Uzun süredir heyecanla beklediğimiz Kaptan Amerika serisinin üçüncü halkası Kahramanların Savaşı, Gertrude Bell’in hayatını konu alan Çöl Kraliçesi ve ünlü matematik dehası Srinivasa Ramanujan Iyengar’ın biyografisinden uyarlanan Sonsuzluk Teorisi bu haftanın en iyileri…
Çöl Kraliçesi
20. yüzyılın başlarında, Ortadoğu gezileri sebebiyle kendisine Çöl Kraliçesi (Queen of the Desert) adı verilen Gertrude Bell’in hayatı, Werner Herzog yönetiminde beyazperdeye uyarlandı. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış sürecinde, Britanya lehinde politik çalışmalar yaptığı bilinen Bell’in yaşamını, ilk çöl seyahatleriyle sınırlayan film, bilinçli bir tercihle yazarın söz konusu faaliyetlerini arttırdığı son yıllarına değinmeyerek Arabistanlı Lawrence (1962) filminin etkisinden kaçınmaya çalışıyor. Sırtını yasladığı tarihi referanslar itibarıyla güçlü bir dönem filmi sunsa da, siyaseten zayıf oluşu, “naif” kılıfını daha da göze batar hale getiriyor. Yine de meraklıları kaçırmamalı…
Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı
2011 yılında, Joe Johnston direktörlüğünde başlatılan Chris Evans’lı Kaptan Amerika serisine, ikinci filmden sonra komutayı devralan Russo biraderlerle üçüncü halka ekleniyor. Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı (Captain America: Civil War), Marvel evreninin en mühim mevzularından birini masaya yatırıyor ve bir Kaptan Amerika filminden çok, Yenilmezler serisinin son parçası görünümünü taşıyor. Yenilmezler’in bir çatışma esnasında sivillere zarar vermeleri üzerine BM, bu süper kahramanlar takımını kontrol altında tutacak bir anlaşma öneriyor ve takım ikiye bölünüyor. Demir Adam’ın öncülük ettiği bir grup kahraman ve Kaptan Amerika’nın arkasına aldığı ekibin karşı karşıya gelişiyle, Marvel evreninin en görkemli savaşına sinemasal düzlemde tanıklık etmesi gereken seyirci, bu noktada hüsrana uğruyor. Ancak şu da var ki, çizgi roman okuru için epeyce yetersiz bulunacak bir dizi çatışma sekansının, pek çok izleyici açısından oyalayıcı ve eğlenceli olacağını da söylemek gerek. Şans verilmeli…
Beş Dakikada Değişir Bütün İşler
Bu Son Olsun, Kanunsuzlar, Gulyabani gibi filmleriyle tanınan Orçun Benli’nin son projesi Beş Dakkada Değişir Bütün İşler, bahisten kazandığı parayla eğlenmeye karar veren üç kafadarın hikâyesine odaklanıyor. Filmin başrollerinde Bülent Şakrak, Haki Biçici, Kaan Turgut’un yanı sıra Emre Altuğ ve Ecem Özkaya Üstündağ yer alıyor.
İşkence Odası
2008 yılında Pascal Lougier’nin çektiği slasher türündeki İşkence Odası (Martyrs), kötü bir Amerikan versiyonuyla yeniden karşımıza çıkıyor… Gösterime girdiği tarihte, şiddet ve kan içeriğiyle türün meraklılarını fazlasıyla memnun eden filmin yeniden çekimi, orijinal yapımın ruhunu katlederek geleneği bozmuyor. İlk filmi izlemeyenler görebilir, aksi halde mümkün mertebe uzak durulmalı…
Yarım
Doğu’da yaşayan 15 yaşında genç bir kızın, yaşı büyük ve zekâ geriliği olan bir adamla evlendirilmek üzere Batı’ya gelin gidişiyle başlayan Yarım, trajik bir çocuk gelin hikâyesinin üzerine kuruluyor. Ailesinden ilk kez uzaklaşan küçük bir kızın ve zekâ bakımından daha küçük yaşta olan bir adamın “bütün olma” öyküsünü ele alan film, dramatik anlatımı ve oyunculuklarıyla dikkat çekiyor…
Sonsuzluk Teorisi
Hintli matematik dâhisi Srinivasa Ramanujan Iyengar’ın hayatını merkezine alan Sonsuzluk Teorisi’nin kadrosunda Dev Patel, Jeremy Irons ve Toby Jones gibi isimler yer alıyor. II. Dünya Savaşı esnasında Cambridge Üniversitesi’ne kabul edilen Srinivasa’nın, matematik alanının önde gelen isimlerinden birine dönüşmesini anlatan filmin yönetmeni Matt Brown.
Ankara Yazı Veda Mektubu
1978 yılında Ankara Balgat’ta yaşanan kahvehane taraması sonrası tutuklanan iki kişiden biri olan Mustafa Pehlivanoğlu’nun hayatını ele alan Ankara Yazı Veda Mektubu, ne yazık ki her açıdan hayal kırıklığı yaratıyor. Dizi estetiğinde çekilmiş filmin, özensiz dublajı ve teknik yetersizlikleri Gürkan Uygun ve İpek Tuzcuoğlu gibi iyi oyuncuları bile gölgede bırakıyor.