Kudüs'ü bilmeyen çocuk büyüdüğünde Gazze'yi anlayamaz

''İnsan tanıdığını sever, sevdiğini benimser. Bu sevgi de daha minicikken ekilir kalplere... Kudüs/ Filistin; gençlerimizin de meselesi ama hangi gençlerimizin? Bu şuurda yetişen, kutsalımız olan Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs ve başkenti olduğu Filistin'i duyarak büyüyen gencin gündeminde.'' diyen yazar Merve Gülcemal, Çocuklar İçin Kudüs programıyla bugün yaşanılanların geçmişini ve bu toprakların önemini çocuklara anlatıyor.

MERVE YILMAZ ORUÇ / merve.oruc@aksam.com.tr

Gazze'de işlenen insanlık suçu her gün artarak devam ediyor. İsrail'in Filistin'e karşı 75 yıldır devam eden zulmü artık bir soykırama döndü. Her ne kadar çoğu devlet büyüğü üç maymunu oynasa da halk bu sefer tepkisiz kalmadı. Birçok ülkede Gazze'ye destek yürüyüşleri yapıldı ve insanlar bir şekilde tepkilerini ortaya koydu. Arada konudan bağımsız kalan gençlerde vardı. Ya da evde Tv'lerden olayları takip eden ailelerin çocukları olanlara bir anlam veremiyordu. Peki bunun nedeni neydi? Çocuklar ve özellikle yeni nesil Filistin'de yaşanan dramı bilmiyordu. Tam bu noktada özellikle çocuklara Kudüs'ü ve bugün İsrail'in Gazze'e yaptıklarının nasıl başladığını, kendilerine kucak açan müslümanları bugün siyonist İsrail vatandaşının nasıl topraklarından attığını anlatmak gerekiyordu. Tabii onların anlayacağı dilden konuşarak bilinçaltlarına gerçekleri aşılamak lazımdı. Çocuk kitapları yazarı ve masal anlatıcı Merve Gülcemal bu iş için kolları sıvadı ve Çocuklar İçin Kudüs programını Bekir Develi Youtube kanalı üzerinden ilgileriyle paylaştı.

BU BİR SAVAŞ DEĞİL KATLİAM

Programın içeriğini Akşam Cumartesi'ye anlatan Gülcemal sözlerine bugün Gazze'de yaşananlarla ilgili duyguları paylaşarak başladı: "Söyleyecek sözümüz, söyleyebilecek gücümüz kalmadı. Yaşanılanlar yeni değil, bu zulüm İsrail'in işgali ve insanlık dışı muameleleri yıllardır sürüyor. Yıllardır dünya buna sessiz kalıp, göz yumuyor. Fakat bu kez olanların neticesi çok başka olacak gibi görünüyor! Bu kez dünya çapında bir uyanış ve direniş başladı elhamdülillah! Mesele biz Müslümanların birinci meselesi olmakla beraber "insan" kalabilmeyi başarabilen insanların da meselesi olmaya başladı ve sosyal medya aracılığıyla, tüm manipülasyonlara rağmen hızla farkındalık yayılıyor. Olayları iyi okuyabilen tarihçiler; bu acı günlerin ardından güneşli günlerin geleceğini, başta Filistin'deki kardeşlerimiz olmak üzere; tüm dünyanın lehine sonuçlanacağını söylüyorlar. Biz de öyle olmasını umut ediyoruz. Bu bir İsrail- Filistin savaşı asla değil! Savaşlarda askerler savaşır, savaşlarda güç dengeleri olur. Bu; topraklarını zorla işgal ettiği Filistinlilere, kadın- çocuk ayırmaksızın soykırım yapan, on binlerce insanı şehit eden, dahası insan olarak görmeyip; "hayvan" diyebilecek kadar küstahlaşan İsrail'in katliamıdır. Buna "savaş" tabiri kullanılacak olsa; ancak ve ancak "Hak ile Batıl'ın savaşı" denilebilir. Ve Hak elbette galip gelecektir. Peki, biz Hak ile Batıl'ın savaşında nerde duruyoruz? İşte kendimize bunu sormalıyız."

Gençlere, çocuklara Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı anlatmak gerektiğinin önemine de vurgu yapan Gülcemal, "İnsan tanıdığını sever, sevdiğini benimser; canı pahasına korur, kollar. Bu sevgi de daha minicikken ekilir kalplere... Kudüs/ Filistin; gençlerimizin de meselesi aslında ama hangi gençlerimizin? Bu şuurda yetişen, kardeşlik bilinci olan, ilk kıblemiz, ikinci mescidimiz yani kutsalımız olan Mescid-i Aksa'nın bulunduğu Kudüs ve başkenti olduğu Filistin'i duyarak büyüyen gencin gündeminde. Diğerlerine asla kızamıyorum. Ben onları yetiştiren, onlara bir şekilde dokunmuş/ temas etmiş olan biz yetişkinlere kızıyorum." şeklinde konuşuyor.

MASALSI BİR DİLLE GERÇEKLERİ ANLATTIM

İşte tam da bu noktada çocuklara bugün Gazze'de olanları, Kudüs'ü, Mescid-i Aksa'yı aslında Filistin'i anlatmak için yola çıkan Gülcemal Bekir Develi Youtube kanalında biri program yaptı. 3 bölümden oluşan Çocuklar için Kudüs programında onların anlayacağı dilde geçmişten bugüne nasıl delindiğini ve gerçekleri anlatmaya çalışan Gülcemal szölerine şöyle devam etti: "Bekir Develi'yi 2 senedir tanıyorum. Çocuklar, gençler ve yetişkinler için birlikte pek çok iş yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz hamdolsun. 'Benim Ramazanım' adında, çocuklara yönelik bir Ramazan programı hazırlamıştı geçen Ramazan ayında. O programda ben de çocuklarla buluşmuştum her gece ve çocuklar anlatı dilimi çok sevmişlerdi. Yaşadığımız bu acı günlerde de durmayıp; 'Kudüs için neler yapabiliriz?' diye sordu ve benim de gönlümden geçen bu projeyi hayata geçirmemizi istedi. Bu program 6 yaş üzeri çocuklarımız için hazırlandı. Hazırlarken; 3 psikolog, 1 çocuk gelişimi uzmanı, 1 Kudüs Tarihçisi ile istişare edip, ifadelerin uygunluğunu danışarak çalıştım. Birinci bölümde; Filistin'de neler olduğunu; işgalci İsrail'in yaptıklarını masalsı bir dille çocuklara aktardım. İkinci bölümde; Filistin'deki kardeşlerimizin durumuna üzülen çocuklara; neler yapabileceğimizi anlattım. Boykotun ne anlama geldiğini, çeşitlerini, 'Bir tek benim boykotumla ne olur ki?' demememiz gerektiğini; yine masallar ile birleştirerek çocuklarla paylaştım. Ümitsizliğe düşmeden dua etmenin ve bir arada kalmanın önemini; bilgilenip etrafımızı bilgilendirmenin ehemmiyetini vurguladım. Müthiş olumlu geri dönüşler aldık elhamdülillah. Üçüncü bölümde; Filistin'in Başkenti olan Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın bizim ve aslında tüm dünyanın nezdinde neden bu kadar ehemmiyetli olduğunu konuştuk. Öğretmenler okullarda izleterek projemize destek verdiler. Çocuklardan her gün şiirler, mektuplar ve resimler geliyor. Biz karınca misali ateşe su taşıyoruz aslında... Belki ateşi biz söndüremeyeceğiz ama safımız belli olsun!"

Programda konuyu hikâyeleştirerek anlatan Gülcemal, "17 yıldır çocuk ve din eğitimi alanında çalışıyorum, aynı zamanda da bir hikâye ve masal anlatıcısıyım. Çocukların dilini bilmenin yanında; hikâye ve masalların; duygular yoluyla kalıcı öğrenmeye imkân tanıdığını defaten deneyimledim. İşte bu nedenle doğru ifadeler seçerek ve anlatıcılık tekniklerini kullanarak, hikâye dilini kullanmayı tercih ettim." diyor.