'Milli ada'da hedef kazanmak

ERÇİN DAĞ EYSEN

ercin.dag@aksam.com.tr

Survivor, bu yıl yine Dominik’te çekiliyor. Finalistlerin zorlu mücadelesi izleyenleri ekran başına kilitlerken yarışmanın tarihinde aynı zamanda bir ilk yaşanıyor. 26 yarışmacının 13’ü milli sporcu… AKŞAM Gazetesi programın çekildiği Las Terrenas bölgesine giderek kıyasıya rekabeti yerinde izledi. 

7’den 70’e herkesin ekrana kilitlendiği, reyting rekortmeni Survivor mücadelesini izlemek için 4 gün boyunca Dominik Cumhuriyeti’ndeydim. Okyanus ötesinde bulunan Las Terrenas bölgesine  ulaşmak en az adadaki yaşam kadar maceralıydı. İlk olarak Dominik Cumhuriyeti’ne İstanbul-Madrid aktarmalı olarak 13 saat uçtum.  Dominik’in başkenti San Domingo’dan programın yapıldığı Las Terrenas’a varmam ise 2 saati buldu. Bizden 8 saat geride olan bölgeye vardığımda termometreler sıcaklığı 27 derece gösteriyordu. Palmiye ağaçları ve farklı bitki örtüleri sizi bambaşka bir dünyaya götürürken insanların renkli görüntüleri de neşe saçıyordu. 200 Türk, 250 Dominik ve 60 Arjantinlinin bulunduğu ekip, 1 ay öncesinden gelerek yarışmalar için hummalı bir çalışma içine girmiş. Çünkü yarışmaların hazırlık aşaması bir hayli meşakkatli. 6 parkurun yer aldığı oyun sahalarında 20 oyun oynanıyor. Takımlar karşı karşıya gelmeden önce Acun Ilıcalı, yarışmacılara oyunlar hakkında bilgi veriyor. Adanın değişen tropik ikliminden ötürü çekimler kimi zaman yaklaşık 5 saati bulabiliyor. Ayrıca bu yıl Survivor mücadeleleri de bir hayli sert geçeceğe benziyor. Çünkü 13 milli sporcu olmak üzere toplam 26 kişi final için hem açlıkla yarışacak hem de kavurucu sıcaklarda parkurlarda ter dökecek. Ünlüler takımından Adem Kılıççı milli boksör. İlhan Mansız ve Serhat Akın milli futbolcular. Pınar Saka ve Sema Apak milli atletler. Şahika Ercümen milli dalgıç. Sabriye Şengül de milli boksör ve kafes dövüşçüsü. Gönüllüler’den Ogeday Girişken milli kürekçi. Sadin milli güreşçi, Volkan Çetinkaya eski komando ve dünya askeri yarışmalarında Türkiye’yi temsil etmiş. Denisa ve Elif Şadoğlu milli fitness sporcuları. Tuğçe Melis Demir de milli buz hokeycisi... Bu arada yarışmacıların yemek yiyip yemediklerini merak edeniniz varsa söyleyeyim finalistler oyun zamanında kendilerine verilen su ve kazandıkları erzak dışında cidden açlar… Hatta kendileriyle röportaj yaptığımda da açlıkları gözlerinden okunuyordu. Hepsinin aklında tek bir şey vardı: O da yemekti.

EKİBE ÖZEL RESTORAN KİRALADI 

Dominikliler, ülkeleri kadar renkli ama bir o kadar sade tatları olan bir yemek kültürüne sahip… Onun için başarılı televizyoncu Acun Ilıcalı, ekibi için Türk yemeklerini adaya taşımış. Ekip ruhuna inanan Ilıcalı, deniz manzaralı küçük bir restoranı kiralamış. Türk bir aşçıyı da restoranın başına geçirmiş. Restoranda çalışanların bir kısmı da Dominikli… Günün her saati ekip için leziz Türk yemekleri pişiyor... 

ACUN ILICALI: Ortadoğu’ya Survivor yapabilirim 

13 milli sporcuyu bir araya getirmek tesadüf mü oldu yoksa bilerek mi yapıldı? 

Survivor’a yıllar önce başladığımızda aklımızdaki casting, toplumun her kesiminden insanların olmasıydı. Derken yıllar içinde gözlemledik ki Survivor’da başarılı olan destekleniyor. Biz de performans olarak daha iyi yarışmacıların olduğu 

bir casting yapmaya başladık.  

Bu yıl oyunlarda ne gibi değişikliğe gittiniz? 

Bu seneki en büyük değişikliğimiz bir kere oyunlar artık 10’da bitmeyecek. 5’te biterek birinci tur yine 5’te biterek ikinci tur tamamlanacak. İki turu kazanan, oyunu kazanmış olacak. Beraberlikte de en iyiler çıkacak. Buradaki amacımız insanlar kendilerini sonuca yakın hissedecek. Yarışmacılarda her galibiyetin değeri artacak. Rakibini yakalama şansı daha yüksek olacak.

Sizinle ilgili olarak ünlüler takımını tuttuğunuza dair algı var. Taraf tutuyor musunuz? 

Hiçbir zaman o duygu içinde olmadım. Ama sevdiğim ve çok sevdiğim yarışmacılar oldu. Benim burada aldığım en büyük zevk işin içinde olayı yaşıyorum. İnanın kimin kazanacağını ben de merak ediyorum. Futbol hastasıyım ama Survivor’ı seyrederken gerçekten daha büyük bir zevk alıyorum.

Bu yıl ilk kez Yunanistan kanalına da Survivor yapacaksınız... 

Şubatın ilk haftası yayında olacak. Bizim için önemli bir sınav. Çünkü yıllarca şunu söyledim: Yeteneğimizi Türkiye dışında da başka ülkelerde göstermek istiyoruz. Ben televizyonculuğu Türkiye’de iyi yaptığımızı düşünmüyorum. Bizim dünya çapında iyi bir televizyonculuk yaptığımızı düşünüyorum. Sky TV ile bir anlaşma imzaladık. Anlaşma çerçevesinde ilk olarak ‘O Ses Türkiye’yi yayınladık. Survivor’da 4-5 gün yayımlanacak. Eğer birinci olursa kanalda birinci yapacak.

SIRADA İNGİLTERE VAR 

Sırada başka ülkeler var mı? 

Benim hayalim aslında İngiltere ya da Almanya’da çok ciddi derecede başarı sağlamak. O zaman açıkçası kendimi televizyonculuktaki hedefimi tamamlamış gibi hissedebilirim. Yunanistan’da kanal sahibi olacağınız konuşuluyordu. 

Şu an Yunan televizyon sektörü bizim kanal almamamıza ve reytinglerde herkesi ezmemizi sıcak bakacak gibi gözükmüyor. Şimdilik bir Yunan ortakla  hareket etmeye karar verdik.  

Sizce neden format üretemiyoruz?

Biz değil, dünya üretemiyor. O format üretme olayı konuşulması kolay olan ama uygulaması zor olan bir şey. O kadar çok veri, o kadar alternatifler var ki bu kadar alternatif arasında sıyrılan bir şeyi bulmak dünyada beş yılda bir oluyor. 

Biz şimdi ağır sıklet formatlarla ilgileniyoruz. Ağır sıklet dünyada olimpiyat gibi dört yılda bir çıkar. ‘O Ses’ dünyada çıkalı 6 sene oldu. 6 yıldır o kalitede bir şey çıkmadı.

Dizilerimiz Ortadoğu’da yoğun ilgi görüyor. Sizin de oraya bir projeniz olabilir mi?  

Olabilir. Ama bizim sistem yurtdışında seyredilebilecek bir sistem değil. Nasıl Türkiye’de Belçika ligini yayınlayamazsınız. Belçika’da da Türkiye ligini yayınlayamazsınız. Çünkü Survivor’daki olay sportif bir ivent. Ortadoğu’ya bunu sağlayamayız. Ama belki Ortadoğu’ya özel Survivor yapabiliriz.

NORMAL BİR İNSAN DEĞİLİM

Cezayir ve İran’dan teklif geldi mi? 

Geldi. Bize en az 6-7 ülkeden teklif geldi ama bahsettiğimiz 24 milyon doları dünyadaki 20 ülkenin 19’u karşılayamaz. Bizim Survivor, Avrupa’nın birçok ülkesinde çekilemez. Çünkü nüfusla kişi başına düşen gelirin çarpımıyla ülke 

ekonomisinin büyüklüğü ortaya çıkıyor. O ülke nüfusunun belli bir büyüklükte olması gerekiyor. O yüzden Survivor her ülkeye olabilecek bir format değil. 

Survivor’u sunmasaydınız, yarışmaya katılır mıydınız? 

Yapamam. Psikolojisi normal bir insan değilim.  Benim psikolojik sorunum şu; beynimi boşaltamıyorum. Mesela beni sahile bırakın hiçbir şey düşünmeden, rahat rahat denizi izleyemem. Beynim sürekli çalışır ve hep düşüncelerle doludur.

