çocukların neredeyse hepsinin başı kapalı. Bayram nedeniyle çocukların hepsi birbirinden renkli ve yeni kıyafetini giymişti. Başlarda bizi merakla izlediler. Ardından dağıtılan balon ve tokalarla yaşadıkları mutluluk gözlerinden okunuyordu. Nairobi’de yaşayan bu çocuklar için eğitim de büyük sıkıntı. Çocuklar derme çatma okullarda eğitim görmeye çalışıyorlar.
Bu okullarda da eğitim olanağı neredeyse yok. Eğitimin yanı sıra sağlık sistemi de sıkıntılı olan konular arasında. Maddi durumu iyi olan Nairobililer ise çocuklarını İngiltere, Kanada gibi ülkelerde okutuyor.
KADINLARIN HEPSİ BAKIMLI
Nairobi’de hayran kaldığımız bir diğer konu ise kadınların bakımlı halleriydi. Kadınların süslenmesi için burada zengin ya da fakir olmaları fark etmiyor. Hepsi gündelik yaşamlarında dahi bakımlı sokaklarda dolaşıyor. Saçları ise birbirinden farklı ve güzel. İnanılmaz gür ve örgülü bu saçlar hakkındaki gerçeği ise öğrenmemiz kısa sürdü. Ne yazık ki Afrika’daki kadınların saçlarla ilgili sıkıntıları var. Saçları inanılmaz seyrek, sert ve uzamıyor. O nedenle kadınların hepsi ya sentetik saçlarla örgü yaptırıyorlar ya da peruk kullanıyorlar. Bu örgüler kadınların kafalarına yapıştırıldığı ve sentetik olduğu için yıkanamıyor. Yıkandığında nemli olan ülkede kurumayan sentetik örgüler koku yapıyor. Kadınlar bu saçları kuru şampuanlar sayesinde kullanabilecekleri kadar kullanıyor. Bunun sonucunda da ülkenin en büyük ithalat kalemlerinden birisini saçlar ve peruklar oluşturuyor.
BEBEK FİLLERE SÜT VERİLİYOR
Nairobi’de meşhur olan safarinin yanı sıra yavru fillerin, timsahların ve zürafaların olduğu doğal yaşam alanları da gezilmesi gereken yerler arasında. Buralara yaklaşık 60-70 lira giriş ücreti ödenerek girilebiliyor. Bu doğal parklarda zürafaları elle besleme, bebek fillere süt verme ya da yavru timsahları ise kucağına alma şansı var.
KAP-KAÇ TEHLİKESİ BÜYÜK
Nairobi’deki en büyük sıkıntılardan biri ise kap-kaç. Şehir merkezinden, şehir dışındaki bölgelere kadar her yerde hırsızlık tehlikesi var. Özellikle fakir bölgelere yaklaştıkça tehlike artıyor. Telefonların uzanıp içeriden alınabileceği için araba camlarının bile kapatılması tavsiye ediliyor. Herkese telefonlarını ceplerine koymamaları söylenirken, kadınlara da çantaları hakkında uyarı yapılıyor. Bu nedenle insanlar kendilerini şehir merkezinde bile güvende hissetmiyor.
TERÖR ÖNLEMİ
Ocak ayında Nairobi’de ‘DusitD2’ adlı otelde yaşanan terör saldırı da bütün otellerde geniş güvenlik önlemleri alınmış durumda. Otellerin dışında ağır kapılar ve tel örgüler var. Silahlı güvenlikler bu ağır kapıların önünde konuşlandırılmış durumda. Otel müşterileri bu kapıların önünde araçlarından indirilerek aranıyor. Otelin içinde de ayrı güvenlik önlemleri var. Bunların başında katlardaki kapılar geliyor. Otel müşterileri dahil kimse kendi katının dışındaki herhangi bir kata kartsız giriş yapamıyor. Nairobi’de bir diğer sorun ise trafik.. Özellikle gün içinde trafik aşırı yavaş ilerliyor. Öğlen saatlerinde 20 dakikalık yolu gitmek insanların 1.5 saatini alabiliyor. Şehirdeki yollar bozuk ve ışıksız.