ALİ DEMİRTAŞ / ali.demirtas@aksam.com.tr
Cumhuriyet'imizin 100. yıl kutlamaları kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı'nın düzenlediği etkinliklerin bir parçası olan "Köklü Mirastan Türkiye Yüzyılı'na" temalı gezici tır, geçtiğimiz günlerde Üsküdar Meydanı'nda sergilendi. Etkinlikte Türk eğitim sisteminin gelişen 100 yıllık hikayesini anlatan tırın yanı sıra, Türkiye'de Anamorfik 3D İllüzyon Sanat Enstalasyonlarının oluşturulmasındaki öncü isimlerden Mert Onaran'ın yapay zekâ dijital enstalasyonu da yer aldı. Gezici tır Türkiye'nin 7 bölgesini dolaşarak çocukların ve halkın beğenisine sunulacak, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde ise Ankara'da olacak.
BAKAN TEKİN: ÇOCUKLARIMIZ İÇİN YOĞUN BİR MESAİ İLE ÇALIŞIYORUZ
Tırı ziyaret eden Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Köklü Mirastan Türkiye Yüzyılı'na" temalı gezici eğitim tırının açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye genelinde okullarda birçok etkinlik yaptıklarını belirtti. Tekin, "Biz de Bakanlık olarak etkinliklerin bir kısmını merkezden yürüttük. Bunlardan bir tanesi de burada bugün başlatacağımız Cumhuriyet'in köklü mirasını anlatan ve gelecek kuşaklara bir vizyon çizen bir gezici tır olacak" şeklinde konuştu. Çocukların gelecek kuşaklara en iyi şekilde hazırlanması için gece gündüz yoğun bir mesai içerisinde olduklarına dikkat çeken Tekin, projelerden birisinin çocukların sanatsal ve sportif başta olmak üzere yeteneklerini küçük yaştan itibaren keşfedip ona göre yönlendirmek olduğunu dile getirdi. Bakan Tekin, "Meslek, spor ve sanat liselerimizi tematik hale getirdik, getirmeye de devam ediyoruz. Sanat liseleriyle ilgili önümüzdeki günlerde bu konuda farklı bir perspektifi yine sizlerle paylaşmış olacağız. Bu tırın da çocuklarımızın bu anlamda yeteneklerinin geliştirilmesi; yüz yıllık birikiminden hareketle önümüzdeki yüzyılı 'Türkiye Yüzyılı' olarak inşa edecek bir kuşak yetiştirmesini hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
SANATÇI MERT ONARAN: BU PROJEDE YER ALDIĞIM İÇİN ÇOK HEYECANLIYIM
"Bakanlık'ın hazırladığı bir hikâye vardı biz de bunu nasıl görselleştirebiliriz diye üzerine düşünmeye başladık. Çizimlerin ardından onay aldıktan sonra görselleştirme sürecimiz başladı. Müzikler ve efektler hazırlandı, detaylı bir çalışma sürecimiz oldu. Böyle bir projede yer aldığım için çok heyecanlıyım. Sadece İstanbul'a değil, söz konusu projeyle Türkiye'nin her yerine ulaşacak olmak çok güzel bir şey. Genellikle sanatçıların en büyük derdi yaptığı çalışmanın çok fazla kişiye ulaşamaması olur. Ancak dijital sanatla beraber ilgili insanlara bunu göstermek gerçekten çok heyecan verici. Daha önce büyük müzelerde işlerim yer aldı ama onu sadece belirli kitleler izleyebildi. Öte yandan bizim işin en büyük özelliği içine girip deneyimleyebiliyor olmanız. Sadece bir video ile bu etkiyi alamazsınız. Devasa işler yapıyoruz ama bunu görüp birebir deneyimlemediğiniz sürece pek bir anlamı olmuyor. Bu nedenle bu projeyle çok fazla kişiye ulaşacak olmamız benim için çok heyecanlı bir durum."