Masal anlatıcılığında meddahlar örnek alınmalı

Sözlü anlatım kültürünün en güzel örnekleri olan masalları yeniden düzenleyerek bir külliyat oluşturmaya başlayan Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı, Masal Masal Türkiye mobil uygulamasıyla da çocukları bizden masallarla buluşturuyor. Türk Masal Külliyatı Projesi'ni anlatan AKM Başkanı Dr. Zeki Eraslan masal anlatıcılığıyla ilgili şunları aktardı: ''Masal anlatıcıların büyük bir sorumluluğu var. Geleneğimizde olmayan birtakım ritüellerin masal anlatımı yoluyla çocuklara empoze edilmesini doğru bulmuyoruz. Önümüzde meddah gibi profesyonel bir masal anlatıcısı dururken başka üsluplara yönelmek gereksiz. Özümüzden beslenerek masal anlatıcılığını çağdaş tekniklerle birleştirmek gerekli.''

Merve Yılmaz Oruç / merve.oruc@aksam.com.tr

Tarihimizde önemli bir yer tutan sözlü anlatım kültürünün köşe taşlarından olan masalları bir araya getirerek, külliyat oluşturmak için yola çıkan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı, 2019 yılından beri çalışmalarını sürdürüyor. Derlenen ve denetimlerden geçerek genel okuyucu erişimine açılan masallara illerine, bölgelerine ve türlerine göre www.masal.gov.tr adresinden ulaşılabiliyor. TÜMAK Veri tabanına yüklenen 6 bin 210 masalın 2 bin 209'u ilmî heyetlerin denetiminden geçmiş ve erişime açılmış durumda. Sisteme her gün yeni masallar da ekleniyor.

Bu anlamda çok zengin bir mirasa sahip olduğumuzu belirten Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Dr. Zeki Eraslan, Türk masallarından dünyayı haberdar etmek ve dünyada en çok bilinen masallar arasında Türk masallarının da yer almasını sağlamak amacıyla yola çıktıklarını söylüyor. Bu amaçla masalların İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Arapça ve Farsçaya çevrildiğini ve İspanyolca ile Japoncaya çeviri süreçlerinin de devam ettiğini vurguluyor. Türk Masal Külliyatı projesinin en önemli ayaklarından birinin Masal Masal Türkiye olduğuna değinen Eraslan, çocuklarımızın Batı kaynaklı masallar ile değil de kendi kültürel öğelerini barındıran masallar ile büyümeleri gerektiğinin de altını çiziyor. Bu süreçte Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı ve sahanın önde gelen bilim insanlarıyla birlikte çocuklar için güvenli içerikler oluşturduklarını belirten Eraslan ile proje detaylarını konuştuk.

MİLLİ VE KÜLTÜREL UNSURLAR BARINDIRIYOR

Masalların bugüne ve geleceğe ulaşması neden kıymetli?

Kültür tarihimizin sözlü anlatım geleneği içerisinde masalların ayrı bir önemi var. Masallar, başlangıçta yetişkinler arasında kendine yer bulduğu hâlde ilerleyen dönemlerde daha çok çocuklara hitap edecek bir tür hâline geldi. Masallar irfan geleneğimizi yansıtan mihenk taşları ve kültürel şifrelerimizi içerir. Dil, aile, toplum, çevre, inanç, âdet ve gelenek gibi milletlere has özellikler masallarda yoğun olarak görülür. Bir millete ait birçok millî unsur, masallar sayesinde kuşaktan kuşağa aktarılır. Masallar, kültürlerin özünde taşıdığı bilgeliği ve deneyimi yansıtan değerli anlatılardır. Çocuklar için eğlenceli ve ilgi çekici olmasının yanı sıra onlara hayatın karmaşıklığı üzerine altın gibi öğütler verir. İşin uzmanları masallardaki hayalî kurguların çocukların yaratıcı düşünme becerilerini geliştirdiği konusunda da hemfikir. Dolayısıyla masalların eğitici özelliğinin hem karakter hem de zihinsel gelişime katkı sağladığı söyleniyor. Bütün bu gerekçelerle kurum olarak bu projede temel çıkış noktamız; yaklaşık yüz elli yıldır Batı masallarıyla büyümek zorunda kalan çocuklarımızı, ebeveynlerimiz daha zengin içeriğe sahip bize ait bizden masallarla büyütsün, çocuklarımız kendi kültürel değerleriyle kuşansın düşüncesi oldu.