 SERHAT AKIN: BENİ ZORLAYACAK HİÇ KİMSE YOK 

Acun Ilıcalı’yı kırmamak adına hem de  sportif açıdan ne yapabilirim, açlıkla nasıl mücadele edebilirim onu test etmek istedim. Bu saatten sonra şarkı söylemek ya da  oyuncu olmak gibi hayallerimiz zaten yok. Buraya gelmek ayrıcalıklı bir olay... Yarışma her anlamda zor. Parkurları tanıya tanıya, yarışmacılara alışa alışa öğreneceğiz. Şu an karşı takımdan beni zorlayacak birini görmüyorum. Hepsi tabii iyi sporcular ama işte bizi bire bir yarışlarda ezecek birini görmüyorum. 

ESER WEST: RAKİBİM İLHAN MANSIZ 

Yarışmalar dışarıdan gözüktüğü gibi değil. Çünkü sadece ekrandakini görüyor seyirci. Ama o adada yaşayan, kalan 12-13 insan var. O zorlukları her saniye çekiyoruz. Gözümü korkutan biri yok. Ben sadece kendimden korkuyorum. Çünkü dengesiz biriyim. Gözüm döndü mü bitti artık! Burada durmak istemiyorum der ve çekip giderim. Ama öyle bir şey yapmak istemiyorum. Ama buradaki en güçlü rakip İlhan Mansız’dır. 

İLHAN MANSIZ: BİZİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR 

Her zaman sportif anlamda mücadele etmeyi ve kendi  sınırlarımı da zorlamayı sevdiğim için yarışmaya katılmayı kabul ettim. Şu anda kendime kimseyi rakip olarak görmüyorum. Önemli olan takım  halinde buradan Survivor gereğince en iyi şartlarda uzun olduğu müddetçe güçlü ve dinç kalabilmek. Ben kendimle mücadele ediyorum. Ada şartları şu an çok zorladı diyemeyiz ama bu daha başlangıç tabii. Ama zor günler bizi bekliyor farkındayız. 

ŞAHİKA ERCÜMEN: MARATONDAKİ GÜCÜMÜ GÖSTERECEĞİM 

Survivor maceram zaten doğuştan itibaren başladı. Çünkü astım hastasıyım. Dünya rekorundan ve zorluklardan aldığım o güçle buraya katılmaya karar verdim. Parkurlar gerçekten çok zor… Açıkçası yolun henüz başındayız. Uzun soluklu bir mücadele planı yaptım. Maratondaki gücümü göstermeye çalışacağım. Ada şartlarına ise beni zorlamıyor. Çünkü hep deniz kenarında kamplar yapan biriyim. Gece yatmadan ve sabah kalktığımda nefes çalışmaları yapıyorum. Uzun vadede planım Survivor’ı kazanmak ama kısa vadede şu san birleşme partisine kadar takım olmak ve ondan sonra bireysel olabilmek istiyorum. 

TARIK MENGÜÇ: EKİBİN NEŞESİYİM

45 yaşındayım ve gücümün yettiği yere kadar savaşacağım. Çok çalıştım, çok mücadele ettim. Sanat camiasında çok üzücü günler geçirdim. Tarık Mengüç sanatında da başarılı, orada da başarılı demeleri için buraya geldim. Gidebildiğim yere kadar gideceğim. Burada daha çok abi gibiyim. Kavga edenleri barıştırıyorum. Ekibin neşesi diyebilirim. Bana yapılan bir hata varsa uyaracağım. 3 uyarıdan sonra eski mahallemdeki Tarık Mengüç’ü görürler. 

SEMA APAK: SERÇE PARMAĞIM KIRIK, SIKINTIM VAR 

Survivor’da milli bir atlet olmalı dedim ve hiç düşünmeden kabul ettim. Yarışma gerçekten zor… 400m engelli koşu ispatlanmış ve kanıtlanmış dünyanın en zor branşıdır. Dedim ki; keşke çıkıp 400m engel koşsam. O kadar zor. Güneşten bir de çok yandık. O yüzden acı çekiyorum. Serçe parmağım kırılmış öyle bir sıkıntım var. Yarışlarda yardırıyorum ama çaktırmamaya çalışıyorum. 

ERDİ ÜNVER: BURAYA YÜREĞİMLE GELDİM

‘Göz6’ yarışmasında 8-9 sporcuyu eleyerek geldim. Buraya beni gönderenlerde ‘Erdi gitsin parkurları parçalasın’ diye göndermediler sonuçta buraya yüreğimizle geldik. Çok farklı bir şeyin sembolü ve simgesiyiz. Ben doğduğum günden beri iddialıyım. Buraya yüreğimizle geldik. Kaslı bir vücutla ben gelmedim. Sokaktaki vatandaş neyse ben de oyum. Erdi kazanırsa vatandaş kazanır. Erdi kazanacak, millet kazanacak.