uygar.taylan@aksam.com.tr
Dünyanın en önemli gastronomi rehberi olan Michelin’den ilk yıldızını aldığı an ile bir filme konu olan Danimarkalı şef Wassim Hallal, İstanbul Randevu Film Festivali’nin konuğuydu. Hallal ile Michelin Yıldızlı bir şef olmayı konuştuk.
Yemek yapmaya kaç yaşında başladınız? Bu yeteneğiniz nereden geliyor?
Yemeğe karşı ilgim, anaokulunda başladı. Basit yemekler yaptığımız derslerimiz vardı. Bu derslerde istediğim farklı lezzetleri bir araya getirebileceğimi öğrendim. Mutfakta bir tanrı gibi davranabiliyordum. Bu şekilde de yeteneğimin farkına vardım.
İlk yaptığınız yemeği hatırlıyor musunuz?
Kardeşlerimle beraber pankek yapmayı başardığımızı hatırlıyorum.
Lezzetli yemek yapmanın sırrı nedir?
Süper malzemeler kullanmak en önemli şey. Ekşilik, tatlılık, yağ oranı, tazelik ve tuzun tabaktaki birleşimi önemli. Doğru dengeyi bulursanız çoğunlukla işe yarayacaktır.
Evde mutfağa siz mi girersiniz?
Tabii ki insanın ailesine yemek yapması ve onların beğenisini kazanmak, başka bir keyif.
Sizin için dünyanın en lezzetli yemeği diyebileceğiniz bir yemek var mı?
Özel bir seçimim yok. Özellikle Alba’dan beyaz trüf mantarı, Danimarka ıstakozu ve havyarı sevdiklerim arasında. Yerel yetiştirilmiş havucu ve tavuğu da seviyorum.
TÜRK YEMEKLERİ ÇOK LEZZETLİ
Türk mutfağını nasıl buluyorsunuz?
İlk kez deneme fırsatı buldum. Türk yemekleri oldukça lezzetli. Özellikle İstanbul’da böyle harika bir boğaz manzarasına karşı yemek çok keyifli.
Michelin yıldızı almanın önemi nedir?
Futbolcular nasıl kupa kazanmak istiyorsa, şefler için de Michelin Yıldızı almak da biraz öyle. Fark edilip onaylanmak çok değerli.
Siz Michelin Yıldızı aldığınızda nasıl hissettiniz?
Çok mutlu oldum. Yıllarca bunun mümkün olmasını bekledim. Sonunda da yıldızı alınca rahatladım.
Sosyal medyada bir çılgınlık haline gelen yemek fotoğrafı paylaşımlarını nasıl buluyorsunuz?
Güzel bir şey, fakat benim takip ettiğim bir trend değil. Sosyal medya hayatımda geniş bir yer kaplamıyor.
İyi bir aşçı olmak isteyenlere ne önerirsiniz?
Sıkı çalışın, dinleyin ve öğrenin. Hiçbir zaman vazgeçmeyin.
Michelin Yıldızı sahibi olmanın sorumluluğu, kaybetme korkusu üzerinizde baskı yapıyor mu?
Kaybetme korkusundan daha çok ikinci yıldızı kazanabilme çabası baskı oluşturuyor diyebiliriz. Daha ileri gitme, daha ne kadar iyi olabilirim, kendimi daha ne kadar geliştirebilirim baskısı oluyor.
Filmin sonunda sizi gergin ve duygusal bir sahnede görüyoruz. Michelin Yıldızını hak ettiğiniz sahneler gerçek miydi yoksa kurgu muydu?
Hayır, hayır, hayır! Kesinlikle kurgu değil, tamamen gerçek bir sahneydi. O gün nerdeyse 50 farkı gazeteci ve kamera vardı. Üzerimde acayip bir baskı hissettim. Hatta biraz yalnız kalmam gerektiği için kendimi bir odaya kilitledim. O telefonu beklediğim dakikalar geçmek bilmedi.
Filmde Michelin Yıldızlı Japon bir şefin imparatora yemek yapma hayalini anlattığı bir sahne izledik. Sizin böyle bir hayaliniz var mı?
Hayalim müşteriye yemek yapmak ve onlara hizmet etmekti. Benim için olabilecek en güzel şey, müşterilerime Michelin Yıldızlı yemekler yapmaya devam etmek.
En sevdiğiniz yemek nedir?
En sevdiğim yemek... Eğer Türkiye’deysem geleneksel Türk yemekleri... İtalya’daysam İtalyan yemekleri, Danimarka’daysam Danimarka yemekleri. Bulunduğum coğrafyaya ait geleneksel tatlar en sevdiğim yemeklerdir.
MICHELIN’DEN GASTRONOMİ DEVRİMİ
Michelin Rehberi, ilk olarak 1900’lü yılların başında Andre ve Edouard Michelin kardeşler tarafından basılmış. Asıl mesleği lastik üretmek olan kardeşler, otomobil sahiplerini uzun seyahatlere teşvik etmek için bir rehber yapmaya karar vermiş. “İşte tam burası ağzına layık” veya “şu otelde dinlenebilirsin” gibi bilgilerle restoranlar, oteller, arabalarını tamir ettirecekleri servisler gibi detaylı önerilerin bulunduğu Michelin Rehberi’ni basmaya başlamışlar. Rehber öyle popüler olmuş ki önce parayla satmaya, ardından da bu rehbere girmek isteyenlere ciddi kurallar koyup denetlemeye başlamışlar. Böylelikle Tripadvisor, Foursquare gibi dijital platformların hayalinin bile olmadığı 100 yıl öncesinden devrim sayılabilecek bir ‘gastronomi pazarlaması’ hareketi başlatmışlar. Bugün, dünyanın her yerinde birçok restoran ve şef, Michelin Yıldızı alabilmek için yarışıyorlar.
TÜRSAK tarafından bu yıl, yirmincisi gerçekleştirilen Randevu İstanbul Film Festivali’nin bölümlerinden biri de gastronomiydi. Bir hafta boyunca İstanbullu sinemaseverler kelimenin tam anlamıyla filme ‘doydu’ çünkü gösterilen tüm filmler gastronomi temalıydı. Bu filmler içinde öne çıkan ve Michelin yıldızlı şeflerin hikâyelerinin anlatıldığı ‘Michelin Yıldızları: Mutfaktan Hikâyeler’ isimli filme konu olan şeflerden Danimarkalı Wassim Hallal’le buluştuk ve lezzetli bir söyleşi yaptık.