Türk Masal Külliyatı Projesi nasıl ortaya çıktı?

Türk masalları dünden bugüne derlenip çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış, kitap olarak basılmış, akademik tezlere konu olmuş, kişisel ve kurumsal arşivlerde saklanmış. Ancak bir külliyat hâlinde gelecek kuşaklara aktarılması işi birtakım girişimlere rağmen yapılamamış. Beş yıl önce Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı olarak büyük bir heyecanla bu projeye başladık ve devam ediyoruz. Projemizin resmî adı Türk Masal Külliyatı Projesi (Türkiye Sahası)'dır. "Türkiye Sahası" dememizin sebebi önce Türkiye sınırları içerisindeki Türk masallarının derlemesini sağlamak. Projenin ikinci aşamasında "Türk Dünyası" masalları da derlenecek. Proje kapsamında İslamiyet öncesinden günümüze kadar Türk masallarına ait sözlü anlatım geleneğinin bütün unsurlarının var olduğu yazılı kaynaklar www.masal.gov.tr veri tabanında toplandı ve ilmî denetimlerden geçirilerek ana sayfa üzerinden genel okuyucu erişimine açıldı. Projemiz, 2023 yılında "Türk Kültürüne Katkı Sağlayan Ulusal ve Uluslararası Projeler" Ödülü'ne de layık görüldü.

YÖRESEL ÖZELLİKLERİNİ KORUNMASINI AMAÇLADIK

Proje nasıl bir sistematikle ilerledi?

Projede görev alan hocalarımızdan bazıları bölge temsilcisi olarak görevlendirildi. Bölge temsilcilerine bağlı olarak o bölgede bulunan illerin temsilcileri derledikleri masalları sisteme yükleyerek külliyatın oluşumuna il bazında destek sağladı. Türkiye'de bulunan 81 ilimizin ayrı kültürü, folklorik özellikleri, yöre ağzı, anlayışı ve âdetleri bulunuyor. Bu özellikler birbiriyle benzeştiği gibi yöreye özgü motifleri de barındırıyor. Masalları illere göre kümelememizin bir sebebi de o yöreye özgü masal anlatımının kayda geçirilmesiydi. Böylece yöresel özellikleri barındıran masalların korunması amaçlandı.

ETİK DEĞERLERE AYKIRI OLANLARI ALMIYORUZ

Bu masallar hangi dönemlere ait? Bilindik, kült masallar mı? İçerik olarak nelere dikkat ettiniz?

Her dönemin masalları külliyat dâhilinde derleniyor. Bunlar arasında tanınan masallar olduğu gibi pek az bilinen veya hiç duyulmayan masallar da vardır. Ancak ilke olarak mevcut durumda yazılmakta olan masallara külliyatta yer vermiyoruz. Anadolu'nun dört bir yanından ve halk ağzından derlenen masallar külliyatın konusudur. Biz bu masalları gerçekçi masallar, hayvan masalları, sihirli ve olağanüstü masallar, mizahi masallar, tekerlemeli masallar ve zincirlemeli masallar olarak konularına veya türlerine göre ayırıyoruz. Sonra temel konusu belirlenen masalları alt türlerine ayırıyoruz. Mesela hayvan masalları; evcil hayvanlar, evcil hayvanlar ve insanlar, kuşlar, vahşi hayvanlar, vahşi hayvanlar ve insanlar, vahşi ve evcil hayvanlar ile vahşi-evcil hayvanlar ve insanlar olarak alt türlerine ayrılıyor. Böylece okuyucuya seçme şansı veriliyor.

