“Kürek teknem benim enstrümanım”

Deniz küreği sporcusu Senay Yılmaz, ''Kürek benim için azim, hırs, cesaret, tutku anlamına geliyor. Analitik zekâ, problemlere çözüm üretebilme becerisi ve en önemlisi de fizikî ve psikolojik gücün birlikteliği demek. Aynı zamanda kürek teknem benim bir enstrümanım ve ben onu nasıl yönlendirirsem o bana o şekilde cevap veriyor ve beni başarıya götürüyor.'' dedi.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Deniz küreği sporunun ülkemizdeki öncü isimlerinden biri olan Senay Yılmaz, bu hafta Akşam Cumartesi'nin konuklarından biri oldu. Yer aldığı ulusal ve uluslararası yarışlarda elde ettiği başarılarla dikkat çeken sporcu kimliğinin yanı sıra müzikteki yeteneğiyle de bilinen Yılmaz, bu spor sayesinde tabuları yıktığını söylüyor. Birkaç gün önce Monaco'daki bir yarıştan dönen Yılmaz en büyük hedefinin ise 2028 Olimpiyat Oyunları'nda ülkemizi temsil etmek olduğunu belirtiyor. Buyurun o halde keyifli röportajımıza...

KÜREKLE BİRÇOK TABUYU YIKTIM VE ENGELLER AŞTIM

Spor ve denizde kürek sporculuğu sizin için ne anlam ifade ediyor? İlgilendiğiniz başka spor dalları var mı? Kürek sporunu seçmenizde neler belirleyici oldu?

Hayatımda birçok spor deneyimim oldu. Profesyonel olarak ritmik cimnastikte 8 yıl geçirdim, altın, gümüş ve bronz madalyalarım var. Profesyonel anlamda kışları yapmaktan en büyük keyif aldığım ekstrem sporlar arasında kayak var. Üniversite yıllarımda yaptığım yelken, yazları yüzme ve sınırlarımı zorlayarak yapmaktan heyecan duyduğum rüzgar sörfü, kendimi bulduğum koşu ve suda bolca vakit geçirdiğim stand up paddle var. Hayatım boyunca gerek profesyonel anlamda, gerek amatörce, sporsuz kaldığım hiç bir an olmadı. Kürek ile tanışmama neden olan şey bu paddle board'umdur. Küreğe başladıktan çok kısa bir süre sonra hâlâ birlikte çalışmaya devam ettiğim antrenörüm Serkan Alcan tarafından keşfedilip, takıma davet edildim. Takıma alındıktan bir ay sonra yarıştığım ilk yarışta bronz olmak üzere, 3 yıl içerisinde 7 altın, 3 gümüş, 5 bronz olmak üzere 15 madalya aldım. Kısa sürede kocaman yol kat ettim. Birçok tabuyu yıktım ve engeller aştım. Yılmadım daha da azimli ve başarılı oldum. 2022 yılında Galler'de dünya şampiyonasına katıldım. Bu alanda dünya şampiyonasına yurtdışında katılan ilk ve tek Türk kadın tek çifteci kürekçiyim. Bu yarışa kendi imkânlarımla gittim. Benim için dönüm noktası oldu. Türkiye'ye döndüğümde kulübümü değiştirdim, antrenörümle birlikte şimdiki kulübüm olan Haliç Yelken ve Kürek Spor Kulübü'ne geçtim. Kürek benim için azim, hırs, cesaret, tutku, analitik zekâ, problemlere çözüm üretebilme becerisi ve en önemlisi de fiziki ve psikolojik gücün birlikteliği demek. Deniz küreği, durgun su küreğinden farklı bir disiplin. Burada yön kavramı, hava şartlarına göre hareket edebilme becerisi, var olan kuvveti tekneye en doğru şekilde aktarabilmek, oluşabilecek her türlü komplikasyona karşı hazır olup hızlı cevap verebilmek, tekneye binip tekneden inebilmek, yazılı olarak yayınlanmış bütün kurallara uygun bir şekilde hareket edebilmek ve bütün bunları yaparken de rakiplere karşı psikolojik ve fiziki üstünlüğü sağlayabilmek çok önemli. Kürek zor bir spor, yetenek, disiplin ve tutku istiyor.

TEKNE BENİM BİR ENSTRÜMANIM

Anladığım kadarıyla müzik de hayatınızda önemli bir yer kaplıyor. Müzik ve spor ilişkisi sizi besleyen bir şey mi?

