Toplum olarak sıcak içecek içmeyi seviyoruz. Sıcak içecekler sohbetlerimizin ve hayatımızın tadına sıcaklık katıyor. Özellikle çay soğuk havalarda vazgeçilmezimiz oluyor. Bugün sizlere son yıllarda adını daha çok duyduğumuz bir lezzet olan Mate çayından bahsedeceğim.
Mate çayı, Güney Latin Amerika ülkelerinde yılladır tüketilen bir içecek. Hatta yerli halk tarafından şifa niyetine de kullanılıyor. Son yıllarda bütün dünyada da tanınmaya başladı. Yapılan çalışmalar Mate çayının içilesi bir çay olduğunu doğruluyor. Ancak miktarı abartmamak şartıyla.
YAŞLANMAYI DA GECİKTİRİYOR
Mate çayı içeriğinde bulunan teofilin, teobromin ve kafein gibi maddelerle uyarıcı etki gösterir. Bu da yoğun iş temposu ve yorgunluğa karşı bir tık iyi gelebilir. Ayrıca Mate bitkisi içeriğinde bulunan klorojenik asit sayesinde antioksidan etkili bir içecek. Antioksidan etkiyi; “bağışıklık sistemini güçlendiren, kansere karşı koruyucu ve yaşlanmayı geciktirici etki olarak tanımlayabiliriz.
HER VİTAMİN VAR
Mate çayı ayrıca demir, çinko ve potasyum gibi mineraller de içerir. Bu mineraller metabolizmamızın çalışmasında görevli, sağlığımız için önemli minerallerdir. Mate çayının içerdiği diğer vitaminler de B grubu vitaminleridir ve B grubu vitaminleri özellikle enerji metabolizmasında görevli enzimlerin yapısında bulunur. Yapılan çalışmalar; Mate çayının midenin boşalma hızını yavaşlattığı ve tokluk hissini uzattığını da göstermiş.Bu da kilo vermek isteyen kilo alma korkusu olan kişilerin iştahlarına bir tık gem vurabileceğini ortaya koyuyor.
Mate çayını günde 1-2 fincan tüketebiliriz. Günde 3 fincanı geçmemeliyiz. Hamile ve emziren anneler, hipertansiyon hastaları, kardiyak bozukluk ve anksite yaşayanlar Mate çayını tüketmemelidirler.
Küçük bir tarif: