Mimar Bige Canan Eren: Eşyanın bizden aldıklarını geri vermesinin vakti geldi

''İki çocuktan sonra evde yer açmaya ve fonksiyonel, az yer kaplayan, sade yaşam elemanları aramaya başladım. Maalesef arayışlarım sonuçsuz kaldı. Şunu farkettim ki sektör farklı bir yöne evrilmiş. Eşyalar devasallaşmış ve bir kendini ifade biçimi haline gelmiş. Bu konulara karşı duyduğumuz rahatsızlık Grob markası için çıkış noktamız oldu. İnsanlara daha yalın, sade tasarımlar ve doğal ürünlerle oluşturacakları yeni yaşam alanları sunuyoruz.''

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

"Eşyanın bizden aldıklarını geri vermesinin vakti sizce de gelmedi mi?" diyor Bige Canan Eren... Sade, kullanışlı ve doğaya dönüş mottosundan hareketle kendi markası Grob'u hayata geçiren Eren, günümüzün sanallaşan malzemelerine karşı bir duruş sergileyerek organik doğal malzemelerin kullanıldığı ürünler sunuyor. Ürünlerin tamamı zanaatkârların elinden çıkıyor. İşleve ve ihtiyaca yönelik eşya kullanımının önemine vurgu yapan Eren, pandemi dönemi ile birlikte evde daha fazla vakit geçirmeye başlayınca eşyalara karşı bakış açısının değiştiğini söylüyor. Çocuğuyla daha çok aktiviteye yer arttırmak, hobisine alan açmak ve yaşamın ona eşyadan farklı neler sunabileceğini keşfetme arzusunda olanlara Grob, öneriler sunuyor.

GERİ DÖNÜŞÜME UYGUN ÜRÜNLER

Öncelikle bankacılıktan mimariye uzanan hikâyenizi dinlemek isterim...

Evet. Farklı bir serüven bu yolculuk. Dönemin toplum dayatmaları ile girilen yanlış bir bölüm ve sonrasında onu takip eden "ben ne yapıyorum"la dolu bir bankacılık hayatı ve sonrasında pazarlama iletişimi deneyimi... Ama akılda olan hep bir mimarlık okuma isteği. Belki anne olmanın da verdiği o cesaretle 32 yaşında mimarlık okumaya başladım. Keresteci bir dede, teknik çizim uzmanı anne ve desinatör babadan aslında belki de tam da olması gerektiği gibi. Mimarlık okurken Bauhaus ekolünden oldukça etkilendim. Sadelik öncüsü diye de bildiğimiz WalterGropius'a olan sempatim Grob'un ismine ilham oldu.

Grob markasının çıkış noktası ne oldu?

Biz, "eşyanın bizden aldıklarını geri vermesinin vakti sizce de gelmedi mi?" diyoruz. Şöyle ki iki çocuktan sonra evde yer açmaya çalıştığımı farkettim. Fonksiyonel, az yer kaplayan ve sade yaşam elemanları aramaya başladım. Maalesef arayışlarım her defasında sonuçsuz kaldı. Şunu farkettim ki sektör farklı bir yöne evrilmiş. Bu süreçte eşyalar devasallaşmış ve bir kendini ifade biçimi haline gelmiş. Bu konulara karşı duyduğumuz rahatsızlık çıkış noktamız oldu diyebilirim. İnsanlara daha yalın, sade tasarımlar ve tamamı masif, ahşap doğal ürünlerle oluşturacakları yeni yaşam alanları sunmayı hedefliyoruz.

"Günümüzün sanallaşan malzemelerine karşı bir duruş sergileyerek organik doğal malzemelerin kullanıldığı ürünler sunuyoruz." diyorsunuz. Doğallığa bu kadar vurgu yapmanızın nedeni nedir?

İnsan sağlığının önemi aslında burada ilk vurgumuz. Kaynaklarımız artık dünden daha değerli. Gelecek nesillerin haklarından pay almadan faaliyetlerimizi sürdürmeye çalışmalıyız. Bu konuda doğadaki malzemelerden geri dönüşüme katkımızın olacağı şekilde tamamen doğal ürünler ortaya koymak konusunda ısrarcıyız. Bu başta insani olarak sonra firma olarak büyük sorumluluğumuz. Gelecek nesillere daha temiz yarınlar bırakmalyız. Bu fikri Grob olarak pekiştirmek ve bu yönde malzeme, kumaş kullanımlarınızı biçimlendiriyoruz.

SADELEŞMEYE YER AÇIN

Minimal ve sade hayat tarzı aslında yaşamımızın her noktasında. Sizce bu durum evdeki eşyalarımıza nasıl yansıdı?

