MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr
Onlar için ne yazsak, hangi cümleleri kursak yetmez. Down sendromlu sporcu çocuklar ülkemize bir kez daha büyük bir gurur yaşattı. İtalya'nın Padova kentinde düzenlenen Down Sendromlular Avrupa Şampiyonası'ndan madalyalarla dönen sporcular bayrağımızı Avrupa'da birçok kez dalgalandırdı. Organizasyondaki hemen her branşta başarılı olan sporculardan Down Sendromlu Özel Futsal Milli Takımı, Portekiz'i 2-1 yenerek Avrupa şampiyonu oldu. 2021 yılında da aynı sevinci ülkesine yaşatan Down Sendromlu Özel Futsal Milli Takımı Avrupa'da artık rakip tanımıyor. Şimdi de gözünü ülkemizde düzenlenecek olan 2024 Trisomegames Oyunları'na diken takım, bu şampiyona da kupayı kucaklamak istiyor.
Başarıyı sonuna kadar hak eden ve bunun için büyük mücadele veren Down Sendromlu Özel Futsal Milli Takımı ile şampiyona sonrası bir araya geldik. Hem kupayı hem de gelecek hedeflerini; Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol Aydın, Down Sendromlu Özel Futsal Milli Takımı Teknik Direktörü İbrahim Acar ile sporcular; Birkan Dikici, Anıl Koçak, Furkan Özdemir ve Resul Orakçı'ya sorduk.
BU ÇOCUKLARIN VAR OLDUĞUNU HERKES GÖRDÜ
Down Sendromlu Özel Futsal Milli Takımı Teknik Direktörü İbrahim Acar
2012 yılından beri federasyon çatısı altında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Down Sendromlu Özel Futsal Milli Takımını 2017'de Başkanımız Birol Bey'in destekleri ile kurduk. Ben de takımın başına geçtim. Normalde de özel çocuklarla çalışıyorum, bir okulum var. Türkiye'nin her yerinden farklı branşlarda spor yapan ya da yapmayan çocuklara haber gönderdik, futsal takımına almak için. İlk önce yüzden fazla çocuğu kampa aldık. Bu sayıyı zamanla 10'a düşürüp kadromuzu kurduk. Takımda 14-15 yaş üstü on sporcumuz var. Bu çocukları genelde spor lisesi ile beden eğitimi öğretmenliğine yönlendiriyoruz. Devletin bu konuda imkânları var. Kamplar yapmaya başladık. Bu noktada aileler de bize destek verdi. Normal şartlarda özel çocukların aileleri çocuklar ile kampa gelir. Ama biz hem branşlarında gelişmeleri hem de kendi öz becerilerini kendileri yapabilecek konuma gelmeleri için bu durumu değiştirdik. Başta aileler tedirgin oldu. Biz onlara çocukları bulundukları yerden alıp kampa getireceğimizi ve burada her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağımızın sözünü verdik. Yine aklı kalan aileleri kamp yaptığımız ilde başka bir otelde ağırladık. Beni 24 saat arayabileceklerini söyledim.
TOPA VURAMAYAN ÇOCUKLAR ŞAMPİYON OLDU
Amacımız sadece iyi sporcu olmaları değil diğer becerileri kazanıp kendi başlarına yaşayabilmeleri. Bu altı yılda çok büyük yol kat ettik. Topa vuramayan çocuklar bugün Avrupa Şampiyonu oluyor. Kendileri şehirlerarası yolculuk yapıp, kıyafetlerini yardım almadan değiştirip, duşlarını alıyor. En başlarda biz söylüyorduk neler yapmaları gerektiğini ama artık kendileri yapıyor. Profesyonel bir seviyedeyiz. Yemek saati, uyku saati, antrenman saati, nerede ne giyilecek, ne zaman kalkılacak, ne zaman yatılacak biliyorlar. Kamp dışında uzaktan devam eden bir kontrol mekanizması var. Aileler ile iletişimdeyiz. Onlara çocukların kendi ihtiyaçlarını kendilerinin karşılaması gerektiğini söylüyoruz. İl temsilcilerimiz var. Kamp dışında da antrenmanlarını yapmalarını sağlıyoruz. Hasta olduklarında hem aileleri hem doktorları ile konuşuyoruz. 365 gün takipteyiz. Böyle olunca da aramızda bir bağ oluştu. Bu bağ ve emek de başarı getirdi. İnsanlar sadece şampiyon olduğumuzu görüyor ama bunun arkasında çok meşakkatli yol var.
DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARA ROL MODEL
Ülkedeki diğer down sendromlu çocuklara rol model olmak en büyük hedeflerimizden. Daha fazla çocuğa dokunmak istiyoruz. Bundan dolayı da farklı illerde kamp yapmaya başladık. Orada okulları, rehabilitasyon merkezlerini geziyoruz. Mesela Gaziantep kampında bir çocuğu milli takıma aldık. Başka çocukları durumuna göre diğer branşlara yönlendirdik.
2022 yılında Kocaeli'nde Down Sendromlular Futsal Ligi yaptık. Türkiye'den 7 takım kuruldu. Milli takımdaki oyuncuları kendi illerine göre dağıttık. Böylece hem daha fazla çocuk futbol oynayacak hem milli takım sürekli antrenman yapacak hem de bir havuz oluşacak. Akabinde 2023 Avrupa Şampiyonası için çalışmalara başladık. Önce 2022 Aralık ayında Gaziantep'te toplandık. 2023 Mayıs ayında Kocaeli'nde, Haziran'da Balıkesir, Temmuz ve Ağustos'ta ise Konya'da kamp yatık. Sonra İtalya'ya geçtik. Günlük standart antrenmanlarımız var. Takım arasında uyum güzel. Maç önceleri takım analizlerini video haline getirip onlara izletiyoruz. Kim, nasıl oynamalı konuşuyoruz. Hangi oyunu nasıl kuracağız, kornerde nasıl bir sistem var bunları önceden planlıyoruz. Saha içinde de kendi aramızda bir dil ve taktik var. Motivasyon konuşmaları oluyor. Ama bunlar özel çocuk olduğundan hepsini motive eden ayrı. Mesela birine, "Annen aradı, şampiyonluk bekliyor senden." diyoruz. Her çocuğa ayrı dokunmalı.
BU TAKIM AVRUPA'NIN EN TEPESİNDE
Bu şampiyonanın ayrı bir önemi vardı. Çünkü 2021 yılında bir kupa aldık bunu taçlandırmak lâzım. İnsanlar acaba 2021 yılında tesadüfen mi başarı geldi diye düşünüyor. 2023 yılında da şampiyon olunca size ve takıma inanıyor. Onun için duygusal anlamda çok farklıydı. Siz ne kadar çalışırsanız çalışın özel çocuğun size ne vereceği belli olmuyor. Biz kazanmayı bildik. Çok büyük gurur. Şampiyonadan sonra bir süre kenarda ağladım. Ortada büyük emek var çünkü. Düşünsenize topa vuramayan çocuklar bugün tekrar Avrupa Şampiyonu. Bütün teknik heyet özel hayatından, ailesinden vakit ayırıp bu çocuklarla ilgileniyor. Bir çocuk büyütüyorsun aslında. Bu anlamda özel bir başarı. Ülkemiz de çocukların bu başarısına karşılık verdi. Çok güzel törenler, karşılamalar oldu. Artık bu çocukları tüm ülke biliyor. Bu da onları motive ediyor. Biz en büyük amacımıza ulaştık. Bu çocukların var olduğunu gösterdik. Ve onların profesyonel sporcu olarak başarılarını kanıtladık.
Şu an Down Sendromlu Özel Futsal Takımı olarak Avrupa'nın en tepesindeyiz. Bizden önce Portekiz favori idi ama biz onları son turnuvalarda hep yendik. Dünyada ise Brezilya ile ilk ikideyiz. Brezilyada bu branş 2005 yılında kurulmuş. Onlarla da 2024 Trisomegames Oyunları'nda karşılaşacağız.
GOL ATMAK BİZDEN SORULUR
Sporcular
Birkan Dikici: Takım kaptanıyım. 23 yaşındayım. Daha önce mezun olduğum lisede atletizmdeydim. Hocamın eşi beni futbola yönlendirdi. 2017'den beri futbol oynuyorum. Ailem özellikle de annem beni çok destekledi. Antrenörlerimiz de bizimle çok ilgilendi. Onlara da teşekkür ederim. Arkadaşlarımızla aramız çok iyi. Ben Bursa'da yaşıyorum. Diğer arkadaşlar farklı illerde yaşıyor. Kamp döneminde bir araya geliyoruz. Şampiyonaya hazırlanırken çift antrenman yaptık. Çok sıkı çalıştık. Maçlardan önce antrenörlerimiz bizi çok güzel motive ediyor. "Çıkın alın maçı, kupayı getirin" diyorlardı. Kendi kendimi de motive ediyorum. Maça çıkmadan müzik dinlerim. En çok pop ve rap severim. Bu benim enerjimi yükseltiyor. Bu sene de şampiyon olacağımıza inanıyordum. Kupayı aldığımızda mutlu olduk tabii. Bayrağımızı dalgalandırdık. Şampiyon olunca annemi aradım, çok sevindi. Ülkeye geldiğimizden beri de bizi herkes çok güzel karşıladı.
