ZEYNEP SANCAR / zeynepsancar@gmail.com
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle organize edilen 21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katıldığı Balıkesir Gastronomi Festivali ile başladı. Bu yıl ilki düzenlenen Türk Mutfağı Haftası'nda yurt içi ve yurt dışında birbirinden renkli programlara imza atıldı.
Balıkesir'in Güre sahilinde kurulan festival alanında, hem geleneksel Türk mutfağı hem de sokak lezzetlerine ilişkin örnekler sunuldu. Kurulan atölye ve stantlarda da Türk mutfağının sürdürülebilir, atıksız ve sağlıklı yönünü gösteren reçeteler ünlü Türk şefler tarafından hazırlandı. Bu yıl ilki düzenlenen ve 27 Mayıs tarihinde sona eren festival kapsamında Balıkesir'in yanı sıra Türkiye'nin dört bir noktasında da Türk mutfağının tanıtımına yönelik gastronomi festivalleri düzenlendi. Bartın'dan Bursa'ya, Muğla'dan Batman'a, Erzurum'dan Amasya'ya Rize'den Mersin'e kadar her ilde yöresel lezzetler festival kapsamında kurulan stantlarda halka ikram edilirken, düzenlenen panel ve oturumlarda Türk mutfağının sahip olduğu değerlerin gelecek nesillere taşınması ve tüm dünyada tanınması konusunda neler yapılması gerektiği konuşuldu. Bazı etkinliklerde genç aşçılık öğrencilerine yönelik yarışmalar da düzenlendi.
TÜRK MUTFAĞI SINIRLARI AŞTI
Öte yandan yine Türk Mutfağı Haftası kapsamında, yurt içinin yanı sıra çok sayıda dış temsilcilikte de Türk mutfağının öncü ve özgün niteliklerini yansıtan programlar düzenlendi. Aralarında Fransa, İngiltere, Singapur, Malezya, Azerbaycan, Hindistan, Avusturya, Almanya, BAE, Laos, İsrail, ABD, Belçika ve İsveç'in de olduğu birçok ülkede bulunan dış temsilciliklerde düzenlenen programlarda, Türk şefler tarafından hazırlanan ve Vişneli Yaprak Sarma, Zeytinyağlı Enginar, Balık Pilaki, Hünkar Beğendi ve Ayva Tatlısı'dan oluşan İstanbul Menüsü eşliğinde Türk mutfağından ikramlar yapılırken, Türk sokak lezzetleri de beğeniye sunuldu. Ayrıca Türk kahvesi sunumu da gerçekleştirildi.
THY'DEN ÖZEL LEZZETLER
Türk Mutfağı Haftası'na, Türkiye'nin bayrak taşıyıcı havayolu Türk Hava Yolları da özel etkinliklerle katkıda bulundu. THY, seçili uluslararası uçuşlarında ve özel yolcu salonlarında Türk mutfağının seçkin ürünlerini ve Anadolu lezzetlerini misafirleriyle buluşturdu. Seçili uçuşlardaki ikram menülerini, Türk Mutfağını yansıtan özel lezzetler ile hazırlayan THY, Türk Mutfağı Haftası hakkında bilgi veren menü kartı tasarımı gibi uygulamalarla farklı destinasyonlara seyahat eden yolculara hafta hakkında bilgi vererek farkındalık sağlamayı amaçladı.
Bu arada gerek yurt içinde gerekse yurt dışında yapılan tüm etkinliklerde Cumhurbaşkanlığı ve Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) koordinasyonu ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan "Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı Kitabı" da katılımcılara tanıtıldı.
"ÜLKEMİZİN HER KÖŞESİ GASTRONOMİ CENNETİ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, haftanın açılış programı çerçevesinde Balıkesir Gastronomi Festivali'nde yaptığı konuşmada, Türk mutfağının tüm yönleriyle tanıtılması ve dünya sıralamasında hak ettiği yere kavuşmasını amaçladıklarını belirterek, "Türk mutfağı halihazırda tüm dünyada biliniyor. Ancak bu şöhretin ana hatlarını, belli başlı birkaç yemeğimiz oluşturuyor. Halbuki Türk mutfağının kapısı çok geniş bir tarihe ve birikime açılıyor. Anadolu'da binlerce yıllık bir geçmiş ve farklı medeniyetlerden damıtılmış bir özden bahsediyoruz." diye konuştu.
Gastronominin her gün etki alanını genişlettiğini dile getiren Erdoğan, "Gastro-kültür, gastro-turizm, gastro-diplomasi gibi birçok yeni terim, mutfağın başlı başına bir güç haline geldiğinin kanıtı. Bilhassa gastro-diplomasi, devletlerin yumuşak güç unsurları içinde baş sıralarda. O yüzden, metropollerde art arda açılan etnik restoranlar, alelade bir yeme-içme mekanından ziyade, dalgalanan ülke bayraklarıdır. O kapı, bir coğrafyaya, medeniyete, ekolojiye, gelenek, görenek ve inanca da açılıyor." ifadesini kullandı.
Emine Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Günümüzde etnik restoranlar, önyargıların en hızlı eridiği, kaynaşma mekanları olarak hizmet ediyor. Dolayısıyla, tabağın üzerinde yalnızca lezzet değil, başlı başına bir kültür dünyası sunuyoruz. Tüm bunları göz önüne aldığımızda, Türk mutfağının, geniş yelpazesiyle dünyanın lider mutfağı olma potansiyeli çok net görülüyor. Sahip olduğumuz miras, ülke imajımızı güçlendirmek ve kendimizi en doğru şekilde anlatmak için eşsiz bir vasıta. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın öncülüğünde Türk Mutfağı Haftası'nı ilan ederek, hep beraber güzel bir yola çıktığımıza inanıyorum. Umarım, bu vesileyle mutfağımızı layıkıyla tanıtır ve birçok uluslararası markanın doğumuna şahit oluruz."