Bu masallar, derleyen tarafından sisteme yüklendikten sonra editörler metnin masal olup olmadığına karar verir. Daha sonra içeriğe bakılır. Ahlaka aykırı olanlar, yanlışı ve kötülüğü yaygınlaştırıp kabul ettirme ve meşrulaştırma potansiyeline sahip masallar hakkında olumsuz rapor yazılır. Irk ayrımcılığı, başka ırklara ve milletlere hakaret, aşağılama kabul edilemez. Bunların yanında dinî ve toplumsal ayrımcılık, inanç ayrımcılığı, etik değerlere aykırılık, bireylerin birbirinin canına vahşice kastı, argo, küfür ve ahlâk dışı söylemler varsa bu masallar ya düzeltilir ya da ayrı bir dosyada tutulup genel okuyucu erişimine açılmaz.

Logunuz Anka Kuşu... Özellikle mi tercih edildi?

Anka Kuşu sadece Türk kültüründe değil, diğer milletlerin efsane ve masallarında da değişik isimlerle karşımıza çıkan hayalî bir canlı. İyiliği temsil ediyor ve Kaf Dağı'nda yaşadığına inanılıyor. Anka Kuşu, anlatı geleneğinin önemli bir yan unsuru olarak masallardaki varlığını günümüze kadar sürdürmüş. Türk masallarında Anka Kuşu'na özel bir durum atfedilmiş, "Anka Kuşu" veya "Zümrüdü Anka" adıyla birçok masal anlatılagelmiş. Bundan dolayı projemizin simgesi oldu ve Ulviye Özender Aydın hocamızın özgün çizimi olan "Anka Kuşu" motifini kullanıyoruz.

YARDIMLAŞMA VE ARKADAŞLIK DUYGULARINI AKTARMAYA ÇALIŞIYORUZ

Masal Masal Türkiye uygulaması nasıl ortaya çıktı?

Her geçen gün iletişim sektöründe devrim niteliğinde gelişmelere şahit oluyoruz. Bunun yararları kadar, ne yazık ki olumsuz etkileri de var. Özellikle Batılı milletler kendi kültürlerini, dolayısıyla kendi masallarını diğer milletlere empoze etme derdinde. On yıllardır Türk masallarından bîhaber, başka milletlerin masallarıyla çocuklarımızı büyütüyoruz. Bu durumun önüne geçmek ve günün teknolojik vasıtalarından da yararlanarak Türk masallarını çok daha geniş kitlelerle buluşturmak, çocuklarımızı zengin masal kültürümüzle tanıştırmak istiyoruz. Kurumumuzun başlattığı Türk Masal Külliyatı Projesi dâhilinde derlenen metinler arasından seçilen en güzel Türk masallarını Masal Masal Türkiye adlı mobil uygulama sayesinde çağın gerektirdiği teknolojiyle buluşturuyor, çocuklarımızın ve ebeveynlerin hizmetine sunuyoruz. Bu uygulamanın teknik altyapısı da kendi bilişim uzmanlarımızca geliştirildi. Playstore ve Appstore üzerinden cep telefonlarınıza kolaylıkla indirebileceğiniz uygulama sayesinde Türk masallarını bölgelerine, illerine veya türlerine göre seçebilirsiniz. Okumayı seviyorsanız kolaylıkla masal metinlerini açıp okuyabilirsiniz. Dinlemekten hoşlanıyorsanız profesyonel sanatçılarca seslendirilen masallarımızı dinleyebilirsiniz. Dilerseniz, Türkiye'de ilk kez mahalli sanatçıların yöre ağızlarıyla seslendirdiği masallara da kulak verebilirsiniz. Gün geçtikçe gelişip yeni masallarla zenginleşen bu uygulama sayesinde artık anneler ve babalar çocuklarını kendi masallarımızla büyütme imkânına kavuşuyor. Masallarımızı çocukların anlayabileceği bir dilde usta yazarlara yeniden yazdırıyoruz. Ve yardımlaşma, dayanışma, fedakârlık ve arkadaşlık duyguları gibi ahlaki vasıfların masallar yoluyla çocuklara aktarılmasına çalışıyoruz.