Anıl Koçak: 23 yaşındayım. 2017'den beri takımdayım. Daha önce atletizm takımındaydım. Sonra İbrahim Hoca ile tanıştık ve beni Milli Takım'a çağırdı. Takım arkadaşlarımla iyi anlaşıyoruz. Turnuvada gol kralı oldum. Sabah akşam çalışıyorum bunun için. Annem de bana 'sen atarsın' demişti. O beni çok destekliyor. Final maçı zordu. Bir sıfır kaybederken Resul attı beraberliği yakaladık sonra ben attım öne geçtik. En sonunda biz kazandık. O an çok duygulandım. Kupa aldığımız için mutluluktan ağladık. 2021 yılında aldığımız kupa aklımıza geldi. Gol atmaya devam edeceğiz. Gol benden sorulur.
Furkan Özdemir: Milli Takım'a sonradan katıldım. Ama ben hep futbol oynardım. 24 yaşındayım. Liseyi bitirdim. Annem futbol konusunda beni hep destekledi. Antrenmanlara o götürüp getirdi. Bu sene de Avrupa Şampiyonası için kendimize güveniyorduk. Antrenmanlara, kamplara severek katılıyorduk, çok çalıştık. Kupayı kaldırdığımızda çok heyecanlandık. İnşallah o kupayı Cumhurbaşkanımıza armağan edeceğiz.
Resul Orakçı: 22 yaşındayım. Bu yıl da şampiyon olacağımızı hissediyordum. Kupayı almak için sahneye çıktığımızda çok heyecanlandıydık. Bundan sonraki hedefimiz olimpiyatları kazanmak. Kupa almadan dönmeyeceğiz.
ÖZEL EĞİTİMDE AVRUPA'NIN ÇOK ÖNÜNE GEÇTİK
Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı Birol Aydın
Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu'nda otizmli, down sendromlu ve mental rahatsızlığı bulunan kardeşlerimiz ayrı ayrı yarışıyor. Bunu yapan ilk biz olduk. Normalde Avrupa'da bunlar karışık olarak takımlarda yer alıyordu. Bu da haksızlığa sebep oluyordu. Daha sonra gelen başarılar ile Avrupa bizi model almaya başladı. Biz özel eğitimde Avrupa'nın çok önüne geçtik. Elbette bazı sıkıntılar var ama şu an Cumhurbaşkanımızın da desteğiyle altın çağını yaşıyor engelli sporcular. Önceden şampiyonalara giden takımlar sonuncu olurken biz artık madalyalarla dönüyoruz. Avrupa'nın zirvesindeyiz. Türkiye'de özel sporcuların bu kadar başarılı olmasına Avrupa inanmıyor ama artık alışacaklar. İtalya'da düzenlenen Down Sendromlular Avrupa Şampiyonası'ndan büyük zaferler ile döndük. 35 sporcumuz katıldı. Masa tenisi, atletizm, yüzme, judo, basketbol ve futsal branşları vardı. Takım olarak 21 ülke arasından ikinci olduk. Milli yüzücü Ada Zehra Anlatıcı, 200 metre kurbağalamada dünya rekorunun sahibi oldu. Judo da beş altın aldık. Futsalda ise takım olarak şampiyon olduk. Kıyasıya bir mücadele oldu sahada. Final maçı öncesi Portekiz'e yenilmiştik. Finalde yine karşılaştık. Avrupa'nın göbeğinde Avrupa'yı yendik. Bu çok kıymetli. Futsal'da aldığımız bu kupa gurur verici.
Bu kupa 85 milyon için özellikle de özel çocukları olan anneler için çok önemli. Federasyon başkanı olarak bütün engelli çocuklarımızı spora davet ediyorum. 81 ilde temsilcilerimiz var. Engelli çocuğu olan aileler bize ulaşsın. Spor ile bu çocuklar normal bir hayat yaşıyor. TV'yi açtığında bu çocukların başarılı olduğunu gören engelli anneleri 'benim çocuğum da yapar' diye ümitleniyor. Yıllarca bu çocuklar evlerde kapalı kaldı, aileler utandı. Ama bugün işler değişti. Şimdi imkân verildiğinde bu çocukların neler yapabileceğini tüm ülke görüyor. Sloganımız, "Her engelli özel çocuğun yapabileceği bir spor mutlaka vardır." 14 farklı branşımız var. Engelli bir çocuğun 50 metre koşması bile bizim için kıymetli. Hayata atılması, sosyalleşmesi lâzım bu çocukların. Bizim çocuklarımızın tek farkı yavaş öğreniyorlar. O yüzden bizde çalışanlar gönüllülük esası ile çalıyor. Sabırlı olmak ve işiniz sevmek gerekiyor.