Melek Celâl bütün yönleriyle SSM sergisinde

Sanatçı ve yazar olmasına karşın kimliği unutulan bir isim Melek Celâl. Geç Osmanlı İmparatorluğu ve erken Cumhuriyet döneminin öncü kadın sanatçılarından Melek Celâl tüm yönleriyle Sakıp Sabancı Müzesi'nde yeniden hayat buluyor. Bu monografik sergide Celâl'in resimlerinin yanı sıra eskizleri, kaleme aldığı makaleleri, mektupları, desenleri ve hat sanatı gibi farklı formatlardaki pek çok üretimi yer alıyor.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nin Türkiye resim sanatında önemli yeri olan sanatçılara ve eserlerine derinlemesine bir bakış açısı sunan monografik sergileri; geç Osmanlı İmparatorluğu'nun ve erken Cumhuriyet döneminin öncü kadın sanatçılarından Melek Celâl'e odaklanarak devam ediyor. Sabancı Holding'in ana sponsorluğunda ve Gilan'ın katkılarıyla gerçekleştirilen Unutulmuş Bir Cumhuriyet Kadını: Bütün Yönleriyle Melek Celâl 28 Nisan 2024'e kadar SSM'de ziyaret edilebilecek. Sergi, 1924'te Galatasaray Sergileri'nde ilk nü eserlerini gösteren, 1935'te ise ilk kişisel sergisini açan kadın sanatçı olan Melek Celâl'in hayatına ve sanatına odaklanıyor. Çok yönlü üretim yapan sanatçının tablo ve eskizleri, Anadolu motiflerinden esinlenerek çizdiği desenleri, şehir planlama, hat sanatı ve Türk işlemeleri ile ilgili kaleme aldığı makaleleri, eleştirileri ve kitapları ile hayatına ışık tutan fotoğraflar, kartpostallar, hatıra yazıları ve mektupların bulunduğu zengin bir arşivden oluşuyor.

BİR OSMANLI AİLESİNİN KÜLTÜR BİRİKİMİYLE YETİŞEN MELEK CELÂL...

19. yüzyılın sonunda Osmanlı İmparatorluğu'nda doğan ve hayatına Türkiye Cumhuriyeti'nde devam eden ilk modern sanatçı kuşağının öncü kadın temsilcilerinden Melek'in hayatı ve eserlerine kapsamlı bir bakış sunan sergi, her anlamda radikal değişikliklerden geçen bir ülkede modernleşme sürecinin nasıl yaşandığına dair ipuçlarını içeriyor. Erken Cumhuriyet döneminin pek çok sanatçısı gibi İstanbul'da varlıklı bir Osmanlı ailesinin kültür birikimiyle yetişen Melek Celâl'in hayatı, yalnızca bir dönemin unutulmuş bir ressamının hikayesini değil, aynı zamanda geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet döneminin kültürel panoramasını da ortaya koyuyor. Sergide Melek Celâl'in tekniğine, eserlerinin geçirmiş olduğu restorasyon çalışmalarına, kullandığı malzemelerin yapısı ve dokusuna ışık tutan Görünenin Ötesinde Melek Celâl bilimsel analiz çalışması da yer alıyor.

SERGİYE KATALOĞU VE ATÖLYELER EŞLİK EDİYOR

Unutulmuş Bir Cumhuriyet Kadını: Bütün Yönleriyle Melek Celâl sergisi kapsamında hazırlanan akademik kaynak niteliğindeki katalogda ise Namık Sinan Turan, Gizem Tongo, Ahu Antmen, Nazan Bekiroğlu, Mehmet Samsakçı ve Ömer Faruk Şerifoğlu, Melek Celâl'in hayatını ve sanatını pek çok farklı açıdan değerlendiriyor. Eğitim programlarıyla da desteklenecek sergi kapsamında 26 Ocak'ta gerçekleşecek, sanat terapisi ve farkındalık ilkelerinden ilham alan Müzede An'da atölyesiyle 5-7 yaş aralığındaki çocuklar ve ebeveynleri, Melek Celâl'in galeride yer alan farklı natürmort eserlerinin renk ve kompozisyonlarını keşfedecek.

BİR YÖNÜ BATI'YA BAKAN BİR YÖNÜYLE ANADOLU'YA DÖNEN CUMHURİYET KADINI

Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer: "Monografik sergiler serimizi bu yıl kıymetli bir kadın sanatçıya ayırmak istedik. Melek Celâl, Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçiş döneminde köklü bir aileden gelen çok yönlü bir figür olmasına rağmen, maalesef günümüzde unutmuş olduğumuz bir Cumhuriyet kadını. Cumhuriyet ideallerini yansıtan Melek Celâl'i, Cumhuriyet'in 100. yılında hatırlayarak, Türkiye'nin o dönemini ve dönemin hayallerini de hatırlamayı kendimize görev bildik. Melek, eğitimli ve varlıklı bir aileye sahip olduğu için evinde iyi bir eğitim görür. İnâs Sanâyî-i Nefîse Mektebi ve Académie Julian'ın resmi kayıtlarında ismine rastlanmasa da bu okullarda konuk öğrenci olarak bulunmuş, sık sık seyahatler gerçekleştirdiği Paris'te dönemin önemli sanatçılarının atölyelerine devam etmiş olması muhtemeldir. Moda'da yaşadığı ve kendi atölyesinin de bulunduğu Villa Wohl'da dönemin pek çok sanatçı ve aydınına ev sahipliği yapmış, İstanbul'daki kültür ve sanat ortamında aktif bir rol oynamıştır. Melek Celâl sadece bir ressam ve heykeltıraş değil, aynı zamanda yazar ve eleştirmen. Geleneksel Türk el sanatları ve hat sanatı hakkında yazdığı makaleler ve kitaplar, verdiği konferanslar, neredeyse sanatçı kimliğiyle yarışır nitelikte. Melek, bir yönüyle Batı'ya bakarken bir yönüyle de Anadolu'ya dönen bir Cumhuriyet kadını. Tüm sanatseverleri eğitimli, dünyaya açık, geleneksel Türk sanatlarına ve mimarisine tutkuyla bağlı, Cumhuriyet'in yetiştirmek istediği nesle örnek olarak kabul edebileceğimiz Melek'in hayatını ve sanatını keşfetmeye bekliyoruz."