Koşulsuz sevgi akran zorbalığına galip gelebilir

Her 3 çocuktan 1'i, yüzde 10-14'ü ise 6 ayı aşan kronik akran zorbalığına maruz kalıyor. Biruni Üniversite Hastanesi'nden Uzman Psikolog Melisa Mutlu bu konuyla ilgili, ''Mağdur çocuk suçlanacağını ya da arkadaşları tarafından dışlanacağını düşünerek olayı öğretmenlerine ya da ebeveynlerine aktarmaktan çekinebilir. Çocuğunuza koşulsuz sevginizi ileterek onun için güvenli bir alan yaratmayı denemelisiniz'' diyor.

ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr

Günümüz dünyasının en önemli sorunlarından biri olan akran zorbalığı vakalarında artış yaşanmaya devam ediyor. Her 3 çocuktan 1'inin, yüzde 10-14'ünün ise 6 ayı aşan kronik akran zorbalığına maruz kaldığına dikkat çeken ve akran zorbalığını küçümseyici söylemler, alay etmeler, yapılan dedikodular, eşyalarına el koyma, kendisine yiyecek aldırma, ödevini yaptırma ya da dışlama, görmezden gelme şeklinde davranışlarla kendini gösterdiğini belirten Biruni Üniversite Hastanesi'nden Uzman Psikolog Melisa Mutlu, "Bunun son noktası fiziksel ya da cinsel saldırganlıktır. Bazen herkesin göreceği şekilde bazen gizli yapılabilir. Eğer mağdur olan çocuk tepki göstermez, hatta bu durumdan kimseye bahsetmezse zorbalığa maruz kalmaya devam edebilir. Bu durum başka çocukların da mağdura zorbalık yapma ihtimalini arttırabilir. Bu şekilde sürekli hale gelebileceği ve mağdurun ruhsal durumunu bozabileceği için akran zorbalığının önlenmesi oldukça önemlidir" diyor.

ZORBALIĞA GÜLÜP GEÇMEYİN

Mağdur çocuk suçlanacağını ya da arkadaşları tarafından dışlanacağını düşündüğünden olayı öğretmenlerine ya da ebeveynlerine bu konuyu aktarmaktan çekinebiliyor. Mutlu bu konuyla ilgili ise şunları söylüyor: "Aileler, akran zorbalığını meşru görme, zorbalığa maruz kalan kişi hak etmiştir ya da olayın tekrarlanmayacağını düşünme, gülüp geçmek gibi davranışlardan kaçınmalı. Akran zorbalığını yapan da maruz kalan çocuğun da psikolojik açıdan değerlendirilmesi gerekebilir. Akran zorbalığı yaşayan çocukta kaygı sorunları, özgüven problemleri ya da depresyon olup olmadığının değerlendirilmesi de önemli. Mağdur çocukta altta yatan bu sorunlar varsa aynı zamanda zorbalığa maruz kalma ihtimali de yüksek olabiliyor. Zorbalık yapan çocukta ise davranış bozukluğu, dürtü kontrol bozukluğu gibi bir uzman tarafından müdahale edilmesi gereken bir durumun olup olmadığını belirlemek de aynı öneme sahip."

ZORBALIĞA UĞRAYAN ÇOCUĞUN BELİRTİLERİ NEDİR?

*Okula gitmeyi reddetme,

*Sık yaşanan karın ağrıları, baş ağrıları ve diğer fiziksel şikayetler,

*Gerginlik ve huysuzluk,

*Uyku bozukluğu (gece kâbusları ve uykuya dalmakta zorluk)

*Yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler,

*Altını ıslatma yaşantıları,

*Harçlığını sürekli bir şekilde kaybediyor olması,

*Okuldan eve geldiğinde giysilerinin veya eşyalarının zarar görmüş olması,

*Bedeninde açıklanamayan morluklar, yaralar olması,

*Sebebi bilinmeyen bir şekilde üzgün, yalnız, endişeli ya da depresif görünme,

*Okuldan sonra ve hafta sonları akranlarıyla etkileşimden kaçınma,

*Okulda yalnız olduğundan bahsetme,

*Kendini suçlamada artış,

*Çaresiz ya da değersiz hissetme,

*Okul servisine binme korkusu,

*Okul performansındaki ani değişim,

AİLELER NE YAPABİLİR?

*Çocukları akran zorbalığından koruyabilmenin en önemli yollarında bir tanesi çocuklarla iletişimin iyi olmasının gerekliliğidir. Her şeyden önce aktif dinleme becerilerinizi kullanarak ve çocuğunuza koşulsuz sevginizi ileterek onun için güvenli bir alan yaratmayı denemelisiniz.

*Çocukla bu durumu tartışmaktan ve anlatması için baskı yapmaktan kaçınmalısınız.

*Çocukla açık ve sıcak bir ilişki kurarak duygularını anlatmasını sağlamalısınız.

*Zorbalığın nerede ve ne şekilde gerçekleştiğini öğrenmelisiniz.

*Bir sonraki rahatsız edilmesinde bu durumu, okulda sevdiği ve güvendiği bir öğretmeniyle paylaşması için teşvik etmelisiniz.

*Okulu durumdan mutlaka haberdar etmeli ve çözüm için iş birliği yapmalısınız.