GÜLCAN TEZCAN / gulcantezcann@gmail.com
Nisan ayında Adana Portakal Çiçeği Karnavalı ile başlayan Türkiye Kültür Yolu Festivali maratonu tüm hızıyla sürüyor. Bu yıl '16 şehirde, toplamda 8 ay sürecek, sanatı, kültürü, tarihi, tek bir noktada birleştirmeyi başaran; Türkiye'nin En Büyük Festivali!' sloganıyla başlayan organizasyonun kısmen Bursa, daha sonra Urfa, geçen hafta sonu da Erzurum ayağını görme fırsatım oldu. 7'den 77'ye her kesimden kültür sanat alıcısına hitap eden, devasa sahnesi ile ünlü popçuları ücretsiz konserlerde halkla buluşturan Festival, hem popüler hem de nitelikli kültür sanat işlerini dengede götürmeye çalışan bir çizgide ilerliyor.
Kültür Bakanlığı'na bağlı tiyatrolar, müzeler ve pek çok birim Kültür Yolu Festivalleri'nde etkin bir şekilde yer alırken Olgunlaştırma Enstitüleri her şehrin kendine özgü sanatları ve dokumalarını dikkate sunuyor. Erzurum Kültür Yolu Festivali'nde sohbet etme fırsatı bulduğumuz Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinler Genel Müdürü Selim Terzi de Kültür Yolu Festivallerinde en önemsediği konulardan birinin Türkiye'nin her noktasındaki birbirinden kıymetli geleneksel el sanatlarının ve yaşayan kültür mirasının bugüne taşınması olduğunu söylüyor. Terzi, bu zengin birikimin yeni nesillerle buluşturulması için çaba harcadıklarına, gittikleri her şehirde geleneksel sanatlarla ilgili çalıştaylar düzenleyerek o alanlarda nelere ihtiyaç duyulduğunu, o sanatların geleceğe taşınması için neler yapılması gerektiği konusunda sahadaki sanatçılara kulak verdiklerini anlatıyor.
ERZURUM KÜLTÜR YOLU'NDAN KİMLER GEÇTİ
*M. Fatih Çıtlak'ın Anlatımıyla Âsitâne Meşkleri Üç Kümbetler Millet Bahçesi Etkinlik Alanı'nda Erzurumlularla buluştu. Sanat yönetmenliğini Yüce Gümüş'ün yaptığı etkinlik İstanbul Meydan Meşkleri Topluluğu tarafından gerçekleştirildi.
*Kültür Yolu Festivali Aşıklar Sahnesi'nde, İsrafil Daştan, Zakir Tekgül, Temel Turabi, Ertuğrul İmamoğlu ve Aşık Emircan sahne aldı. Aynı sahnede gerçekleşen Yerel Sesler, Bizden Ezgiler etkinliğinde ise sahne Ayhan Yalçın'ın oldu.
*Ebru sanatının büyük üstadı Hikmet Barutçugil ile klasik yağlı boya çalışmalarını Mukaddes mekanlara uygulamasıyla tanınan ressam Amine Sultan Tan'ı buluşturan Suyun Üstündeki Rüya: Kudüs adlı sergi Yakutiye Medresesi'nin göz alıcı mekanında ziyaretçilerini ağırladı.
*Mehmet Gültekin Söyleşisi ve Fotomaraton Ödül Töreni Erzurum Müzesi Konferans Salonu'nda gerçekleşti.
*Sümmani Baba Aşıklar Kıraathanesi'nde gerçekleşen Aşıklar Kıraathanesi Sohbetleri'nde Erzurum Şehrengizi konuşuldu.
*Festival süresince Kale Arkası Erges Konağı, Kale Önü El Sanatları Çarşısı, Şakir Gökgöz Hüsn-i Hat Atölyesi, Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü ve Erzurum Müzesi Çocuk Etkinlik Alanı'nda gerçekleştirilen atölyelerde geleneksel el sanatlar çalışmaları sergilendi. Bu kapsamda Cam Şekillendirme Atölyesi, Geleneğin Hazineleri: El Sanatları Atölyesi, Sülüs Hat, Zanaat Yolu Atölye Çalışmaları ve Kültür Koruyucuları Eğitim Etkinlik Atölyesi ziyaretçilerini ağırladı.
*Olimpiyat Parkı'na kurulan birbirinden renkli aktivitelerin, atölye çalışmalarının, sahne gösterilerinin, tiyatroların, oyun alanlarının ve daha birçok etkinliğin yer aldığı Çocuk Köyü'nde çocuklar Gezici Kütüphane Çocuk Şenliği'nde kitap okudu, Bilim Atölyelerine katıldı, teleskop ile gözlem yaptılar. Dokuz gün boyunca müzik, drama, dans, bale ve resim gibi sanat eğitimlerinin yapıldığı aktivite çadırları festival boyunca çocukları ağırladı. Kavuklu ve Pişekar Orta Oyunu, Hacivat Karagöz Gölge Oyun, Meddah Gösterisi, İbiş İpli Kukla Gösterisi de çocukları geleneksel oyunlarla tanıştırdı.
KÜLTÜR YOLU'NUN ÇOCUKLARA ETKİSİNİ 10 YIL SONRA GÖRECEĞİZ
Özgür Özgülgün - Tiyatro sanatçısı
Kültür yolu ile benim tarzım çok örtüştü. Tiyatrocu olduğum için bende bir turne geleneği var. Devamlı sahada ve seyahat halinde oluyorsunuz. Bu maraton koşmak gibi.