Bu projede görme ve işitme engelli çocuklarımızın da unutmadık. Görme engelli çocuklarımız için Braille Alfabesi ile basılan masal kitaplarımız hedef kitlenin önemli bir kısmına ulaştırıldı. İşitme engelli çocuklarımız için de cep telefonu uygulamamızda gerekli çalışmalar yürütülüyor.

MEDDAHLAR ÖRNEK ALINMALI

Son dönemlerde masal anlatıcılığı eğitimleri çok ilgi görüyor. Ancak bu eğitimler Batı ve özellikle Almanya kaynaklı bir model üzerinden ilerliyor. Bize özgü bir masal ve masal anlatıcılığı formu var mıdır? Böyle bir formasyon geliştirilmeli mi sizce?

Masal aslında sözlü anlatı geleneğinin bir ürünü olarak yüzyıllardır kuşaktan kuşağa anlatılagelmiş. Masal anlatıcılarının çoğalması geleneğin canlandırılması bakımından olumlu bir gelişme. Bununla ilgili doğaçlama anlatıcılar yetiştiği gibi, belli bir eğitimden geçerek masal anlatıcısı olanlar da var. Geleneğimizde zaten meddah denen tek kişilik bir hikâye anlatıcısı bulunuyor. Meddahın sadece hikâye anlatmadığı, aynı zamanda sözlü edebiyatın bütün unsurlarını barındırdığını rahatça söyleyebiliriz. Meddah sanat değeri yüksek bir masal anlatıcısı. Dolayısıyla meddahın masal anlatma üslubu ve tavrı örnek alınarak bir form üzerinde durulabilir. Nitekim projede görev alan duayen hocalarımız ve gelenekli tiyatromuzun kendini kanıtlamış sanatçılarının katılımıyla Masal Anlatıcılığı Kursu açmaya başladık. Kursları bitiren kursiyerlerimize sınavda başarılı olmaları kaydıyla Masal Anlatıcısı Sertifikası veriyoruz.

Masal anlatıcılığı gruplarında güneşi selamlama gibi şaman ritüellerinin yapıldığı dikkat çekiyor. Masal anlatıcılığı üzerinden farklı inançların empoze edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geleneğimizde olmayan birtakım ritüellerin masal anlatımı yoluyla çocuklara empoze edilmesini doğru bulmamız mümkün değil. Biz burada geleneğe uyulsun isteriz. Kökü mâzide olan âti yaklaşımıyla bir taraftan gelenekten beslenmek diğer taraftan da çocuklarımıza çağın gerektirdiği teknolojik alt yapı ile ulaşmak gerektiği kanaatindeyiz. Önümüzde meddah gibi profesyonel bir masal anlatıcısı dururken başka üsluplara yönelmenin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Özümüze dönmek, gelenekten beslenerek masal anlatıcılığını çağdaş tekniklerle birleştirmek çok daha yararlı sonuçlar verecek. Masal anlatanların büyük bir sorumluluk taşıdığını ve çocuklarımızın yetişmesinde çok etkili olduklarını biliyoruz. İşte bu nedenle Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı olarak Türk masallarının derlenmesi, okunması, dinlenmesi, yöre ağzıyla dinlenmesi, anlatılması, animasyonlarının yapılması, kitaplarının basılması, yeniden yazılıp resimlenmesini çok önemsiyoruz. Böylece hem bugünün kuşaklarına hem de gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız.