Müze müze gezmeye var mısın?

Kültür hazinesi olan topraklarımız kuzeyden güneye, doğudan batıya çok sayıda müzeye ev sahipliği yapıyor. Bu kıymetli rotalarda görülmesi gereken 5 müzeyi sizler için derledik. Unutmadan; Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 300’den fazla müze ve örenyerinde MüzeKart ile sadece 70 TL’ye doyasıya gezebilirsiniz.

GÖREME AÇIK HAVA MÜZESİ 

MANASTIR EĞİTİMİNİN BAŞLANGICI

Kayalara oyulmuş bir yerleşim alanı olan Göreme, M.S. 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatına ev sahipliği eden bir kaya yerleşim yeri. Dünyada manastır eğitim sisteminin başladığı ilk yer olarak da kabul ediliyor. Göreme Açıkhava Müzesi, 1985 yılından beri doğal ve kültürel varlık olarak UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Göreme Açık Hava Müzesi alanında yer alan başlıca yapılar “Kızlar ve Erkekler Manastırı”, “Aziz Basileus Kilisesi”, “Elmalı Kilise”, “Azize Barbara Kilisesi”, “Yılanlı Kilise”, “Çarıklı Kilise”, “Rahibeler Manastırı”, “Azize Katerina Şapeli”, “Tokalı Kilise” ve “Karanlık Kilise” olarak sıralanabilir. Bu çoğu iyi korunmuş irili ufaklı kiliselerin en ünlüsü ve en çok ziyaretçi çekeni olan Karanlık Kilise’yi görmek içinse, ayrı bir giriş yapmak gerektiğini hatırlatalım. 

HAZIR GELMİŞKEN YAPILACAKLAR

Yürüyüş yaparak, Göreme Açık Hava Müzesi’ni çevreleyen Göreme Milli Parkı’nı keşfedin. Bu parkın sınırları içinde Karain Güvercinlikleri, Karlık Kilisesi, Yeşilöz Theodoro Kilisesi ve Soğanlı Arkeolojik Alanı da yer alıyor. Parkın en önemli özelliği, Erciyes Dağı ve Hasan Dağı tüflerinin, rüzgâr ve su aşındırmasıyla oluşan olağanüstü kaya şekilleri. Bu kayalara oyulan mekânlar kışın ılık ve yazın serin olduğu için her mevsime uygun.  

ALANYA KALESİ

BİRÇOK MEDENİYETİN EV SAHİBİ

Ulaşılması zor ve korunaklı yapısı sayesinde iyi korunan bu yapı, Helenistik Dönem’den beri varlığını sürdürüyor. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapan bir açık hava müzesi.Yonca planlı Bizans şapeli ve düşmana zift dökmeye yarayan peçeli delikler de yapının ilgi çeken bölümlerinden.

ŞANLIURFA GÖBEKLİTEPE ÖRENYERİ 

TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİREN TAPINAK

Göbeklitepe, şaşırtıcı anıtsal mimarisiyle 2018 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. Türkiye’de de “2019 Göbeklitepe Yılı” ilan edildi. Göbeklitepe, yaklaşık 12 bin yıllık geçmişiyle insanlık tarihini değiştirdi. Göbeklitepe’deki en ilginç buluntuları boyu 6 metreyi, ağırlığı 60 tonu bulabilen ‘T’ ve ‘ters L’ biçimli anıtsal dikilitaşlar (sütunlar). 6 tanesi çıkmış olsa da, jeomanyetik ölçümlerle 20’yi bulduğu belirlenen bu gizemli dikilitaşların 10-12 tanesi dairesel planda dizilerek araları taş duvarla örülmüş. Ortadaki bir çift karşılıklı büyük dikilitaşın çevresindeki dikilitaşlar yuvarlak ya da oval kapalı mekânlar oluşturuyor. Dikilitaşların çoğunda insan, hayvan ya da soyut semboller var. Gövdesinde el, kol ve parmak motifleri bulunan dikilitaşlarsa stilize insan heykelleri olarak yorumlanıyor.

ÇANAKKALE TROYA MÜZESİ

ESKİ MÜZENİN YENİDEN DOĞUŞU

Efsanevi Troia Antik Kenti’ne çok yakın bir konumdaki devasa Troya Müzesi, Türkiye’nin en yeni, iddialı ve zengin arkeoloji müzelerinden biri. Müzede, en göz kamaştıran eser, ülkesine geri dönen altın “Troya Hazineleri”. Troia antik kentinin dokuz ayrı tarihi katmanı rampadaki duvar nişlerindeki mezar taşı, heykel, canlandırma ve fotoğraflarla anlatılıyor. Yüzlerce eser arasında mutlaka görülmesi gerekenlerse uzun süren çabalar sonucu bir kısmı Türkiye’ye geri dönen altın “Troya Hazineleri” ve iyi korunmuş Polyksena Lahdi.

İZMİR EFES ÖRENYERİ

DÜNYANIN YEDİ HARİKASINDAN BİRİ

Antikçağ’ın Anadolu başkenti Efes son derece görkemli bir metropolis. Eşsiz mimari eserleri binlerce yıldır ayakta olan bu mega antik şehir, Dünya Miras Listesi’ne de girdi. Anadolu’nun ana tanrıça (Kybele) geleneğine dayalı, antik dünyanın yedi harikasından Artemis Tapınağı’nın da Efes’te olması önemini artırıyor. Efes Örenyeri’nde başta Helenistik ve Roma olmak üzere; farklı uygarlıklar ait üst düzey kentleşme, mimarlık ve din tarihinin simgeleri bulunuyor. M.Ö. 5 bin yıla kadar uzanan tarihi boyunca bilim, kültür ve sanatta önemli rol oynayan Efes, antik dünyanın en önemli metropollerinden. Yılda ortalama 1.5 milyon ziyaretçi ağırlayan antik kentteki kazıların geçmişi 150 yıla yaklaşıyor. Henüz tamamı ortaya çıkarılamayan Efes, Anadolu arkeolojisine yeni boyutlar kazandırmaya devam ediyor.

İSTANBUL TÜRK VE İSLAM ESERLERİ MÜZESİ  

İSLAM ESERLERİNİN BULUŞMA NOKTASI

Ülkemizde Türk-İslam eserlerini topluca kapsayan ilk müze. Sultan sarayları dışında günümüze ulaşabilen tek özel saray olan şimdiki binasının geçmişi 16. yüzyıla dayanıyor. Abbasi, Memlük, Selçuklu ve Osmanlı döneminin az bulunur örneklerini sergileyen müzedeki eserler, İslam dünyasının farklı köşelerinden toplanmış. Müze, dünyanın en iyi halı koleksiyonlarından birine sahip olmasıyla tanınıyor. Halılar arasındaki şaheser parçalarsa 13. yüzyıla ait Selçuklu örnekleri. Müze; nadir sanat eserleri olan el yazmalarıyla da öne çıkıyor. Cam eşyalar, taş ve pişmiş toprak eserlerle metal ve seramik objeler de sergilenen diğer kıymetli parçalar.