Bu Kafa diye bir ekibimiz var. Bakanlığımızın sosyal medyasını yapıyor. Ben gittiğimiz yerlerde sosyal medya için içerikler, youtube videoları çekiyorum. Bugün müzeyi çektik mesela, çocuklara o şehrin kültürünü, tarihini anlatıyorum. Çocuk etkinliklerinde iyiyimdir. Konservatuar tiyatro mezunuyum. Çocuklarla ayrı iletişimim var. Çok seviyorum onları. Çocuklar için 24 tane kitap yazdım. Her gittiğim yerde de çok rahat iletişim kurabiliyorum onlarla. Özellikle Anadolu'nun efsanelerini anlatıyorum, Hacivat Karagöz'ün nasıl geleneksel Türk Tiyatrosu'nun figürleri haline dönüştüğünü, Kız Kulesi ile Galata Kulesi'nin birbirlerine olan sevdalarının hikâyesini anlatıyorum. Dede Korkut Masalları'ndan, geleneksel Türk masallarından alıyorum, dramatik kurgusunu yapıyorum sahne üzerinde anlatıyorum. Kız Kulesi Galata Kulesi hikâyem çok tuttu mesela. Bir sevda masalı bu. Bu sözlü kültürün getirmiş olduğu bir ürün. Bugün çok keyifliydi, bir fotoğraf bölümü oluşturdular hepsiyle tek tek fotoğraf çektirdim. Kışın da Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü ile gelmiştim buraya. O zaman da kütüphanelerde buluşmuştuk çocuklarla.
ÇOCUK PROJELERİ GELECEĞE YATIRIM
Kültür Bakanlığı bu işi gerçekten çok iyi yapmaya başladı. Her sene üstüne bir şeyler daha konularak, gelen sanatçılar, çocuk etkinlikleri, sergiler, söyleşiler, gezici kütüphaneler ile katlanarak çığ gibi büyüyen bir festival yapılıyor. Ben de en başından beri bu festivalin parçasıyım. Genel Müdürümüz Selim Terzi tarafından da çocuklarla ilgili bölümler ve festivalin çocuk projeleri geleceğe yatırım gibi görülüyor.
Gittiğimiz her şehirde en büyük meydanlara çocuk parkları kuruluyor. Çocuğun ilgisini çekebilecek pek çok oyun ve oyuncağın yer aldığı alandaki sahnede Geleneksel Türk Tiyatrosu'nun en önemli motifleri olan Kavuklu Pişekar, Karagöz Hacivat yer alıyor. Türkiye'deki en iyi Hacivat-Karagöz sanatçılarını getiriyor Bakanlığımız. O şehrin, bölgenin devlet tiyatrosuna ait sevilen çocuk oyunları, TRT Çocuk'un sevilen çizgi film karakterleri çocuklarla buluşuyor.
Gezici Kütüphanelerimiz ve Gezici Tırla Çanakkale etkinliği var, orada da Çanakkale 1915 ruhu ile tanışıyorlar. Etnospor yine en renkli oyunları ile alanda yer alıyor. Sahnedeki tiyatro oyunlarının niteliği de çok iyi. Festivale özel çok para harcanılarak, prodüksiyonlu oyunlar yapılıyor. Pamuk şekerleri, macunlar, kağıt helvalar ile çocuklar tam bir şenlik havası yaşıyor.
Çocukların sanata inanılmaz ilgisi var. "Sen geçen sene de gelmiştin, şu hikâyeyi anlatmıştın, gelirken bize yine kitap getirdin mi" diye karşılıyorlar. "Koluma imza atar mısın" diyenler var. "Koluna niye imza atayım ben senin gönlüne imza atmayı yeğlerim" diyorum. Değer vermek gerekiyor insanlara, iletişim dilini, beden dilini doğru kullandığınız zaman iyi bir hitap şekliniz olduğu zaman zaten maça bir sıfır galip başlıyorsunuz.
Anadolu'daki çocuğa dokunmak çok değerli. Bugün Arkeoloji Müzesi'nde çekimimiz vardı. Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük müzelerinden biri. Bu müzenin Kültür Festivali'nde gece 22.00'ye kadar herkese açık oluşu, Müze içinde de çocuklar için etkinlikler yapılması bana kalırsa bu işin en önemli ayaklarından. Bu anlamda Kültür Festivali'nin çocuklar üzerindeki etkisini 10-15 yıl sonra göreceğiz.
Anadolu'nun kadim coğrafyasında ne medeniyetler kurulup yıkılmış. Avrupa ile Asya'yı buluşturan bir kültür mozaiğinin üstünde yaşıyoruz. Bu mozaiği daha fazla tanıtmak gerekiyor ama tanıtmadan önce bizim çok iyi tanıyıp, bilmemiz gerekiyor. Bu anlamda Bakanlığın hayata geçirdiği kültür yolu festivalleri kimliğimizi, değerlerimizi tanıma ve tanıtma konusunda önemli bir fırsat.
YAŞAYAN MİRAS SÖYLEŞİSİ VE ÇALIŞTAYI
Erzurum Müzesi Konferans Salonu Yaşayan Miras Söyleşisi ve Çalıştayı'na ev sahipliği yaptı. Söyleşi ve Çalıştayın ana temâsı "Miras Aktarımı" oldu. Etkinlikle; usta-çırak veya ebeveyn-çocuk ilişkisi içinde yüzyıllardır kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaşan yaşayan miraslarımızı sürdürülebilir bir şekilde korumak ve gelecek kuşaklara güvenle aktarımını sağlamak amacıyla; Kültür ve Turizm Bakanlığı'na kayıtlı somut olmayan kültürel miras taşıyıcılarıyla bir araya gelindi. Onların sorunları yerinde tespit edilerek, geleneksel sanat ustalarının çözüm önerileri not edildi, koruma eylem planlarının oluşturulması amacıyla raporlar hazırlandı.