Özellikle pandemi süreciyle birlikte evlerde daha fazla vakit geçirmeye başlamamızla yaşam alanlarımızın boyutları ve yaydığı enerji ile ilgili bir fikirselleşme başladığını düşünüyorum. Bu sorgulama hayatta daha çok neye ihtiyacımız olduğuna kafa yormayı da beraberinde getirdi. Diğer yandan fazlasıyla devam eden konut arzı ve ticari kaygılardan neredeyse hücre olarak tabiri mümkün yaşam alanları oluşmaya başladı. Bu alanlarda insanlar yaşamaya nefes almaya çalışıyor. Bu küçük yaşam alanlarında boyutsal olarak hacimli mobilyalar kullanmak alanlarımızı olduğundan daha küçük hale getiriyor. Burada doğru yerleşim, kullanılan yaşam elemanların kapladığı alanlar ve foksiyonalite artık daha fazla öneme sahip olmakta.

Evlerde sadeleşmeye mi ihtiyaç var?

Kesinlikle son yıllarda tercihlerin gösterişli olması yönünde eğilimler vardı. Eve ne kadar eşya sığdırırsak o kadar iyi dekore edilmiş bir ev yaratılır algısından uzaklaşmamız gerektiğini savunuyoruz. İhtiyacın belirleyici bir esas olduğunu düşünüyoruz. İşleve ve ihtiyaca yönelik eşya kullanımının doğaya, sürdürülebilirliğe, gelecek kuşaklara da bir nevi yatırım olarak görüyoruz.

Ne tür ürünler üretiyorsunuz?

Masif ahşap yaşam elemanları, yemek masaları, dresuar, kitaplık, oturma elemanları, tamamlayıcı ürünler yani evlerde kullanılan tüm hareketli mobilya üniteleri ile ilgili çalışıyoruz. Aynı zamanda Grob+s tasarım stüdyomuz ile kullanıcılarımızın ihtiyaçları doğrultusunda tasarım hizmetleri de sunuyoruz. Tasarımcılarımız ücretsiz olarak yaşam alanlarına özel alternatifli çalışmalar hazırlıyor.

Ürünlerinizde işlevsellik ön planda tuttuğunuz bir özellik mi?

İşlevi odağa oturtan bir anlayış aslında ihtiyaç duyulanın ne olduğunu ve formunu belirliyor. İhtiyaç formu belirler diye bir kalıp vardır mimaride. Tabii estetik kaygıları da göz önünde bulundurarak tasarımlarımızı yapıyoruz. Yine minimal oturma ve yaşam elemanlarımızı da bu çıkış noktaları ile koleksiyonlarımıza dâhil ettik.

El emeği ürünler yapıyorsunuz. Bu şekilde zanaatkârları da desteklemiş oluyorsunuz...

Sadece bir eşya girmiyor Grob'la evlere. Serdar ustamızın özverili çalışması, Ahmet ustamızın sanatı, Ali ustamızın hayat enerjisi, Arif ustamızın gayreti bu enerji ile doğuyor ürünler. Ustalarımızın el emekleri kıymetli ve Grob'u var eden unsurlardan.

PANDEMİYE UYGUN "YENİ NORMAL" SERİ

Pandemi ile evdeki eşyaları sorgular olduk dediniz az önce... Siz de buradan yola çıkarak pandemiye özel ürünlerin hazılamışsınız...

Pandemi ile evlerde geçirilen daha uzun saatler bir yenilenme isteği doğurdu. Ve daha çok ev ürünleri üzerinde düşünmeye itti insanları. "Bu ne işime yarıyor?", "Neden var?" ya da "Yerine ne olmalı?" gibi sorular sormaya başladı, insanlar. Bizim de pandemide direkt ihtiyacını hissederek tasarladığımız "Yeni normal" serimiz var. Pandemi ile eve girdiğimizde artık elimizdekileri hemen bir kenara koyup el yıkamaya gitmeye çalışıyoruz. Burada kendi evlerimizde olsa severek bu dönemde kullanırız dediğimiz bu kenara koyduklarımızı tek elle açıp kapayabileceğimiz bir kapak yaptık. Bu kapağı hem dresuar hem de pufuna uyguladık. Ortaya siyah ve ahşabın muazzam uyumu ile ufak bir ahşap topun eşlik ettiği oldukça yalın hatlara sahip bir koleksiyon çıktı.

KULLANICILARINA DENEYİM SUNAN MAĞAZA

Son olarak Grob'un yeni adımları neler olacak?

Yepyeni bir mağazalaşma konsepti olarak deneyim alanları oluşturmayı hedefliyoruz. Bu alanlar satış personellerinin veya bir kasanın olmayacağı alanlar. Kişilerin bir kahve ile Grob ürünlerinin merak edilen kumaş dokusunu, rahatlığını dokunarak deneyimleyeceği alanlar. Ürünler göründüğü kadar güzel mi? Kumaşların dokusu nasıl? Nerede görebiliriz? soruları ürünleri kullanıcılarımızın deneyimleyeceği alanlara ihtiyaç olduğunu bize gösterdi. Bu alanlarda sadece sorularını yanıtlamak üzere tasarımcı arkadaşlarımız olacak. Yeni nesil mağazacılığın bu yöne evrileceği düşüncesindeyiz. Ürünlerin üzerinde bulunan qr kodlarla web sitesi üzerinden yine alımlarını yapabilecek kullanıcılarımız. Eş zamanlı olarak yurtdışı yapılanmamıza da yatırım yapmaya çalışıyoruz.