"YEMEĞİN ETRAFINDA OLUŞAN KÜLTÜR BAŞLI BAŞINA BİR LİSANDIR"
Erdoğan, ulusal mutfağın toplumun aynası olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Şöyle bir düşünecek olursak, bir yabancıya 'nimet' kelimesinin manasını anlatmak ne kadar zor, değil mi? Oysa, yere düşen ekmeği öpüp başına koyan birini görene başka tarif gerekmez. Yani, yemeğin etrafında oluşan kültür başlı başına bir lisandır. Dostumuzu sofrada baş köşeye oturtmak, ona olan sevgimizi sessizce anlatır. Büyüklerimize hürmetimizi, onlar yemeye başlayana kadar açlığımızı bekletmekle gösteririz. Yani bir sofrada başkalarıyla oturup kalkmak, aile değerlerimizden inanç dünyamıza kadar birçok bilgi verir."
Gastronominin çok boyutlu bir konu olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugünün dünyasında, gastronomi artık bizatihi bir seyahat motivasyonu. Dünyada gastronomi şehri diye anılan şehirler hızla artıyor. Gaziantep'imiz, Hatay'ımız ve Afyon'umuz da UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı içerisinde yer alıyor. Ülkemizin her köşesi bir gastronomi cennetidir. Gelin, daha birçok şehrimize bu unvanı el birliğiyle kazandıralım.
"İNSANLAR, SAĞLIKLI VE YÖRESEL OLANIN PEŞİNDELER"
Erdoğan, endüstrileşmenin her şeyde olduğu gibi sofraların da çehresini değiştirdiğini vurgulayarak, "Hibrit tohumlar, GDO, karbon ayak izi, fast food kültürü derken, sofranın özünden uzaklaştık. Nitekim, bugün önlenebilir hastalıkların kökenine baktığımızda, çoğunun yiyip içtiklerimizden kaynaklandığını görüyoruz." dedi.
Bugün fast food kültürünün albenisinin azaldığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tüm dünyada bir uyanış var. İnsanlar, sağlıklı ve yöresel olanın peşindeler. Helal, vejetaryen, organik gibi seçenekler en çok tercih edilenler arasında. Bu arayışa en iyi cevabın Türk mutfağında saklı olduğunu düşünüyorum. Anadolu mutfağına baktığınızda, birçok reçetenin hekimler eşliğinde hazırlandığını görürsünüz. Birbirimize 'şifa olsun' diyerek oturduğumuz sofralar başlı başına sağlık merkezleridir."
NEMRUT GASTRONOMİ BULUŞMASINDA YEMEK TARİFLERİ METAVERSE'TE YAYIMLANDI
Adıyaman'ın Kahta ilçesinde, Kahta Kaymakamlığı tarafından düzenlenen Uluslararası Nemrut Gastronomi Buluşmaları büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Nemrut Dağı'nın eteklerinde yapılan festivalde; ulusal ve uluslararası şefler yemekleriyle göz doldurdu. Festival kapsamında yapılan yemeklerin tarifleri de metaverse üzerinde NFT olarak yayımlandı.
Adıyaman Valiliği Kahta Kaymakamlığı, İpekyolu Kalkınma Ajansı ve Oses Çiğköfte işbirliğiyle düzenlenen Uluslararası Nemrut Gastronomi Buluşmaları Lübnan'dan Barbara Massaad, İran'dan Parisa Kalantari, İtalya'dan Michelangelo de Lauretis ve Massimiliano Catena ile ülkemizin önemli şefleri Ahmet Güzelyağdöken ile Sait Önder'in yaptıkları atölyeler ile başladı.
CENDERE ÇAYI'NDA ÇOBAN ISLATMA RİTÜELİ YAPILDI
Festivalin ikinci gününde Nemrut Dağı zirvesinde Ümit Deniz Kızılkaya'nın gündoğumu resitalinin ardından, Kahta'da bir bereket ritüeli olarak bir çoban Cendere Çayı'nda ıslatıldı. Geçmiş dönemlerin kuraklık zamanlarında bereket getirmesi inancıyla çobanların Cendere Çayı'na itilip ıslatılması ile yapılan ritüelde çoban ıslatılınca yöre halkı da dua edermiş. Restorasyonu tamamlanan tarihi Kahta Kalesi'nde yapılan yemek sunumlarında ise meyir çorbası, pirpirim cacığı, sarımsaklı pilav, hitap, yarpuzlu köfte gibi Adıyaman'a özgü lezzetler tanıtıldı.
"BÖLGENİN TANITIMINI HEDEFLEDİK"
Kahta Kaymakamı Selami Korkutata, etkinliklere, yerli ve yabancı çok sayıda ziyaretçinin katıldığını belirtti. Kültürlerin buluşmasına ev sahipliği yaptıklarını kaydeden ve Adıyaman'ın tarihi, kültürü ve turizmiyle dikkat çektiğini söyleyen Korkutata, festival için ülkenin farklı yerlerinden on binlerce kişinin buluşmasından ilçe adına çok mutlu olduklarını belirtti. Kaymakam Korkutata, Nemrut Dağı'nın zirvesindeki devasa heykellerin arasında gerçekleştirilen etkinlikle bölgenin tanıtımına katkı sağlanmasının hedeflendiğini dile getirdi.
Festival kapsamında yapılan yemeklerin tarifleri de metaverse üzerinde NFT olarak yayımlandı.