Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz'ün yazdığı Kusursuz Cinayet adlı kitap, A7 Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı. 28 yıldır adli tıp uzmanı olarak çalışan Dokgöz'ün deneyim ve araştırmalarından süzülen 20 ilginç bölümden oluşan kitap, adli tıp ve adli bilimler alanında bilimsel gerçekliklerin suç ve suçluların belirlenmesi ve adaletin sağlanmasında yaşanan değişimleri tarihsel perspektifte ele alıyor.
ADLİ SANATTAN KRİMİNAL MÜZECİLİĞE
Tüm bunları yaparken ise hem şu sorulara yanıt arıyor hem de önemli başlıklara dikkat çekiyor: "İnsan vücudu ilk ne zaman kesilerek incelenmeye başlandı ve otopsinin tarihsel gelişim süreci nedir? Adli olayları aydınlatan dedektif sinek ve böceklerin gizemi. Jeffrey Dahmer ve Çivici Süleyman gibi seri katiller kimdir? Osman Hamdi Bey'den bugüne müzecilik ve kriminal müzecilik üzerine... Kafatasından, iskeletten ve DNA'dan yeniden yüzlendirme ve kimliklendirme mümkün mü, adli sanat nedir? Hasatlık bulguları oluşturarak doktor doktor dolaşan Münchausen Sendromu vakalarının ilginç öyküsü... Harakiri, ikili ölümler ve intihar paktları... İntihar sadece intihar mıdır ya da psikolojik otopsi nedir? Beyin ölümü ve bitkisel hayat ölüm müdür? Kişinin fişi ne zaman çekilir, organ nakli nedir? Bir cinayetin otopsisi nasıl yapılır ve adli olayları aydınlatan bilirkişilik sistemi nedir, bilirkişiler ne bilir?"
HER POLİSİYESEVERİN KÜTÜPHANESİNDE BULUNDURMASI GEREKEN BİR KİTAP
Şair ve yazar Ahmet Ümit, Kusursuz Cinayet adlı kitapla ilgili şunları söylüyor: "Kriminoloji ve kriminalistik şüphesiz ki en özgün iki bilimsel alandır. Özgündür çünkü öteki bilimlerden farklı olarak güncel olanla çok sıkı bir bağı vardır. İşlenen her cinayet, gerçekleşen her suç bu iki bilim dalının inceleme alanındadır. Ve failleri bulmak için kriminalistik biliminin yani adli tıbbın yardımına ihtiyaç vardır. Çünkü kriminoloji tıptan hukuka, biyolojiden antropolojiye, jeolojiden farmakolojiye kadar farklı bilimlerin toplamından oluşur. Suçlunun neden bu suçu işlediğini anlamak için de kriminoloji devreye girecektir. Yani suçun sosyolojik ve psikolojik geri planının analizi ancak kriminolojinin yardımıyla yapılabilir. Bu iki bilimsel alan özellikle de kriminalistik son birkaç yüzyıldır muhteşem bir ilerleme göstermiş, bilim ve teknolojik alandaki bütün gelişmelerden de yararlanmayı sürdürerek suç ve suçlu mücadelenin vazgeçilmez bir alanı olarak ortaya çıkmıştır. Elinizdeki kitap, işte bu olağanüstü bilim alanının dünyadaki ve ülkemizdeki tarihini, gerçek olaylardan alınmış sarsıcı örneklerle anlatmakta, suçla bilim arasındaki o tuhaf ilişkiyi aydınlatıcı bir şekilde gözler önüne sermektedir. Her polisiye severin kütüphanesinde bulundurması gereken bu önemli çalışmayı mutlaka okumanızı öneririm..."