Mecid Mecidi: Sinema yapmak için önce toplumla tanışmalıyız

İranlı usta yönetmen Mecid Mecidi İstanbul'da verdiği masterclass eğitiminde birçok önemli noktaya değindi. Mecidi, insanların çok dar bir alanda yaşadığını ancak sinema yapmak için bunun ötesine geçmek gerektiğini söyledi. Usta yönetmen bu nedenle toplumla doğru ilişkiler kurmanın ve o toplumu tanımanın elzem olduğunun altını çizdi.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Cennetin Çocukları, Beyond The Clouds, Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi, Söğüt Ağacı ve Baran gibi dünyaca ünlü ödüllü filmlere imza atmış İran sinemasının en önemli temsilcilerinden biri Mecid Mecidi. 4. Kızılay Dostluk Film Festivali kapsamında İstanbul'a gelen usta yönetmen verdiği masterclass eğitiminde iyi bir sinemacı olmaya dair önemli ipuçları verdi. Söz konusu eğitimde öne çıkan başlıkları Akşam Cumartesi okurları için derledim:

Sinema dünyasına ilk olarak oyunculukla başladım. Boykot adlı filmde ilk rolümü aldım. Sinemayı tanımak için oyunculuğu seçtim ve bu alanda ilerledim. Oyunculuğa her zaman saygı gösterdim ama açıkçası hiçbir zaman oyunculuğu sevmedim.

Bütün derdim kendime ait olan bir dünya şekillendirmek ve onu görsel hale getirmek. İnsana dair sorularım var ve bu soruları cevaplamayan çalışıyorum. Cennetin Çocukları adli filmimde yapmaya çalıştığım bütünüyle benim dünyam benim yaşadığım çocukluktu.

Sinemada yaratmak istediğiniz bir dünya varsa bunu oluşturmak için ciddi kavgalar vermeniz lazım.

Sinemanın bana en heyecan veren tarafı bir hikâyeyi buluş sürecim. Bir filiz gibi... Su verip ilgilendikçe büyüyüp senaryoya dönüşen, daha sonra çekilmesiyle bir film olup insanlara ulaşan ve insanların hayatına değen bir şey. İşte bu beni çok heyecanlandırıyor.

Senaryo yazmayı bilmek önemli bir şey tabii ki ama esas şart kendi hayat tecrübenizdir. Ben eğer bir sinema fakültesinin dekanı olsaydım, iki yıllık teorik eğitimin ardından diğer iki yıl öğrencileri dünyanın farklı kültürlerini öğrenmeye gönderirdim. Farklı adetleri görüp not etmelerini ve o iki yıl sonunda bütün bunları tez haline getirmelerini isterdim. Daha sonra onları mezun ederdim.

Çok dar bir alandan yaşıyoruz. Ev-iş arası gibi. Aslında bunun ilerisine gidip toplumla doğru ve farklı ilişkiler kurmak, farklı kimseleri tanımaya ve anlamaya çalışmak gerekir. Bütün bunlar bizim bakış açımızı mutlaka zenginleştirecek ve bize yeni açılımlar, yeni imkânlar sağlayacaktır.

Ben 'Bu senaryo gerçeklik anlamında bir değere işaret ediyor mu?' konusunu sorgulamak için toplumun farklı katmanlarından insanlar seçerim ve daha sonra bu hikâyenin diliyle onlara fikrimi anlatırım, onların hissiyatlarını görmeye çalışırım. Daha sonra toplumun farklı katmanlarına bu hikâyeyi doğru anlatabiliyor muyum diye dikkat ederim. Ardından onların reaksiyonlarından, ne kadarını anladıklarından ve kurdukları ilişkiyi gözden geçirerek bu hikâyenin iyi bir film olup olamayacağına karar veririm.