Kıyı: Wajdi Mouwad’ın metnine unutulmaz yorum

Hande Sönmez

hande.sonmez@gmail.com

Yarı Lübnanlı yarı Kanadalı sanatçı Wajdi Mouwad’ın “Kıyı” (Littoral) oyununu sahnelemeye başlayan Moda Sahnesi, Mouwad’ın metninin hakkını fazlasıyla veriyor. 2.5 saatlik süresine ve sertliğine rağmen su gibi akan bir oyun var karşımızda…

Bundan birkaç hafta önce Wajdi Mouwad’ın “Kıyı” oyununu sahneleyeceklerini duyuran Moda Sahnesi, şüphesiz sezonun en merak edilen işlerinden birine imza attığını da ilan etmişti. Yaşadıklarının da etkisiyle oyunlarında kimlik, aidiyet, savaş gibi konuları işleyen Mouwad’ın 1997 yılında kaleme aldığı “Kıyı”yı sahneye uyarlayan Moda Sahnesi; çok ama çok zor bir metnin üstesinden alnının akıyla kalkmış. Kemal Aydoğan’ın rejisi yaratıcı, dinamik ve oyunun meselesini vermeyi ihmal etmeden izlemeyi kolaylaştıran bir yol izliyor.

Gözlerini ülkesindeki savaşa açan ve çocukken ailesiyle Kanada’ya taşınan Wajdi Mouwad’ı büyük bir kesim yabancı film dalında Oscar adayı olan Incendies (2010) ile tanıdı.?Kanada’da kurduğu tiyatrosunda üretmeye devam eden başarılı sanatçının kaleme aldığı Littoral yani Kıyı; babasının ölüm haberini alınca dünyası şaşan Wilfried’in mahkeme sahnesiyle açılıyor. Babasını doğduğu topraklara gömmek için yola çıkan genç adam Orta Doğu’da olduğunu düşündüren baba vatanına vardığında bambaşka insanlar ve onların hikayeleriyle karşılaşıyor. Simon, Ame, Massi ve Sobbe’nin acılarına zamanla ortak olurken olgunlaşan bu genç adam; babası yaşarkenonunla kuramadığı iletişimi de o öldükten sonra kurmaya başlıyor.Kafasındaki sorulara aldığı cevaplarla benliğine anlam katan Wilfried, babasını ve kendini hiç tanımadığını fark ediyor. Babasını doğduğu topraklara gömmek isteyecek kadar idealist ama o topraklardaki büyük yıkımdan habersiz genç adam Wilfried’i başarılı oyuncu Onur Ünsal canlandırıyor. Ünsal; Wilfried’in dönüşümünde harikalar yaratıyor. Babada Uluç Esen, şövalyede Caner Erdem, sevdiğinin yasını tutan Simone’da Melek Ceyhan, savaşta ölenlerin telefonlarını tuttuğu defterleriyle yaşamaya ve onları yaşatmaya çalışan Josephine’de Çağla Buldak, savaşın izlerini derinden taşıyan Ame’deMert Şişmanlar, Sabbe’de Talha Kaya ve Massi’de Barış Yurtsever çok iyiler.

Kahkahaya da yer var

Kıyı; ele aldığı meseleler sebebiyle çok daha yorucu ve zor bir oyun olacakken, bunu önemli ölçüde bertaraf etmeyi başarmış. Komedi unsurlarına da yer vermeyi ihmal etmeyen oyunda sıklıkla kahkaha attıran sahneler de mevcut. Son derece yaratıcı reji fikirleriyle su gibi akan Kıyı’yı sezon boyu Moda Sahnesi’nde izleyebilirsiniz.