Kendimi bildim bileli müziğin içindeyim. 6 yaşında piyano eğitimine başladım. Okulun yanı sıra konservatuvarda yarı zamanlı keman eğitimi aldım ve yarı zamanlı perküsyon bölümünü bitirdim. Akademisyen ve müzisyen bir ailenin çocuğuyum. Sanatsız hiçbir ânım olmadı. Lisans eğitimimi Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde tamamladım. Şu anda da İTÜ MIAM'da müzik teorisi alanında yüksek lisans yapıyorum. Küçüklüğümden bu yana, buluştuğum ve öğrendiğim birçok müzik aleti var. Okul eğitimimin yanı sıra hep konservatuvara gittim ve ikinci okulu okudum. Müzik ile küreğin ortak noktası benim için öncelikle bu yolculuktur. Bir diğer önemli şey ise müzik kulağımın bana kattığı müthiş katkı. Bunu küreğe gerek antrenmanlarda gerekse yarışlarda aktarabiliyorum. Kürek sürekli tekrar eden, aynı hareketin yapıldığı bir spor dalı, üstelik teknede oturuş pozisyonuna bağlı olarak arkaya bakılarak, yani teknik olarak geriye doğru gidilen bir spor. Ritim duygumu devreye sokarak kendime müthiş avantajlar sağladığım çok tecrübem oldu. Fiziksel kuvvetimin yanı sıra, müzisyenlikten gelen çalışma disiplini, enstrüman tanıma gibi faktörler burada da geçerli. Kürek teknem benim bir enstrümanım ve ben onu nasıl yönlendirirsem o bana o şekilde cevap veriyor ve bu, beni başarıya götürüyor. Aynı zamanda akademik başarımda da küreğin bana kattığı kuşkusuz pes etmeme, zorluklarla mücadele etme gibi özellikleri pekiştirdiğini söyleyebilirim. Özellikle akademik sunumlarda, heyecan kontrolümü kürek yarışlarından bana arta kalan tecrübelerimle sağlıyorum. Kürek yarışlarında ise sahneye her çıktığımda yaşadığım o müthiş duygunun verdiği rahatlıktan faydalanıyorum. Yani benim için müzik ile kürek hep iç içe, her açıdan.

ÜLKEMİZDE DE DÜNYA STANDARTLARINA UYGUN HALE GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Kürek sporu ülkemizde ve dünyada ne durumda?

Ülkemizde deniz küreği dünya standartlarına uygun hale getirilmeye çalışılıyor. Dünya deniz küreği organizasyonlarında Türkiye henüz çok yeni varlık gösteriyor. Kısa zamanda uyum gösterip başarılı sonuç alacağımıza eminim. Bu sırada elbette bazı eksiklikler olabilir. 2022 yılında Türkiye'den Galler'de yapılan Deniz Küreği Dünya Şampiyonası'na katılan ilk ve tek deniz küreği kadın tek çifteci sporcusu oldum. Bu yıl yapılan Avrupa ve dünya şampiyonasında iyi bir gelişim göstererek Avrupa Final A 6.'sı, ve dünya final A 13.'sü olarak ülkemi temsil ettim. Edindiğim tecrübelerim ve kurduğum networklerim sayesinde, dünya deniz küreğini ve uluslararası deniz küreği faaliyetlerini yakından takip ediyor ve çoğuna katılıyorum. Başka ülkelerin sporcu ve antrenörleriyle de süren bir iletişimim var.

HEDEFİM 2028 OLİMPİYATLARINDA ÜLKEMİZİ TEMSİL ETMEK

En son nerede yarıştınız?

Yaz sezonunun son yarışı olan 2023 Deniz Küreği Dünya Şampiyonası'nda yarıştım ve 36 ülke arasından A finalde dünya 13.'lüğü elde ettim. Ondan önce ise 2023 Deniz Küreği Avrupa Şampiyonası'nda A finalde Avrupa 6.'lığı aldım. 2-3 Aralık'ta Monaco'da gerçekleştirilen CPA2 yarışında Avusturya takımında yarışmak üzere kendilerinden davet aldım ve bu takımda dört çifte ile iki çifte kategorisinde yarıştım. Dalga boyunun metrelerce yüksek olduğu, müthiş bir deniz küreği yarışıydı. Takım sıralamasında güzel bir sonuç elde ettik. Başka ülkeden sporcularla aynı takımda aynı amaç uğruna kürek çekmek paha biçilemezdi. Bundan sonraki yarışım 2024 sezonunda salon küreği yarışı olacak. Sonrasında da hem ulusal hem de uluslararası yarışmalarda yer alacağım. İlerleyen süreçte kendimi çok güzel bir konumda görebiliyorum. 2028 Olimpiyatları'na hazırlanıyorum. 2023 Türkiye Deniz Küreği Şampiyonu olarak, hedefim Avrupa ve dünya şampiyonalarında madalya almak ve 2028 Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye'yi temsil etmek.