uygartaylan@gmail.com
Nesilden nesile gülmenin, iyimserliğin ve umudun faydalarını hatırlatan Disney’in efsane karakteri Mickey Mouse’un çizeri Eric Goldberg’le İstanbul’da bir araya geldik. Disney’in sihirli dünyasının kapılarını araladık.
Onunla karşılaştığımız ilk anda, ‘mikili’ sarı gömleği, karnına kadar çektiği pantolonunu tutan askıları ve kalın tabanlı siyah deri ayakkabılarıyla karşımda adeta yaşayan bir çizgi film karakteri görmüş gibi hissettim. Nesiller boyu yarattığı karakterlerle dünyanın en büyük eğlence markası Disney’in ünlü animasyon sanatçısı Eric Goldberg, geçen hafta Mickey’nin 90. yıldönümü için Brand Week İstanbul’daydı. 90. yaşını kutlasa da asla yaşlanmayan dostumuz Mickey Mouse’un çizeri Eric Goldberg’le görüşme fırsatı bulup Walt Disney Company’nin sihirli dünyasının kapılarını araladık.
AYNI CHARLIE CHAPLIN GİBİ
Sizce Mickey Mouse’u diğer karakterlerden ayırıp bu derece popüler olmasını sağlayan şey ne?
Mickey, oldukça kendine has bir karakter. Onu çizerken genellikle onun bir şeyleri nasıl yapacağına odaklanırım. Örneğin Mickey neredeyse hiçbir şeyi doğrudan yapmaz. Her zaman bir şeyleri eğlenceli ve yaratıcı şekilde yapar. Bu onu diğer karakterlerden ayıran en büyük özelliği. Donald Duck örneğin; “Hadi şu işi yapalım” der ve yaptığından mutlu da değildir genelde. Mickey bize daha çok benzer, bizim olmak istediğimiz gibi bir karakterdir ve beceriklidir.
Mickey Mouse için animasyon dünyasının Charlie Chaplin’i demek doğru olur mu?
Walt Disney’in yakın arkadaşı da olan Chaplin’in karakteri herkesin bildiği ayrıcalıklı bir karakterdir. Chaplin’in hareketleri, çok da gerekli olmadığı gibi bir izlenim bıraktıran şaşkın ve masum hali Mickey’ye de benzer ancak Mickey yüzde 99 oranında hep iyinin tarafındadır. Ancak halen riskler alır, hatalar yapar ve onu insani kılan daha pek çok şey yapar. Diğer yandan Mickey’nin de sesi vardır ancak yaptıklarının çoğu fiziksel ve görseldir. Aynı Chaplin gibi. Akıllarından ne geçtiğini yaptıkları hareketlerle anlatabilirler.
YENİ KUŞAĞIDA EĞLENDİRİYOR
Karakteri ilk çizmeye başladığınız günü hatırlıyor musunuz?
İlk kez defterin sıralı sayfalarına yapmıştım ve gerçekten çok kötüydü hatta korkunçtu ancak bilirsiniz daha çocuktum. Yıllar içinde onu daha iyi tanımaya ve onu neyin Mickey yaptığını anlamaya başladım. Dolayısıyla şu anda onu çizerken çok rahatım. Ancak bu hale gelmem elbette biraz zaman aldı. Animatör olduğunuzda hep aynı şeyi çizmezsiniz. Oyunculuk sergileyen bir performansı ‘slow motion’ olarak çizersiniz. Karaktere oyunculuk ve performans verirsiniz. Hikayenin içinde ruh hali ve vücut halleri verirsiniz. Dolayısıyla yaptığınız bir şeyin bir dahaki seferi asla aynı şey olmayacaktır. Herhangi bir spesifik durumda o karakterin neye ihtiyacı olduğunu bilirsiniz.
Bugün 90 yaşını kutladığımız Mickey hâlâ çok genç. Kendisinin gençlik sırrını sizden öğrenebilir miyiz?
Mickey kendisini sonsuza dek genç görüyor. Günün sonunda birçok insan onu bir fareye kıyasla daha çok, genç bir insana benzetiyor. Eğer onu biraz yaşlandırırsak seyirciler aynı Mickey’i göremez. Onun enerjisi, hareketliliği gençliğinin bir parçası. Ayrıca animatörler onu genç yaratmak istedikleri için genç kalabiliyor. Bundan başka bir gençlik iksirine sahip değil.
Yeni kuşak çocuklar eski çocuklar kadar Mickey ile ilgililer mi?
Bence ilgililer çünkü Mickey eski kuşağı olduğu gibi bu kuşağı da eğlendirmeye devam ediyor ve bunu yapmaya devam ettikçe ilgi de devam edecektir. Birkaç aydır dünyayı geziyor ve Mickey’i anlatıyorum ve onlara hangi karakteri onlar için çizmemi sorduğumda bana Mickey diyorlar. Yaşlılar, çocuklar, olgun insanlar… Herkes bunu istiyor. Mickey’i seviyorlar. Karakteri ilgi çekici kılmak biz çizerlerin onu eğlenceli kılmamıza bağlı.
HEPSİYLE KİŞİSEL HİKAYEM VAR
En sevdiğiniz Disney filmi hangisi?
En sevdiğim Disney filmi Dumbo. Tüm serilerini çok seviyorum. Dumbo çok küçük ve bu karakter ile duyguların en iyi yansıtıldığı Disney filmlerinden birisi yaratıldı. Dumbo’dan çok daha kapsamlı ve güçlü Disney karakterlerinin olduğu filmleri de izledim. Örneğin pinokyo gibi. Pinokyo bir başyapıttır. En sevdiğim Mickey animasyonlarıysa 1941 yılındakiler. Nitekim gelmiş geçmiş en iyi Mickey animasyoncusu Freddie Moore’un çizdiği Mickey var orada. Çizilmiş en güzel Mickey karakteri o yılda. Disney karakterini sorduğunuzda bu en çok sevdiğiniz çocuk kim demek gibi cevabı çok zor. Hepsiyle kişisel bir hikayem var.
Mickey’nin beyaz eldivenlerinin sırrı nedir?
Mickey’nin elleri orijinalinde siyahtır. Eğer beyaz eldivenlerini çıkarırsa siyah bedeni üzerinde kamufle olmuş ellerini göremezsiniz. Dolayısıyla beyaz eldivenler bu problemi çözmek için yapıldı.
Disney gücüne güç kattı!
Disney, Pixar, Marvel, Lucas Film ve en son 21st CenturFox’u satın alarak gücüne güç kattı. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Bu şirketleri satın almamız kesinlikle Disney için harika bir şey. Tüm bu satın alımlar hem finansal hem de yaratıcı anlamda başarılı satın alımlardır. Benim için tüm bu satın alımların çekirdeğinde halen animasyonların Disney’in ana kumandasında olduğunu gösteriyor. Elbette bu satın alımlar birçok beklentiyi de beraberinde getiriyor. Örneğin halen çok sayıda Star Wars fanı var dünyada ve yeni Star Wars filminin nasıl olacağını görmek için merak içindeler. Disney, Disney olmaya devam ettiği sürece bunda yanlış bir şey görmüyorum.