Mustafa Kutlu: Hikayem hâlimi arz etmekten ibaret

Esenler Belediyesi 3. Öykü Günleri'nin kapısını onur konuğu Mustafa Kutlu eliyle, diliyle ve sözüyle açtı. Kutlu, özlemle kendisini dinlemeye gelenleri yazı yolculuğuna dair ipuçları verdi. Kutlu, ''Hikâyenin bendeki karşılığı halimi arz etmekten ibarettir. Görüp gözlediklerimi yazarken dahi budur. Elbette ki, bu arz-ı hal nihayetinde Yaradan'a yalvarmaktan ibaret olmaktadır.'' diye konuştu.

ZEYNEP TÜRKOĞLU / zeynoturkoglu@gmail.com

Üç gün sürecek olan Esenler Öykü Günleri'nin açılış programı "Şehri Adımlayan Hikâyeler Öykü Yarışması"nın kazanlarının sevincine sahne oldu. Birinciye ödülü Mustafa Kutlu tarafından verilirken, usta yazara da yapay zekâ desteği ile tasarlanan bir tablo armağan edildi. Açılış programının bir de sürprizi vardı; katılımcılardan 10 kişi, yapılan çekilişle "Doğu Ekspresi Seyahati"nin biletini kazandı. Ayrıca önceki yıllarda düzenlenen Esenler Öykü Günleri'nde sunulan bildirimlerin yer aldığı "Öykümüzün Serüveni" adlı eser de katılımcılara armağan edildi.

Şüphesiz programın en anlamlı tarafı usta yazarın, dostları ve okurları ile buluşması idi. Konuşmasında da bunu vurgulayan Kutlu "Sizi görmek için geldim." sözüyle, mutluluk ve itminanı dile getirdi.

Kendinden beklenen hitâbı, yaklaşık 23 sene evvel verdiği bir mülakatla çerçevelendirdi Kutlu. Hece dergisinin 2000 yılı Ağustos sayısı için hazırlanan hikâye özel sayısında yöneltilen soruları cevaplamıştı vaktiyle. "Bugün de yazma anlayışım aynıdır" diyerek paylaştı salondaki dinleyiciye hitâben...

"İZİNİ SÜRDÜĞÜM MESELELER, KİŞİLER VAR"

"Hikâyenin bendeki karşılığı halimi arz etmekten ibarettir. Görüp gözlediklerimi yazarken dahi budur. Elbette ki, bu arz-ı hal nihayetinde Yaradan'a yalvarmaktan ibaret olmaktadır. Metinlerin dış yüzünde böyle bir şey olmayabilir. Ama ne demişler; her şey niyete göre. Kendini yazan biri değilim. Bu bağlamda toplum ve onun meseleleri bir öncelik kazanıyor. Ancak ferdî olanla içtimaî olanı ayırt etmiyorum. Bunlar birbirini var eden şeyler.

Dert müşterektir. Uhrevi ile dünyevi olanı birbirinden ayırmamak gerekir. İster ferdi ister içtimâi olsun, yazdıklarım 'terceme-i âh'ın tezahürüdür. Ferdi, daima cemaatin içinde tahayyül ederim. Yalnızlık Allaha mahsustur. Nasıl yazıyorum, onu soruyorlar çok. Yakışık almayacak belki ama şâirlere benzer şekilde... Cilt cilt kitap yerine, bir mısra-i bercestenin daha dokunaklı olduğuna inanırım. Dolayısıyla mümkün olduğu kadar en kısa metni yazmak isterim. Hikâye bu sebeple beni çekiyor. Şiirin maverasına ulaşmasına dahi, yoğunlaşmış bir söz yumağı... Şiir beni çok aşan bir şey, edebi sanatların üstünde bir şey. Musikiye yakın bir şey. Bir cümle, bir mısra, bir türkü, bir manzara, bir olayın başlangıcı, ne bileyim; beni yazmaya iter... Ne yazacağımı ancak hayal meyal bilirim. Tabii ki benim de izini sürdüğüm meseleler, kişiler var. Bir yazarın dünyası işte! Hikâyenin adı ve ilk cümle benim için çok mühimdir. Onun peşinden giderim. Yazarken başka bir zamana, başka bir mekâna adeta iltica ederim. Ayıptır söylemesi trans hali gibi bir şey... Zaten bütün iş bir iki saatte olup biter. Bitince yeniden bu dünyaya avdet etmiş olurum. Bu yazma süreci işinin en hoş tarafıdır. Öyle ıstırap çekerek filan yazmıyorum. Bilakis yazdığım anlar, çok mutlu olduğum anlardır. Sonra her fani eylem gibi bu da bitiveriyor. Geride kalan bir boşluk; bu da beni meyus ediyor. 'Acaba bir daha yazabilecek miyim?' endişesi..."

ÖYKÜ GÜNLERİ'NİN TEMASI YOL HİKAYELERİ...

Dost meclisini canlandıran bu açılışın ardından öğleden sonraki ilk oturumda, Prof. Dr. Mehmet Güneş'in yönetiminde yazarlar Mukadder Gemici ve Ali Ayçil'in yorumları ile "Mustafa Kutlu'nun Öykülerinde Yol" değerlendirildi. Devamında yer alacak isimler ise Abdullah Harmancı, Alpay Doğan Yıldız, Cihan Aktaş, Cemal Şakar, Yıldız Ramazanoğlu, Gülhan Tuba Çelik, Tuncay Günaydın, Naime Erkovan, Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Handan Acar Yıldız, Fahri Tuna ve Mehmet Mazak olarak duyuruldu. Üç günlük etkinliğin edebiyat ve yol üzerine sohbetlerinin yanı sıra film gösterimi ve konserleri de kapsadığını belirtmekte fayda var. Mustafa Kutlu'nun Uzun Hikâye isimli eserini aynı adla sinemaya aktaran yönetmen Osman Sınav imzalı film de tanışacak olanları ve ilk kez görecek seyirciyi Esenler Kadir Topbaş Kültür Merkezi'nin salonlarında misafir ediyor. Esenler Öykü Günleri'nin kapanışını ise yol türkülerinden oluşturdukları repertuarla Erol Çalı ve Tansu Can'ın vereceği konser yapacak.

Esenler Öykü Günleri, kendi içindeki değerinin ötesinde, Mustafa Kutlu'nun hikâyelerinde ve Türk edebiyatında izleyeceği seyir bakımdan da büyük öneme sahip. Bu bakımdan Mustafa Kutlu edebiyatının takipçileri için hem büyük bir fırsat, hem de hediye. "Kutlu" olsun.