Mehteran'a yeni soluk

Müzisyen Dr. Ayhan Özel, Anatolia Filarmoni Senfoni Orkestrası'yla birlikte Mehteran'a yeni bir yorum kazandırdı. Özel bu yorumla ilgili, “Değişim bazen risk gibi görünse de gelişimin ön şartıdır. Gelişmek için değişmeyi göze almak gerekir. Hele de bu zamanın bir ihtiyacıysa… Bizler Mehteran ruhuna ve zamanın frekansına uygun bir şekilde çok sesli bir forma taşıdık. Kısacası oluşturduğumuz bu çok sesli mehteran formu bir ihtiyacın neticesinde ortaya çıktı.” dedi.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Dünyanın en eski askerî bandolarından ve Osmanlı Devleti'nin sembollerinden Mehteran, Anatolia Filarmoni Senfoni Orkestrası'nın 21. yüzyıl frekansına uygun dokunuşuyla yepyeni bir boyut kazandı. "Barış Savaşçıları"nın müziği olarak farklı bir formda yeniden bestelenen ve yorumlanan eserlerin kayıt ekibinde Hollywood filmlerine imza atan dünyaca ünlü müzisyenler de yer aldı. Orion Yapım'ın destekçisi olduğu projenin müzik yönetmenliğini Dr. Ayhan Özel üstlendi. Film müziği, besteci ve aranjör, aynı zamanda piyanist ve orkestra şefi olan Dr. Ayhan Özel, 25 yıllık müzik üretim ve icra deneyimine sahip başarılı bir sanatçı. Avrupa, Afrika ve Pasifiklerde uluslararası yardım kuruluşlarının belgesel ve film müziği projelerinde müzik yönetmenliği ve aranjörlük yapmış bir isim. Dr. Özel ile Anatolia Filarmoni Senfoni Orkestrası ve Mehteran'a getirdikleri yeni yorum üzerine konuştuk.

21. YÜZYIL FREKANSINA UYGUN

Orkestra ne zaman kuruldu ve Mehteran'a yeni yorum fikri nasıl doğdu?

Orkestra yaklaşık iki yıl önce başlayan bir proje. Daha önce dünyanın birçok yerinde film müzikleri çalıyorduk fakat somut olarak bu projeye iki yıl önce başladık. Yaptığımız çalışma Mehteran'ı yeniden yorumlamak değil aslında; yeni nesil Mehteran eserleri üretmek amacındayız. Bunun için yeni besteler yaptık. İlk hareket noktamız Türk klasik müziği çalışmalarında kalıcı bir örnek ve etki oluşturmak, geleneksel Mehter müziğini çok sesli bir formla birleştirip 21. yüzyıl frekansına uygun bir şekilde dünyaya tanıtmak. Bunun için ülkemiz adına bir marka ve kültür elçiliği yapmak temel amaçlarımız arasında.

DÜNYACA ÜNLÜ MÜZİK İNSANLARI BU PROJEDE

Bu yeni yorumda hangi isimlerle birelikte çalıştınız?

Hollywood film müziklerinde icracı olan birçok müzisyenle ve kayıt ekibi ile çalıştık; dünya standartlarında çok sesli müzik eserleri ürettik. Bu eserlerin opera sanatçıları tarafından kaydı Türkiye'de oldu. Enstrüman kayıtları ise dünyanın en büyük stüdyolarından biri olan Bulgarian Recording Studio'da yapıldı. Bu ekip içinde Ennio Morricone, Luciano Pavarotti, Sinead O'Connor, Phil Collins, Harry Gregson Williams, Lorne Balfe, Lisa Gerrard, Patrick Doyle, Thomas Bergersen, Pink, Jose Carreras, Bruno Coulais ve daha fazla müzisyenle çalışmış dünyaca ünlü müzik insanları da bulunuyor. Bu müzisyenlerin röportajlarının içinde bulunduğu bir belgesel dahi yapıldı.

TARİZ VE HİCİV GELENEĞİYLE ANLATIYOR

Yeni besteleriniz ve projelerden de bahseder misiniz?

Yeni nesil Mehteran repertuvarı şöyle: "Hey Hat İnsan", "Çocuk", "Çırpınırdı Karadeniz", "Ceddin Deden", "Fuzuli Kantatası", "Plevne Marşı", "Zehvva" ve "Wals". Her bir eserin aranjesinin bir hikâyesi ve yeni bestelerin de kendine özel hikâyeleri bulunuyor. Özellikle "Hey Hat İnsan" için şunları söyleyebilirim: Bu eser her ne kadar 21. yüzyıl modern dünyasının kültürel ve sosyal yaşamını olumlu ve olumsuz yönüyle ele alsa da aslında tüm zamanlara hitap eden insan doğasını imgeleyerek yansıtıyor. İnsan doğasındaki menfi vasıflara vurgu yaparken insanı insan yapan değerlere de dikkat çekiyor. Eser insanın doğasında varolan kötülüğe ve iyiliğe yatkınlığı tariz ve hiciv geleneğiyle anlatıyor.

GELİŞMEK İÇİN DEĞİŞMEYİ GÖZE ALMAK GEREKİR

Sizce bu çok önemli bir sorumluluk değil mi? Mehteran gibi tüm toplumca kabul görmüş ve bilinen bir müziğe yeni yorum riskli değil mi?

Mehteran bu kadim topraklarda ilk doğduğu günden bu yana farklı zamanlarda, değişimler ve dönüşümler göstererek bugünkü halini almış. Bu zamanın ihtiyaçlarına ve frekansına hitap etme eğilimi şimdi de bir ihtiyaç halinde. Mesela dünyanın en eski askeri ordu bandosu olan mehteranın ilk tarihsel kanıtları Orhun Kitabeleri'nde görülebilir. Kavramsal olarak "tuğ" veya "köbürge" olarak isimlendirilmiştir. Mehteran askerî müziği tarih boyunca çeşitli forumlarda değişkenlik göstererek günümüze kadar gelmiş. Değişim bazen risk gibi görünse de gelişimin bir ön şartıdır. Kısacası gelişmek için değişmeyi göze almak gerekir. Hele de bu zamanın bir ihtiyacıysa... Ayrıca bizler Mehteran'ın fıtratına ve zamanın frekansına uygun bir şekilde çok sesli bir forma taşıyarak; 21. yüzyıl atmosferine uyumlu yeni nesil bir dokunuşu oluşturma fikrindeyiz. Çünkü daha önceden bu eserler, defaatle form değişikliğine uğramış, zamanın ihtiyacına hitap etmiştir. Kısacası oluşturduğumuz bu çok sesli Mehteran formu bir ihtiyacın neticesinde ortaya çıktı. Bu yüzden bunu bir risk değil bilakis bir vazife olarak kabul ederek başladık.