alimertalan@gmail.com
Orkestra şefi Musa Göçmen ‘SenfoRock’ isimli yeni projesiyle müzikseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 11 Aralık’ta Ankara Jolly Joker’de gerçekleşecek olan konser öncesi Musa Göçmen’le hem SenfoRock’u hem de sahnesini konuştuk.
SenfoRock sahnesinde; Musa Göçmen Senfoni Orkestrası, iki elektrogitar, bir basgitar ve davuldan oluşan bir rock band, tamamen rock müzik fanlarından oluşan 35 kişilik koro ve sekiz konuk solistle sahne alacak. Ve Metallica, Deep Purple, Judas Priest, Accept, Slayer, Iron Maiden, Manowar, Motörhead, Scorpions, Megadeth gibi grupların şarkılarını senfonik müzikle birleştirerek kalabalık bir ekiple çalacaklar.
Öncelikle SenfoRock nedir, sizin ağzınızdan dinleyebilir miyiz?
‘SenfoRock’, senfonik müziğin rock müzikle buluşmasıdır. Senfonik ve rock müziğin gücü oldukça kuvvetli. Bu iki güç ortaya inanılmaz görkemli bir konser çıkartıyor. Efsane grupların efsane şarkıları, kalabalık bir orkestra, onlarca solist ve ülkemizin ilk rock korosuyla sahneye taşınıyor. Koronun özelliği tamamının rock müzik fanlarından oluşması. İzleyince enerjilerine hayran olacaksınız.
Metallica, Deep Purple, Judas Priest, Accept, Slayer, Iron Maiden, Manowar, Motörhead, Scorpions, Megadeth gibi toplulukların şarkılarını kalabalık bir orkestrayla icra edeceksiniz. Bu topluluklardan hangi şarkıları çalacaksınız?
Çalacağımız şarkılar tabii ki izleyici için sürpriz olsun istiyoruz. Ama bir-iki ipucu vermekten zarar gelmez. Slayer’dan ‘Seasons in the Abyss’ ve Accept’ten ‘Balls to the Wall’ konser salonunu yıkacak diye düşünüyorum. Bu ipuçlarından yola çıkarsak grupların hangi parçalarını çalacağımız aslında belli olur. Bence seyirci de bu coşkuyla koroya katılacak
SEYİRCİ SAYIMIZ YÜZ BİNLERİ AŞTI
Oldukça kalabalık bir müzisyen kadrosuyla sahne alacaksınız. Size kimler eşlik edecek?
Evet, sahnede kalabalık bir sanatçı topluluğu olacak. Senfonik orkestram, rock fanlarından oluşan büyük bir rock korosu ve solistler yer alacak. Müsaadenizle burada solistlerin isimlerini tek tek söylemek istiyorum, çünkü gerçekten bu çalışmaya büyük güç kattılar. Solistler aslında rock müziğin ve müzik severlerin yakından tanıdığı isimler var. Şarkıları Asena, Elif Gökalp, İzgi Gültekin, Aylin Çınar, Batu Akdeniz, Bora Biçer, Murat Zümrüt ve Zafer Mutlu söyleyecekler. Elektro Gitarlarda Ozan Erkal ve Bülent Başara, Basgitarda Koray Ergünay ve davulda Kemal Hatipoğlu olacak. Playlist ve konserin koordinasyonu ise rock camiasının en bilinen ismi Hicri Bozdağ tarafından düzenlendi.
Dünyada ilgi gören, ses getiren projelere imza attınız. ‘Senfonik Sema’ projeniz oldukça ses getirmişti. “Beni dünya tanıyor ama ülkemde tanınmıyorum” dediğinizi okumuştum bir röportajınızda. Bu durum sizi üzüyor mu?
Birçok hatta sayısını unuttuğum kadar proje ve konser gerçekleştirdik. Aslında ülkemizde gerçekleştirdiğimiz konserlerimizin tamamına yakını kapalı gişeydi. Bu beni çok mutlu etti. Seyircim hiç yalnız bırakmadı. O dönem söylediğimde yurtdışında 50-60 bin kişilere konser verirken ülkemizde daha az yer almaktan dolayıydı. Ama o günden bugüne çok yol alındı. Şu an her konserim ilgi görüyor ve ulaştığımız seyirci sayısı yüz binleri aşmış durumda. Yani sorunuzun cevabı çok mutluyum.
Konserlerim Kanadalı yapımcıların dikkatini çekti
Çek Cumhuriyeti›nde düzenlenen Masters of Rock Festivali’nde de sahne almıştınız. Sizi onlar davet etmişti? Bu birliktelik nasıl gerçekleşti, anlatır mısınız?
Gerçekleştirdiğim bu çizginin dışında konserler Kanada’daki yapımcıların dikkatini çekmiş ve bana ulaştılar. “Neden ben?” diye sorduğumda yüzlerce aday arasından farklı çizgim ve yaptıklarım olduğu cevabını aldım. Masters of Rock dünyanın en büyük rock müzik festivallerinden. Bu festivalde davet edilen ilk Türk sanatçı ve headliner olarak senfonik orkestra ve rock band ile sahne aldım. Eşlik eden koroyla birlikte sahnede yüz kişinin üzerinde bir müzisyen vardı. Bu konser kaydedildi ve canlı konser DVD’si olarak hâlâ tüm dünyada satışta. Konseri 50 bin kişinin üzerinde seyirci izledi. Ardından Japonya depremi için dünya rock müzik starları ile ‘Shine’ isimli şarkıyı yaptık. 350 müzisyen çalıştı. Eserin orkestrasyonlarını ve şefliği üstlendim. Tüm geliri de depremde zarar gören çocuklara bağışlandı. Daha sonra birçok senfonik rock projesi de birbirini izledi.